Muğla’nın Seydikemer ilçesindeki Saklıkent Kanyonu’nda, bir çocuk başına taş düşmesi sonucunda hayatını kaybetti. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Seydikemer Belediyesi’nin şirketine, işletmesi verilen milli parkta, taşın kanyonun içinde değil girişteki kafelerin olduğu bölümde düştüğü ortaya çıktı. Bölgede alınması gereken önlemler ve yetkililerin sorumluluklarına dair Gündem Fethiye, uzmanlarla konuştu.
Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Kayadibi Mahallesi’nde bulunan Saklıkent Kanyonu’nda, 9 Haziran 2025 tarihinde, Kanyon’daki bir kafenin girişinde, üç yaşındaki Yamaç Çetin’in başına yerinden kopan bir taş düşmüştü.
Ağır yaralanan Yamaç Çetin, Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki yoğun basım ünitesinde tedaviye alınmış fakat 11 Haziran’da hayatını kaybetmişti.
Yamaç Çetin’in başına taş düştüğü anların görüntülerine Gündem Fethiye ulaştı. Taşın kanyonun içinde değil, kanyonun girişindeki kafelerin olduğu bölümde gerçekleştiği ortaya çıktı.
SORUMLULUK KİMDE?
Saklıkent Kanyonu 6 Haziran 1996 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Milli Park ilan edildi. Bu tarihten itibaren de Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne bağlı bulunuyor.
Saklıkent Kanyonu Milli Parkı’nın işletmesi ise yapılan ihale ile 1 Eylül 2020 tarihinden itibaren, Seydikemer Belediyesi’nin şirketi olan Tlos Turizm İmar Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi verildi.
17 Mart 2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre, 2 Mart 2015 tarihli karar ile dönemin Seydikemer Belediye Başkanı Yakup Otgöz, Belediye’yi temsilen müdür olarak seçildi.


14 Nisan 2023 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre ise Seydikemer Belediye Başkanı olarak seçilen Bayram Önder Akdenizli müdür olarak seçildi.


Şirketin Saklıkent Şubesi’nde ise o dönemde Seydikemer Belediye Başkanı olan Yakup Otgöz 23 Ağustos 2019 tarihinde Şube Müdürü olarak seçildi. Otgöz, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Millvetvekili olarak seçildi ve Tlos Limited Şirketi Saklıkent Şubesi Şube Müdürü görevine devam etti.
25 Şubat 2025 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre, Otgöz’ün yerine Seydikemer Belediye Başkanı Bayram Önder Akdenizli Şube Müdürü olarak getirildi.


Saklıkent Kanyonu’nda girişteki bilet satış gişesinden itibaren yurttaşların takması gereken baretler koyulmuş olarak görülüyor. Ayrıca, alandaki tabelalarda da yurttaşlar baret takmaları konusunda uyarılıyor.




