Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i işkence ederek öldüren Cemal Metin Avcı’ya “haksız tahrik indirimi” ile 23 yıl hapis cezası, diğer sanıklara ise beraat kararının verilmesinin ardından başlatılan adalet nöbeti devam ediyor.
Pınar Gültekin cinayeti davasında mahkeme heyetinin katil Cemal Metin Avcı’ya verdiği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını, “haksız tahrik indirimi” ile 23 yıla düşürmesi; diğer faillerin ise beraat etmesine karar vermesi üzerine kadınlar Pınar Gültekin için 20 Haziran 2022 tarihinde adalet nöbetine başlamıştı.
Her pazartesi Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda toplanan Menteşe Kadın Platformu’ndan kadınlar, bugün (18 Haziran 2022) de basın açıklaması yaparak adalet taleplerini bir kez daha dile getirdi.
“YAŞAM TARZI SORGULANARAK HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİNE GEREKÇE HAZIRLANDI”
Pınar Gültekin’in hayatının didik didik edilerek, ‘haksız tahrik’ indirimine gerekçe hazırlandığı ifade edilen basın açıklamasında, “Katil Cemal Metin Avcı tarafından katledilen Pınar Gültekin’in ölümünün üzerinden 2 yıl geçti. İki yıl süren bu dava sürecinde katilin 3 kez ifade değiştirmesi, mahkemenin var olan delilleri yok sayarak katili aklamak için delil üretmeye çalışması erkek yargının yüzünü bir kez daha açığa çıkardı. 13 duruşma boyunca katilin işlediği cinayeti konuşmak yerine Pınar’ın hayatı didik didik edilerek, yaşam tarzı sorgulanarak haksız tahrik indirimine gerekçe hazırlandı” denildi.
“HUKUKUN, KADIN VE ERKEKLERE FARKLI UYGULANDIĞI BİR AYRIMCILIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Hukukun kadınlara ve erkeklere farklı uygulandığı bir ayrımcılıkla karşı karşıya olunduğu belirtilerek, “Yargının nasıl işlediğini iyi bilen failler artık işledikleri cinayetten en az cezayla nasıl sıyrılabileceklerini de biliyorlar. Nitekim katil Cemal Metin Avcı’nın duruşmada İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran Cumhurbaşkanı’na teşekkür ederek mahkemeyi etkileme çabası yargı-siyasi iktidar ve erkek işbirliğini de açığa çıkarıyor. Hukukun, faillerin kadın ya da erkek olmasına göre farklı uygulandığı bir ayrımcılıkla karşı karşıyayız. Erkek failleri aklayan, kollayan yargı ne yazık ki, sistematik şiddet gören, tecavüze uğrayan, öz savunma hakkını kullanan kadınlara bu hakkı tanımıyor” ifadelerine yer verildi.
“PINAR’I TEK BİR KİŞİ ÖLDÜRMEDİ”
Yargı ve siyasal iktidarın bu suça eşlik ettikleri ifade edilen açıklamada, “Kendisine tecavüz eden erkeği öldüren Nevin Yıldırım’a müebbet hapis cezası verirken, Pınar’ı canavarca hisle öldürdüğü adli tıp raporlarında da kanıtlanan Cemal Metin Avcı’ya 23 yıl ceza verebiliyor. Yani katil eziyetle öldürerek işlediği bir cinayetten 14,5 yıl yatarak kurtulacak. Katile ödül gibi ceza verilirken; delil karartmaktan ve suça iştirakten yargılanan aileye de beraat veriliyor. Bu kararlarla anlıyoruz ki, Pınar’ı tek bir kişi öldürmedi! Yargı, kadın düşmanı politikalarıyla siyasal iktidar ve işbirlikçileri de suça iştirak ettiler” ifadeleri kullanıldı.
“SİZİN AKLADIĞINIZ KATİLLER, BİZİM MÜCADELEMİZDE MAHKUM OLACAKTIR”
Bu kararların tamamen politik olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Kadın katillerini koruyup, kollayan kadınların aleyhine işleyen bu kararların tamamı politiktir. Sizin akladığınız katiller, bizim mücadelemizde mahkum olacaktır. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadın cinayetlerini olağanlaştıran, teşvik eden siyasi iktidar ve eril yargı; Pınar Gültekin ve öldürülen tüm kadın katillerinin suç ortağıdır. Kadınlara yapılan bu fütursuzca saldırı kadınların mücadelesinin kazanımlarına karşı erkek-egemen iktidarın ayak diremesidir” denildi.
“KATİL CEMAL METİN AVCI VE İŞBİRLİKÇİLERİ GEREKEN CEZAYI ALMALIDIR”
Açıklamanın son bölümünde; kararın bir an bozulması ve Cemal Metin Avcı’nın gereken cezayı alması yönündeki talepler yinelendi ve şu ifadeler kullanıldı.
“Bilin ki, sizin onayladığınız hayatları yaşamayacağız! Biz kendi hayatlarımız üzerinde söz sahibi olmaktan da, özgürlüğümüzden de İstanbul Sözleşmesinden de vazgeçmeyeceğiz! Bu dava sadece Pınar’ın davası değil, hepimizin davası! Karar bir an önce bozulmalı katil Cemal Metin Avcı ve işbirlikçileri gereken cezayı almalıdır. Biz bu davaları takip etmeye devam edeceğiz! Bize rahat yoksa size de yok!”
