Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı’nın yargılandığı davanın 7’nci duruşması bugün görüldü. Mahkeme duruşmayı 20 Aralık’a erteledi.
Muğla’da, Cemal Metin Avcı isimli erkek tarafından katledilen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin davasının 7’inci duruşması bugün Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma mahkeme heyeti tarafından 20 Aralık tarihine ertelendi.
PINAR GÜLTEKİN’İN ANNESİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
dokuz8haber’de yer alan habere göre; duruşmada “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diyen Pınar Gültekin’in annesi Şefika Gültekin, “İstanbul Sözleşmesi’nin geri getirilmesi için dilekçe vereceğim” ifadelerini kullandı. Fail tarafı, Pınar Gültekin’in annesinden duruşmadaki ‘öfke’sini gerekçe göstererek şikayetçi oldu. Mahkeme de ardından suç duyurusunda bulundu.
“11 AY DAHA MI BEKLEYECEĞİZ”
Duruşmada, ABD’den gelen verilerin Ankara Siber Suçlar Daire Başkanlığı’nda incelendiği, gelen verilerin açılamadığı için Gültekin’in telefonuna ulaşım sağlanamadığı belirtildi. Gültekin ailesinin avukatı, “ABD’den gelen veriler açılmıyor. Şimdi bir 11 ay daha mı bekleyeceğiz. Pınar’ın ailesi artık yargılamanın bitmesini istiyor” ifadelerini kullanırken, Cemal Metin Avcı’nın avukatı ise, ABD’den gelen verilerin açılmasının imkansız olduğunu söyleyerek, ABD ile yeniden müzekkere yapılması talebinde bulundu.
ABD’den gelen müzekkere cevabının tercümesinin yapıldığı, gelen verilerin önce Muğla Siber Suçlara, ardından Ankara Siber Suçlar Daire Başkanlığı’na gönderildiği ifade edilirken, şifreli dosyalara yönelik Ankara’da çalışmaların devam ettiği öğrenildi.
“PINAR’IN TÜM ÖZEL HAYATI AÇILMAYA ÇALIŞILDI”
Pınar Gültekin’in aile avukatları duruşmada yaptıkları konuşmada, “Biz sanığın tahrik indirimi alması için 11 aydır bekliyoruz. Pınar’ın ailesi artık yargılamanın bitmesini istiyor. Tekrar ABD’ye müzekkere yazılmasını istemiyoruz. Pınar’ın tüm özel hayatı açılmaya çalışıldı. Şimdi ABD’den gelen veriler açılmıyor. Bir 11 ay daha mı beklenecek” diyerek, yeni bir adli tıp raporunu gereksiz bulduklarını, ilk raporda Pınar’ın canlıyken yakıldığının belirlendiğini dile getirdiler.
FAİL TEHDİT EDİLDİĞİNİ İDDİA ETTİ
Fail Cemal Metin Avcı ise, “Raporla ilgili olan sonucu ve aileme yönelik suçlamaları reddediyorum. Pınar’ın en yakın ev arkadaşı bile beni tehdit ettiğini söylüyor. ABD’den gelen cevapta bir şey çıkmasa bile beni tehdit ettiği ortada. Ben bir suç işledim ve çok pişmanım. Fakat benim o dönem tehdit altında olduğumu unutmamak gerekiyor” dedi.
“KATİLİN TEK BAŞINA OLMADIĞINI BİR KEZ DAHA YİNELİYORUZ”
Muğla Kadın Dayanışma ve Danışma Derneği, adliye önünde açıklama yaptı. Muğla Kadın Dayanışma ve Danışma Derneği adına basın metnini Şengül Yüksel okudu.
Açıklamada katilin yalnız olmadığını vurgu yapılarak, “Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı’nın yargılandığı dava sürecinde toplumsal cinsiyet eşitliği ile tanışmamış olan eril yargı sisteminin örtbas etmeye uğraştığı, bir kişinin tek başına işlediğini iddia edip yalnızca bir kişiyi yargılamaya çalıştığı fiilin toplu halde işlendiği, dosyadaki delillerle sabittir. Ve biz, cinayetin tek kişi tarafından işlenmediğini, katilin tek başına olmadığını bir kez daha yineliyoruz. Çünkü adli tıp raporunun içeriğini biliyoruz. Olay yerinde bulunan varil içerisinde ele geçirilen sigara izmaritlerinin katilin ortağı Şükrü Gökhan Orhan’ın ve annesi Ayten Avcı’nın DNA profiliyle uyumlu olduğunu biliyoruz. Eda Avcı’nın çelişkili ifadeleri olduğunu biliyoruz. Selim Avcı’nın kullandığı aracın katliamın olduğu saatlerde olay yerinde görüldüğünü biliyoruz. Tüm bu bildiklerimiz duyum varsayım değildir, savcılık soruşturması kapsamındaki raporlara, kanıtlara dayanmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
“SANIK KOLTUĞUNDA OTURANLAR SANIK OLARAK YARGILANMIYOR”
Pınar Gültekin’in itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı ve sanıkların yargılanmadığı aksine mağdur ilan edildiği belirtilen açıklamada, “Yapılan yetersiz, eksik keşif ve her adli tıp raporunda çıkan yeni detaylar, hala delil karartabilme ihtimali olduğunu gösteriyor. Delillerin netliğine bağlı olarak Mert Can Avcı’nın tutuklu yargılanması, Ayten Avcı, Şükrü Gökhan Orhan, Selim Avcı ve Eda Avcı’nın yargılanacağı soruşturmanın bir an evvel sonuçlanması ve bahsi geçen kişilerin tutuklu yargılanması talebimizi yineliyoruz. Erkek şiddetini önlemeye dönük yasaları uygulamayıp, içini boşaltıp, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilen, her kadın katliamıyla erkek egemen sisteminin makbul saydığı kadın anlayışını yineleyen, kadın katliamlarını meşrulaştırmaya çalışan erkek egemen sisteminiz her gün yeni bir kadın katliamı ile potansiyel katillere cesaret veriyor, yöntem öğretip özendiriyor. Sanık koltuğunda oturanlar sanık olarak yargılanmıyor. Aksine dramatize romantize edilip mağdur ilan ediliyor. Tıpkı Şule Çet davası gibi bu davada Pınar’ın yaşamı didikleniyor. Pınar itibarsızlaştırılmaya çalışıyor. Bu düzeninizle barışmayacağız! Tüm katiller yargılanana, gerçek adalet sağlanana kadar adliyelerde sokaklarda, kampüslerde meydanlarda olmaya devam edeceğiz” denildi.
NE OLMUŞTU?
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi 27 yaşındaki Pınar Gültekin, 16 Temmuz’da Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Şüphe üzerine gözaltına alınan Cemal Metin Avcı cinayeti itiraf etmiş ve çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı, telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine gözaltına alınmıştı. Jandarmada çelişkili ifadeler veren ve suçlamaları kabul etmeyen Avcı, “delil karartmak” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, tutuklu sanıklar Cemal Metin Avcı’nın “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı’nın ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”den 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.