Seydikemer Belediye Başkanı Bayram Önder Akdenizli’nin 30 Ocak 2025 tarihli bir röportajında, yurttaşları baret takmaları konusunda şu sözlerle uyardığı görülüyor:
“Özellikle güvenlik önlemlerini alarak misafirlerimizi ağırlamaya çalışıyoruz. Baret takılmasını, kanyon içinde yürüyecek kişilere de plastik ayakkabılar giymesini öneriyoruz. Önlemleri yüksek tutmaya çalışıyoruz.”
UZMAN GÖRÜŞÜ NE SÖYLÜYOR?
Konuya ilişkin Gündem Fethiye’ye konuşan ve haberde isminin geçmesini istemeyen bir iş güvenliği uzmanı, “Yaşanan olayda hangi kurum sorumludur, kimin hangi önlemi alması gerekiyordu?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Burada yapı şöyle: Tarım ve Orman Bakanlığı ve Doğa ve Milli Parklar sınırı içerisinde Seydikemer Belediyesi’nin Tlos işletmesine verilmiş bir yer ve sözleşme yapılıyor. Esas ana işveren burada devlet, yani Tarım ve Orman Bakanlığı.”
Hem Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün hem de işletmecinin olayda sorumluluğu olduğunu söyleyen uzman, devlet kurumlarının sorumluluğuna dair şu açıklamaları yaptı:
“Ana işveren devlet. Yapılması gereken ana hazırlıkların bu kurum tarafından söylenmesi gerekiyor ama sözleşmelerinde bu maddeleri içeren bir şey yok. Çünkü ciddi bir yatırım, ciddi bir emniyet tedbiri gerekiyor.”
Alınabilecek emniyet tedbirlerinin başında kanyon boyunca dayanıklı malzemeden bir ağ yerleştirilebileceğini söyleyen uzman bu işlemin büyük bir maliyet gerektirmediğini söyledi.
“BU KADAR KİŞİNİN BİRADA BULUNDUĞU BİR YERE TAŞIN DÜŞME OLASILIĞI YÜZDE 1 AMA İNSANA İSABET OLASILIĞI YÜZDE 90”
Saklıkent Kanyonu’nun risk oranına dair ise şu bilgileri verdi: “Yüzlerce metre derinliği olan bir kanyonun içerisinde binlerce turist, yerli yabancı turistin girdiği bir yerde bu taş düşmeleri ufak tefek de olsa yaşanıyor. Toplu olan ve bu kadar kişinin birada bulunduğu bir yere düşecek taşın düşme olasılığı yüzde 1 ama insana isabet olasılığı yüzde 90. Dolayısıyla bu kadar insanın başına düşmesinin hesabı yapılırsa bir taş düşecek ama işte o da can alacak. Biz ona ‘yüksek riskli’ yerler diyoruz. Yüksek riskin olduğu yerde alınması gereken emniyet tedbirleri sonuna kadar alınır.”
Toplu koruma önlemlerinin yanı sıra bireylerin alması gereken önlemlerde de değine uzman, yurttaşların baret takmak konusundaki gönülsüzlüklerini de eleştirdi.
“İNSANLARIMIZ BARET VE İŞ GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ÇOK DUYARSIZ”
Toplu koruma önlemlerinin öncelikli olduğunu söyleyen uzman, baret takmanın da ikincil derecede sorumluluk olduğunun altını çizdi ve şunları söyledi: “Öncelikle, söylediğim gibi bir çelik ağ – göze çok az zarar verecek, doğanın şekline zarar vermeyecek şekilde- sistemi koymak, ikinci olarak da bareti zorunlu hale getirmek. Çünkü insanlarımız baret takmakta imtina ediyorlar. Yani siz böyle bir yere giriyorsunuz. Dağcıların dağa çıkarken ‘Ben baret takmayacağım’ demesi gibi. Mümkün mü, değil ama insanlarımız ben bu kanyona giriyorum ama ‘Ben baret takmayacağım’ diyorlar. Bu konuda da işletmeye direkt atfen bir şey diyemiyorum çünkü insanlarımız baret ve iş güvenliği konusunda çok duyarsız, umursamaz.”
Sonuç olarak, uzman silsile yoluyla hem Bakanlık hem Seydikemer Belediyesi işletmesinin hem de bireysel bazda sorumluluk olduğunu söyledi.
İşletmenin sorumluluklarına dair ise şunları söyledi:
“Tlos işletmesinin burada bir sayısal rakam çıkartması lazımdı. Sayısal hiçbir rakam çıkartılmamış. Sayısal rakam da şu: Kaç tane taş düştü? Örnek veriyorum yılda bir kere. Gün bazında söylenir bu. Bir yılda kaç gün ölçüm yapıldı? Örnek veriyorum 100 gün. 100 günde bir taş düşüyorsa yüzde 1’dir düşme olasılığı var ama bu yüzde 1’in aşağıda insanı bulma olasılığı kaç? Kalabalığın hesabını yaparsanız bu da yüzde 90. Dolayısıyla da yüzde 1 burada ölüm olayı gerçekleşecek demektir. Bu da yüksek bir olay. Bunu can için düşünülürse, bir çocuğun hayatı düşünülürse yapılacak olan şey üç beş milyonu bulmaz. Yani bütün kanyonu çelik ağlarla emniyete almak. Bir çalışma yapılması gerekiyordu. Bu çalışmalar bugüne kadar yapılmadı. Yapılmadığı için de herkesin toplu olarak bulunduğu bir yerde bir çocuğun başına geliyor.”
“İŞLETME YÖNETİCİLERİ VE BAKANLIK SORUMLU”
Olayda yetkililere yönelik herhangi bir ceza işleminin uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanacaksa kime uygulanması gerektiğine dair soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Ölümlü bir kaza, işletmenin yöneticileri bunda ceza alabilir. Yani yüzde 100 demiyorum çünkü sadece bir kişiye atfen yapılacak bir olay değil ama dikkate alınmadığından dolayı hem Bakanlık düzeyinde tedbir almadıkları için hem de Bakanlığa bu konuda şunlar yapılması gerekiyor diye serzenişte bulunmadığından dolayı işletme yöneticileri. Yani Seydikemer Belediyesi ve Tlos işletmesi sorumluları, müdürleri.”
Uzman, işletmenin tehlikeyi bildirmiş olması gerektiğini, riskin yüzde 1 olduğu durumda dahi bu olasılığı dikkate alması gerektiğini söyledi ve “Bence işletme yöneticileri başta olmak üzere Bakanlık’ta bu işin yöneticisi olan genel müdürlük bazında sorumlular” dedi.
İLK “KAZA” DEĞİL
Saklıkent Kanyonu’nda 2024 yılının Ağustos ayında kaya parçası düşmesi sonucu iki Rus uyruklu turist yaralanmıştı.
Ayrıca, yine 2024 yılının Ağustos ayında Saklıkent Kanyonu’nda yürüyüşe çıkan üç kişi, yağış sonrası oluşan su birikintileri nedeniyle kanyon içerisinde mahsur kalmıştı. 2023 yılının Eylül ayında da kaya parçası düşmesi sonucu beş kişi yaralanmıştı.











