Türkiye genelinde sağlık çalışanları, sağlık emek meslek örgütlenin çağrısıyla bir gün boyunca iş bırakma eylemi yaptı. Sağlık çalışanları kendilerini sağlık hizmeti veremez hale getiren çalışma yaşamının sürdürülemez olduğunu dile getirdi ve taleplerinin karşılanmaması durumunda daha uzun süreli G(Ö)REV’e hazır olduklarını dile getirdi.
Sağlık çalışanları bugün sağlık emek meslek örgütlerinin çağrısıyla çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle bir günlük grev gerçekleştirdi. Grevde acil hastalar, diyaliz hastaları, acil ve riskli gebeler, çocuk aciller, kanser hastaları, yoğun bakım hastaları, Covid-19 hastaları ve Covid-19 şüphesiyle sağlık kurum ve kuruluşlarına başvuruların geri çevrilmeyeceği, poliklinik ve klinik tedavilerine devam edileceği açıklanmıştı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB), Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın da içinde bulunduğu meslek örgütlerinin çağrısıyla pek çok hastanede çok sayıda emekçi hizmet vermedi.
MUĞLA’DA ALTI HASTAHANEDE GREV GERÇEKLEŞTİ
Muğla’da da hakimler ve sağlık çalışanları greve destek verdi. Milas Devlet Hastanesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi, Fethiye Devlet Hastanesi, Fethiye Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Menteşe Devlet Hastanesi ve Menteşe Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde basın açıklaması yapıldı.
Cumhuriyet Hak Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Burak Erbay ve Mürsel Alban da greve destek verdi.
“ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALAR İLE SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN İYİLİK HALİ ORTADAN KALDIRILMAKTADIR”
Yapılan açıklamada sağlık çalışanlarının çalışma koşullarında zorlukların arttığı ve ekonomik krizin derinleşmesiyle çalışanların ekonomik haklarında büyük kayıplar yaşandığı söylendi. Toplumun tüm kesimleri gibi sağlık çalışanlarının da geçinemediği vurgulandı.
Açıklamada sağlık çalışanlarının maruz kaldığı olumsuz koşullar şu şekilde açıklandı “Koruyucu sağlık hizmetlerinden daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerinin sunulduğu, sağlık hizmet sunumunda sevk zincirinin tamamen ortadan kaldırıldığı, kışkırtılmış sağlık talebi yaratan bu sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını elinden almaktadır.
Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile daha çok çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nitelik değil nicelik önemsenmektedir. Yoğun emek gerektiren bu çalışma düzeni ve ekonomik sorunların yanı sıra liyakatsiz atamalar, yönetici mobbingleri, KHK’ler ve soruşturmalar gibi antidemokratik uygulamalar ile sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık emekçilerinin iyilik hali ortadan kaldırılmaktadır.”
“TALEPLERİMİZİ GÖRMEZDEN GELENLERE KARŞI BİR KEZ DAHA UYARI G(Ö)REV’İNDEYİZ”
Açıklamada sağlık emek meslek örgütlenin bu olumsuz tabloya karşı daha iyi bir sağlık ortamı için mücadele ettiği söylendi. Bu kapsamda ilk olarak hekimlerin ve diş hekimlerinin bir kısmının gelirlerinde düzenleme içeren ama onlar arasında dahi eşitsizlik yaratan tüm sağlık çalışanlarını kapsamayan tasarının geri çekilmesi için 6 Aralık ve 15 Aralık’ta “GöREV’de” oldukları söylendi.
Ocak ayında görüşüleceği söylenmesine rağmen tasarının görüşülmemesine yeniden itiraz edildiği vurgulandı ve “26 Ocak- 4 Şubat tarihleri arasında “NÖBET” tutarak tasarının kapsayıcılığı arttırılarak derhal Meclis’e getirilmesi talep ettik. 4 Şubat’ta Meclis önüne giderek taleplerimizi bir kez daha haykırdık. Bugün de sesimize kulak asmayan, taleplerimizi görmezden gelenlere karşı bir kez daha uyarı G(Ö)REV’indeyiz.” dendi.
Şu talepler dile getirildi:
– Tüm sağlık emekçilerine insanca yaşamaya olanak veren, emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin verilmesi; eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi.
– Etkili ve caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılması, güvenli işyerlerinin oluşturulması.
– 657, 992, 1593, 5199, 5216, 5393, 5996, 6343 Sayılı Kanunlara göre sağlık alanında görev yaptıkları halde, sağlık çalışanı olarak görmezden gelinen veteriner hekimlerin de, tüm sağlık çalışanlarına yapılacak yasal düzenleme ve maaş iyileştirmelerinden faydalandırılması.
– Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması.
– COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması.
– Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi.
– Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelediği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi.
– Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması.
– Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi.
– Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi.
– Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi.
– Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer alması.
– Sağlığa ve sağlık emekçilerine bütçeden daha fazla pay ayrılması.
– Hangi statüde olursa olsun tüm sağlık çalışanı emeklilerine insanca yaşamaya yetecek emekli maaşı.
“OYALAMA DEĞİL, HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ”
Açıklamanın sonunda ise “Bizleri artık sağlık hizmeti veremez hale getirilen bu çalışma yaşamının sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz. Yaşama adanmış bir mesleğin mensupları olarak hakkımızı gasp eden bu bozuk düzene karşı alternatifsiz değiliz. Bize dayatılan bu çalışma koşulları, bu sefalet ücretlerin kader olmadığını biliyoruz. 14 Mart sağlık haftasına doğru giderken sağlık emekçileri olarak büyük buluşmalar gerçekleştireceğiz. Taleplerimizin karşılanmaması durumunda daha uzun süreli G(Ö)REV’e hazır bulunduğumuzu da buradan kamuoyuna bildirmek istiyoruz.” dendi