Muğla’nın Fethiye ilçesinde, evli olduğu erkek tarafından öldürülen Sevim Çet cinayeti davasının üçüncü duruşması görüldü. Duruşmada savcı mütalaasını verirken, sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanması istendi.
Haber: Burak Necip Başar
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Çamköy Mahallesi’nde, evli olduğu erkek tarafından öldürüldüğü ortaya çıkan Sevim Çet cinayeti davasında üçüncü duruşma dün (4 Ocak) Fethiye 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya tutuklu sanık Özgür Çet, Sevim Çet’in ailesi, Fethiye Kadın Danışma Dayanışma Derneği (FKDD), Muğla Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu temsilcileri ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmada savcı mütalaasını verirken, mütaalada sanık Özgür Çet hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Mütaalada, sanık Özgür Çet’in yanıltıcı beyan verdiğine dikkat çekildi. Sanığın Sevim Çet’i kaza ile öldürdüğü üzerine ifadesi hakkında, sanığın çocuklarını beyanlarını değiştirme yönünde girişimlerde bulunduğu ve cinayet sonrası delilleri karartmaya çalışmasına vurgu yapıldı.
Ayrıca mütaalada sanığın cinayeti ‘haksız tahrik’ altında gerçekleştirmediği ve suçunun sabit olduğu belirtilerek, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
Sanık avukatlarının savunma için süre istemesi üzerine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma 23 Ocak saat 10.30 ertelendi.
FKDD’den Avukat Hayel Özenç, duruşma ile ilgili Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulundu.
Özenç, savcının mütaalasında ‘haksız tahrik indirimi’ uygulanmamasını talep ettiğini aktararak, “Buna da gerekçe koydu. Genellikle gerekçelendirmez savcılar, isteyip istemediklerini sadece söylerler. Her ne kadar tanıklar, sanığın avukatı ve sanık; öldürülen Sevim’in başka erkeklerle ilişkisi olduğunu kastetmiş olsa da savcı şudur demeye getirdi aslında: Velev ki böyle bir şey olsun, bütün bunları zaten evlilik hayatları boyunca sanık Özgür Çet biliyordu. Bu nedenle de ‘Haksız tahrik altında böyle bir cinayet işledim’ demesi mümkün değil demek istedi” dedi.
“KAYIP İLANI VERİP İKİ AY BOYUNCA İNSANLARI OYALADI”
Sanığın delilleri karartmaya çalıştığının altını çizen Özenç, “Sevim Çet, Özgür Çet tarafından öldürüldükten sonra Özgür Çet kayıp ilanı verip iki ay boyunca insanları oyaladı ve canlı olarak Sevim Çet’in aranması için hem kolluk güçlerinin hem savcılığın hem de ailesinin efor sarf etmesi ve zaman sarf etmesi ve umut içinde olmasına sebep oldu. Savcı bütün bunların da inandırıcı olmadığını aslında ortaya koymuş oldu” ifadelerini kullandı.
“BİZ BURADA SEVİM’İ DEĞİL, SEVİM’İ ÖLDÜREN ÖZGÜR’Ü YARGILIYORUZ”
Davanın ilk duruşmasında cinayetin nasıl işlendiğini değil, Sevim Çet’in özel hayatının sorgulandığını söyleyen Özenç, tanıkların da bu doğrultuda dinlendiğini söyledi.
Tanıklara, “Kiminle gitmiş olabilir? Hayatında birisi var mıydı? Kiminle ne yapıyordu?” gibi soruların yöneltildiğini söyleyen Özenç, şunları ifade etti:
“Dava açıldıktan sonra da aslında tam olarak yargılama, bütün kadın cinayetlerinde ya da kadına yönelik şiddete ilişkin davalarda olduğu gibi tırnak içinde ‘namus’ sorgusuyla başladı.
Biz mahkemede hem Fethiye Kadın Danışma Dayanışma Derneği’nin hem de Muğla Barosu’nun avukatları şöyle taleplerde bulunduk: Buradan çıkın çünkü biz artık bir cinayet yargılamasındayız. Eski ifadeleri, beyanları unutun ve yeniden eksik kurulmuş olan bu soruşturmanın üzerine iyi bir kovuşturma yapalım. Biz burada Sevim’i değil, Sevim’i öldüren Özgür’ü yargılıyoruz. Bunu defalarca söylemek zorunda kaldık.”
