Muğla’nın Seydikemer ilçesinde kaybolduktan 56 gün sonra cansız bedeni bulunan Şaban Ataş cinayetiyle ilgili dava, Fethiye 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Mahkeme; E.K, M.A, B.Ö’nün tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Muğla’nın Seydikemer ilçesinde yaşayan üç çocuk babası 52 yaşındaki Şaban Ataş, 22 Mart 2024’te kaybolmuştu. Yakınları tarafından yapılan kayıp başvurusu doğrultusunda arama çalışmaları başlatılmış ancak 56 gün boyunca sonuç alınamamıştı.
Şüphelilerin katıldığı Müge Anlı ile Tatlı Sert televizyon programında, canlı yayın sonrası sunucuya itirafta bulunan 44 yaşındaki eski eş E. K, cinayeti 46 yaşındaki B.Ö’nün işlediğini ve cansız bedenin gömüldüğü yeri söylemişti. gömüldüğü yeri söylemişti.
E.K’nın ifadesi üzerine polis ekipleri; Şaban Ataş’a ait olduğu tespit edilen cansız bedeni Sarıyer Mahallesi’ndeki taşlık bir alanda, üzeri taşlarla örtülü halde bulmuştu.
İtirafın ardından E.K, B.Ö, oğlu 23 yaşındaki M.A. ve E.K’nın annesi 85 yaşındaki D.K. gözaltına alınmıştı.
Adliyeye sevk edilen şüphelilerden E.K, B.Ö. ve M.A. tutuklanırken, D.K. adli kontrolle serbest bırakılmıştı.
Cinayete ilişkin hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar öldürülen 52 yaşındaki Şaban Ataş’ın 44 yaşındaki eski eşi E.K, 23 yaşındaki oğlu M.A. ve 46 yaşındaki B.Ö. ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan E.K’nın annesi 85 yaşındaki D.K. hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar B.Ö. ve M.A. SEGBİS aracılığıyla katılırken, tutuklu sanık E.K, adli kontrol şartıyla serbest kalan D.K. ve Şaban Ataş’ın oğlu M.A. Fethiye 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hazır bulundu.

E.K, mahkemede verdiği ifadede 2010 yılında boşandığı Şaban Ataş ile aynı evde yaşamaya devam ettiğini ve B.Ö. ile 2006 yılından bu yana ilişkisinin olduğunu söyledi. En küçük oğlunun B.Ö’den olduğunu belirten E.K, “Olay günü ben, annem D.K, M.A. vardı. B.Ö. sekiz gibi geldi. Şaban’la bir yere gideceklerdi. Şaban’ı uyandır dedi. Evimiz dubleks, aşağıda mutfak üstte yatak odaları var. Kahvaltıya oturduk. Kahvaltıda annem, B.Ö, Şaban vardı” dedi.
İnternet konusunda tartışma yaşandığını belirten E.K, şunları söyledi:
“Ben kablo aramaya gittim. O arada B.Ö’nün sesini duydum. Aşağı indiğimde Şaban’a bir şey vurulmuş. Diz üstünde duruyordu. Kan yoktu. B.Ö. yukarıda yatan oğlum M.A’yı çağırmamı istedi. M.A’yı çağırmaya gittim uyanmadı. Yeniden aşağı indiğimde B.Ö. Şaban’ın boynuna ip dolamış sıkıyordu. B.Ö’yü ittirdim, ‘ne yapıyorsun’ dedim. O da beni ittirdi. Tekrar yukarı çıkıp M.A’yı çağırdım. Aşağıya indik. M.A, B.Ö’nün üstüne yürüdü. Onu da ittirdi. B.Ö, Şaban’ın ceplerini boşaltmamı istedi. Sigara, telefon, para, anahtarları aldım. Cesedi halı örtüsüne sardık. Ben, M.A. ve B.Ö. depoya indirdik. M.A. taşımak istemedi ona baskı uyguladı.”
Şaban’ın telefonu aracılığı ile onun hesabından kendisine 36 bin TL gönderdiğini de itiraf eden B.Ö, cansız bedeni atma konusunda ise, “Seki’ye eşya götürecektik. Cesedi M.A, ben ve B.Ö. koyduk. Daha sonra M.A. ve annem araca binmek istemedi. Baskı uygulayarak araca bindirdi. Seki’ye giderken B.Ö’nün belirlediği yere cesedi bıraktık. Üstünü örtmedi. Seki’ye gittik. Diğer eşyaları bıraktık. Gece 04.30’da cesedin yanına gittik ve B.Ö. çapa ile cesedin üzerini örttü” dedi.
E.K. daha sonra iki oğlu ile birlikte giderek kayıp ihbarında bulunduklarını söyleyip, korktukları için ise olayı polise anlatamadıklarını belirtti.
“B.Ö’NÜN ANNEM VE KARDEŞLERİME ZARAR GELİR DİYE KORKTUM”
Sanık M.A. ise ifadesinde, cinayetin işlendiği gün aşağı indiğinde, “Babamın elleri arkadan bağlıydı, boğazında ip vardı. Hareketsizdi. Evden çıkarılırken yardım etmek zorunda kaldım. Emniyete gidip her şeyi anlatmak istedim ama B.Ö’nün annem ve kardeşlerime zarar gelir diye korktum” dedi.
“KORKTUM, BİR ŞEY YAPAMADIM”
Sanıklardan D.K. ise, “Ben cinayeti gördüm. B.Ö. önce Şaban’a sopayla vurdu, sonra cebinden çıkardığı iple boğarak öldürdü. Bağırsaydım beni de öldürürdü diye korktum, bir şey yapamadım” şeklinde konuştu.
“CİNAYET İLE HİÇBİR ALAKAM YOK”
Sanık B.Ö. ise cinayetle bir ilgisi olmadığını savunarak, “E.K. ile 2006 yılından beri ilişkimiz var. Olay günü onlar kahvaltı yaparken evde iki bardak çay içtim. Sonra ben evden ayrıldım” dedi. E.K. ile olan ilişkileri hakkında detaylar da anlatan B.Ö, “Bana en küçük oğlan H.A’nın benden olduğunu söylüyordu. Ben DNA falan yaptırmadım. O yüzden sürekli yardımcı oluyordum. Sürekli gelip gidiyordum” ifadelerini kullandı.
Seki’ye gidilmesi konusunda da bilgiler veren B.Ö, “Seki’ye eşya götürülecekti, Seki’ye eşya taşıdık. Yolda bir kez market için durduk başka durmadık. Ceset görmedim. Cinayet ile hiçbir alakam yok. Bana iftira atılıyor” dedi.
Mahkeme, E.K, M.A, B.Ö’nün tutukluluk hallerinin, Durkadın Karabulut’un adli kontrol şartının devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.