Muğla’nın Menteşe ilçesinde Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliği sistemine yönelik yeni yönetmeliğine tepki göstermek için sağlık çalışanları bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Aile hekimleri olarak hakkımızı savunmaya devam edeceğiz ve zulüm yönetmeliğini kabul etmeyeceğiz” denildi.
Muğla Tabip Odası, Muğla Aile Hekimleri Derneği, Muğla Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Muğla Şubesi, BDS Muğla, Genel Sağlık-İş Muğla Şubesi ve Birlik Sağlık Sen Muğla Şubesi üyeleri 1 Kasım 2024’te yürürlüğe giren Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliği’ne karşı Muğla’nın Menteşe ilçesinde dün (4 Kasım) basın açıklaması yaptı.
Yapılan açıklamada aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekimler, hemşireler ve ebeler, yönetmeliği protesto etmek için ülke çapında, bugün dahil olmak üzere 6-7 Kasım tarihlerinde üç günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını belirttiler.
Açıklamanın başında şu ifadelere yer verildi:
“Bizler aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları olarak, Sağlık Bakanlığı tarafından tüm uyarılarımıza rağmen uygulamaya konan ve aile hekimliği sistemini sarsan yeni yönetmeliğin yarattığı olumsuzlukları ve bu yönetmeliğin sağlık sistemimize getirdiği ağır yükleri kamuoyuyla paylaşmak için toplandık.”
Geçirilen yönetmeliğin yalnızca aile hekimlerini ve aile sağlığı çalışanlarını değil, 85 milyon yurttaşı etkilediği ifade edildi.
Yönetmelikte belirtilen altı ayda bir zorunlu hasta takibinin dünyanın hiçbir yerinde olmayan bilim dışı bir uygulama olduğu belirtilen açıklamada, “Aile sağlığı merkezlerine yapılan zorunlu hasta çağrıları; asıl takip etmemiz gereken bebek, çocuk, gebe ve yaşlılarımız için olan koruyucu sağlık hizmetlerini aksatacaktır” denildi.
“HEKİMLERİN HASTAYA ÖZEL TEDAVİ UYGULAMASINI ENGELLEYECEKTİR”
Sağlıklı bir bireyin altı ayda bir doktor ziyaretine zorlanması, kaynakların verimsiz kullanılmasına yol açacağı ifade edilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Sadece sağlık harcamalarını değil; sağlıklı çalışan hastalarımız işe gidemediği için ülke geneli iş gücü kaybına da neden olacaktır. Yeni yönetmelik, hekimlerin bilimsel ve özgür meslek anlayışını hiçe saymaktadır. Hastanın sağlık durumunu, formüller ve hesaplamalarla belirlemeye çalışmak; hekimlerin hastaya özel tedavi uygulamasını engelleyecektir.”
Yapılan kısıtlamaların mesleki onurlarına bir saldırı olarak değerlendiren açıklamada, “Hastaya ihtiyacı olan ilacı yazmamız engelleniyor, hastaneye sevk etmemiz engelleniyor. Hedef puanlar ortaya atılarak aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarını yarısı sözleşme fesih riskiyle karşı karşıya bırakılıyor ve mesleki güvencemiz ortadan kaldırılıyor” sözleri kullanıldı.
“BİZ BU DURUMA KANMIYOR VE BOYUN EĞMİYORUZ”
Geçirilen yönetmelik nedeniyle sağlık çalışanların istifa edeceği söylenen açıklamada, “Aile hekimlerine salgınları önle, kanserleri yok et, engelleri ortadan kaldır deniyor. Dünyanın bile çözemediği sorunlar, bizlere yükleniyor. Bırakın mesleğimizi yapalım bırakın hastalarımıza gereken hizmeti verelim. Diplomamıza uzattığınız eliniz aile hekimliğine bir darbedir” denildi.
Yenidoğan ölümleri sürecinin denetim eksiklerini ortaya koyduğu belirtilen açıklamada, “Bakan, bu skandala karşı sorumluluk almak yerine aile hekimlerine baskı yaparak gündem değiştirmeye çalışmaktadır. Biz bu duruma kanmıyor ve boyun eğmiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Yönetmeliği idareci olduğunuzda gördüğünüz sorunlar üzerine hazırladığınızı söylüyorsunuz müdürlüğünüz zamanında aile hekimlerine düşman olmak yerine hastanelerinizi gerçekten denetleseydiniz şimdi o bebeklerimiz yaşıyor olacaktı. Kulaklarınızı tıkadığınız aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları olarak hem kendi haklarımıza sahip çıkacağız hem de gözden çıkardığınız bebeklerimizin.”
Yapılan eylemleri sadece mesleki hakları için değil tüm yurttaşların güvenliği ve onuru için yaptıkları belirtilen açıklamada, “Tüm bu haksız uygulamalara karşı güçlü bir sesle dur diyoruz. Bakan’a sesleniyoruz; eğer halkımızın sağlığını hekimlerin ve Aile sağlığı çalışanlarının onurunu koruyamıyorsanız, yapmanız gereken tek şey istifa etmektir” sözleri kullanıldı.
Aile hekimleri olarak haklarını savunacakları ve yönetmeliği kabul etmeyeceklerini söyledikleri açıklamada, “Bu yüzden sağlık yöneticilerinin dikkatini çekmek için 5-6-7 Kasım günleri iş bırakma eylemi yapıyoruz. Eğer bu yönetmelik geri çekilmezse gereken hiçbir eylemsellikten çekinmeyeceğiz” denildi.
Sağlık çalışanların neden iş bıraktıklarını ise şu şekilde sıraladı:
-Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları ücret peşinde değil, aldıkları ücreti korumak istiyor.
-Bakanlığın sözü bizim ücretlerimizi hak edişlerimizi kesmekte.
-Kayıtlı hasta eğer altı ay süreyle bize başvurmazsa ücret kesintisi yapılacak.
-Kayıtlı hasta yılda yediden fazla hekim başvurusu yaparsa ücret kesintisi yapacak. (Türkiye’de yıllık hekim başvuru sayısı kişi başı 11.5)
-Türkiye’de 205 bin hekim var, bunun 160 bini kamuda çalışıyor ve bunun 25 bini aile hekimi.
-2023 yılında Türkiye’de toplam 880 milyon poliklinik yapılmış ve bunun 350 milyonu aile sağlığı merkezlerinde yapılmıştır. Yani kamu hekimlerinin yüzde 15’i olan aile hekimleri poliklinik hizmetlerinin yüzde 39’unu gerçekleştirmiştir ve hala ücret kesintisi tehdidi altındadırlar.
-Türkiye 2024 yılında gittikçe artan aşı temini sıkıntısı yaşıyor.
-Tıp, hemşirelik, fizyoterapi öğrencilerinin hepatit b koruyucu aşı takvimini gerçekleştiremiyoruz. Öğrencilerimizin ücretli aldıkları aşıları yapmak zorunda kalıyoruz.
-Bebek aşıları temininde büyük sıkıntı var. Aşıları yapamaz haldeyiz. Ancak bakanlık aşı temin edemediği halde aşısı yapılmayan bebekler için aile hekimini ve aile sağlığı çalışanını ücret kesintisi ile tehdit ediyor.
-Halkın tedavi hakkı ve hekimin reçete özgürlüğü gasp ediliyor.
-Artık; mide ilaçları, ağrı kesiciler ve antibiyotikler hekimin tedavi özgürlüğü ile değil Sağlık Bakanlığı’nın kısıtlamaları ile yazılabilecek.