Savcının mütaalası sonrası kısmen rahatladıklarını ifade eden Özenç, “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi, ‘eşe karşı kasten öldürme’ nedeniyle başka da bir neden var, o da ‘kadına yönelik işlenmesi’ nedeniyle. Ayrıca delilleri yok etme çalışması var. Gizlemiş olması var, adli makamları oyalamış olması var. Bütün bunları tekrar değerlendirip göz önüne alınsın diye zaten duruşmalarda söylemiştik. Bunu söylemeye devam ediyoruz” diye konuştu.
“FETHİYE’DEKİ BÜTÜN KADINLARA ÇAĞRIDA BULUNDUK VE MAHKEME SALONUNU DOLDURDUK”
Kadına yönelik şiddete ilişkin davalarda basının ve kamuoyunun önemli etkisi olduğunun altını çizen Özenç, “Basının bu tür davalara eğilmesi. Temiz gazetecilik ve temiz habercilik yapması, toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan ve diline dikkat eden basın mensuplarının bunun üzerine eğilmesi çok kıymetli ve kamuoyu oluşturmak çok kıymetli. Biz bütün davalarda Fethiye’deki bütün kadınlara çağrıda bulunduk ve mahkeme salonunu doldurduk. Heyetin izlendiğini, gözlendiğini tırnak içinde ‘doğru dürüst’ yani ‘erkek adalet değil, gerçek adalet’ dediğimiz yargıyı sağlamak üzere üzerinde baskı kurduğumuz bir duruş oldu” ifadelerine yer verdi.
“MÜTALAAYI OLUMLU BULUYORUM”
Savcının mütalaasını olumlu bulduğunu ifade eden Özenç, şunları söyledi:
“Bu yargılamanın bugün gelinen aşamasında, bu mütaala bütün bu söylediğim aktörlerin etkisiyle takip edildiği, basına yansıdığı, insanların adalet beklediği görüldükçe bence evrildi. Hepimiz doğru yerde duruyoruz. ‘Eşi kasten öldürme’ fiilinin gerçekleştiği ve bunda da tahrik uygulanmayacağına yönelik gelen mütalaayı olumlu buluyorum. Yeterli değil ama olumlu.”
NE OLMUŞTU?
Muğla’nın Fethiye ilçesinde bağlı Esenköy Mahallesi Çırpı mevkisindeki ormanlık alanda 24 Ekim 2022 tarihinde bir kadının cansız bedeni bulunmuş, Muğla Adli Tıp Kurumu tarafından kadının Sevim Çet olduğu belirlenmişti. Olayın ardından İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri çalışma başlatmıştı.
Sevim Çet’in evli olduğu Özgür Çet’in ise eşinin evden kırmızı bir arabayla ayrıldığı ve kendisinden haber alamadığı iddiasıyla kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenilmişti.
Özgür Çet 15 Kasım 2022 tarihinde gözaltına alınmış, yaklaşık dokuz saat süren ifadesinin ardından Sevim Çet’i öldürdüğünü itiraf etmişti.
Özgür Çet ifadesinde, Sevim Çet’in ailesiyle ilgilenmediği, sosyal medyada çok vakit harcadığı ve lüks hayat düşkünü olduğunu bahanesiyle eşini öldürdüğünü ifade etmişti.
“2023 YILINDA MUĞLA’DA SEKİZ KADIN ÖLDÜRÜLDÜ”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP), her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberleri ve doğrudan kendilerine gelen başvuruları derleyerek ortaya koyduğu kadın cinayetleri raporunun, 2023 yılı verilerine göre; 2023 yılı boyunca erkekler tarafından 315 kadın öldürüldü, 248 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.
Rapora göre en çok kadın cinayeti İstanbul’da işlendi. İzmir ve Ankara İstanbul’u izledi.
315 kadın cinayetinin sekizi ise Muğla’da işlendi. Muğla’da öldürülen kadınlar ise şu şeklide:
- Figen Çoban – 21 Ocak – Yatağan – Yakılarak – Evli olduğu erkek
- Canan Öner – 26 Ocak – Menteşe – Tuzruhu içirildi – Erkek kardeşi
- Hatice Öğüt – 25 Nisan – Seydikemer – Ateşli silah ve yakma – Evli olduğu erkeğin babası
- Hasret Çakır – Mayıs – Köyceğiz -Av tüfeği – Eskiden birlikte olduğu erkek
- Zeynep Başaran – 11 Mayıs – Milas – Ateşli silah – Birlikte olduğu erkek
- Sevgi Ağı – Haziran – Datça – Bıçaklama – Damadı
- Irina Dvizova – 28 Kasım – Bodrum – ateşli silah – Eskiden evli olduğu erkek
- Dayana Dvizova 28 Kasım – Bodrum – ateşli silah – Annesinin eskiden evli olduğu erkek