Pınar Gültekin cinayeti davasının karar duruşması olması beklenen 11’incü duruşması 16 Mayıs 2022 tarihine ertelendi.
Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in öldürülmesiyle ilgili Cemal Metin Avcı’nın “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan, Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı’nın “canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirak” suçundan, annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı eşi Eda Karagün ile ortağı Şükrü Gökhan Orhan da cinayete yardım suçundan yargılandığı davanın 11’inci duruşması bugün Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Birçok kadın örgütü ve siyasi parti duruşmanın görülmeye başlamasından önce Muğla Sınırsızlık Meydanı’na çağrı yaparak 12:30 basın açıklaması yapılacağını açıklamıştı. Basın açıklamasına Pınar Gültekin’in annesi Şefika Gültekin, babası Sıddık Gültekin, Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü ve kadınlar katıldı.
“İKİ YILDIR SÜREN TÜM BU DURUŞMALARDA ADALET KATİLİN LEHİNE İŞLEMEYE DEVAM ETTİ”
Yapılan basın açıklamasında 10 duruşmadır hâkimin yanlı tavrına dikkat çekilerek Pınar Gültekin’in hayatının yargılandığı söylendi ve iki yıldır süren duruşmalarda adaletin katilin lehine işlediği söylendi: “Katil Cemal Metin Avcı’nın ısrarla talep ettiği cep telefonu yazışmaları sonucunda, telefon yazışmalarında katilin lehine hiçbir bilgi yer almadığı ortaya çıktı. Böylelikle katilin ceza almamak için Pınar’a attığı türlü iftiraların dayanağının olmadığını gördüğümüz gibi erkeğin ceza indirimi alabilmesi için bir kadının itibarsızlaştırmasına aynı zamanda da kişisel yaşamının didik didik edilmesine tanıklık ettik.”
“BU BİR KADIN CİNAYETİDİR VE FAİLLERİN HEPSİ CEZALANDIRILMALIDIR”
Açıklamada, katil Cemal Metin Avcı’nın cinayeti tek başına işlemediği ve ailesinin cinayetteki yardımlarına dair yargılamaların “yaptık oldu işte” şeklinde yapılmasının kabul edilmediği söylendi: “İki yıllık süreç boyunca tüm itirazlara ve delillere rağmen Mertcan Avcı tutuksuz yargılandı ve ailenin diğer üyelerinin de delilleri kararttığı gerçeği ortadayken ciddi bir yargılamam süreci dahi olmadı. Bu bir kadın cinayetidir ve faillerin hepsi cezalandırılmalıdır.
El birliğiyle katledilen ve delillerin yok edildiği Pınar Gültekin için adalet istiyoruz. Başta ataerkil düzende yarına dair hiçbir güvencesi olmayan biz kadınlar olmak üzere toplumdaki herkesi derinden etkileyen bu cinayete, ortak olan, suç unsurlarının ortadan kaldırılmasına yardım eden katilin ailesi toplumsal ve kamusal alanda yaşamlarını bir kadın arkadaşımızın katledilmesi fiilin öznesi değillermiş gibi sürdürüyorlar. Erkek egemen anlayışın sonucudur. Bunu kabul etmiyoruz. Cinayete ortak olan, buna göz yuman anlayışın yargılanmasını talep ediyoruz.”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ HER GEÇEN GÜN KATİLLERE GÜÇ VERMEYE DEVAM EDİYOR”
Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’ne vurgu yapılarak “İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi her geçen gün katillere güç vermeye devam ediyor. Katiller pişkin bir şekilde “Bir kadını öldürdüm çünkü bana bir şey yapamazdı, güçsüzdü” gibi söylemleri kullanmaya, arkalarına erkekliği, erkek yargıyı da alarak kadınları katletmeye devam ediyorlar. Çünkü tüm bu failler bir kadını öldürdüklerinde cezasızlık politikaları sonucunda ellerini kollarını sallayarak dışarı çıkabileceklerini, “tahrik etti, öldürdüm” gibi savunmalarla aklanacaklarının farkındalar” dendi.
“PINAR GÜLTEKİN İSYANIMIZDIR”
Açıklama şu şekilde sona erdi: “Pınar Gültekin için adalet mücadelemiz devam ediyor. Katil Cemal Metin Avcı ve güncel adli tıp raporu ile fiilin doğrudan öznesi olduğu açığa çıkan faillerin gereken cezayı almasını, erkek adalet değil gerçek adaletin yerini bulmasını ve bugün gerçekleşen duruşmadan artık kararın verilmesini istiyoruz. Sadece katil Cemal Metin Avcı değil, ailesi de gereken cezayı alana kadar mücadelemizden vaz geçmiyoruz. Türlü bahanelerle katili aklamaya çalışanların karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Kız kardeşimiz Pınar mücadelemizde yaşayacak tek kişi eksilmeyene kadar adliyelerde, sokaklarda, kampüslerde mücadelemizi yürüteceğiz.
Yaşasın kadın dayanışmamız.
Pınar Gültekin isyanımızdır.
Dinmedi öfkemiz büyüdü isyanımız. Deniz Poyraz’dan Pınar Gültekin’e her alanda erkek devletine şiddetine karşı yan yanayız.”
ANNE ŞEFİKA GÜLTEKİN DURUŞMA ÖNCESİ BAYGINLIK GEÇİRDİ
Duruşma öncesi Muğla’daki Sınırsızlık Meydanı’ndan adliyeye yürümek isteyen Gültekin’in ailesi ve kadınlara polis engel olmak istedi. Kadınlar ve polisler arasında yaşanan diyalog esnasında, Gültekin’in annesi Şefika Gültekin fenalaşarak bayıldı. Anne Gültekin, olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Kadınlar, slogan atarak adliyeye yürüdü.
Suç delillerini gizleyerek, yok ettikleri öne sürülen Avcı’nın kardeşi sanık Mertcan Avcı salonda hazır bulunurken tutuklu sanık Cemal Metin Avcı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Diğer tutuksuz sanıklar Avcı’nın babası Selim Avcı, annesi Ayten Avcı eski eşi Eda Karagün ve iş ortakları Şükrü Gökhan Orhan ise duruşmaya katılmadı. Karar çıkması beklenen 11’inci duruşmada, Cemal Metin Avcı’nın kardeşi sanık Mertcan Avcı’nın tutuklanması talebi reddedildi. Sanık Cemal Metin Avcı mahkeme heyetine, yeni avukatları ile yeni deliller sunacağını söyledi.
DURUŞMA YİNE ERTELENDİ
Duruşma 16 Mayıs 2022 Pazartesi gününe ertelendi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, duruşma sonrası yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “Bu duruşmayı ilk kez izledim. Ailemiz, anne baba, İzmir vekilimiz ve bütün kadın kurumları baştan beri izliyor. Benim de yakından bildiğim bir davaydı. Gördüklerime inanamadım. Bir avukat olarak inanamadım. Bir kadın hakları savunucusu olarak inanamadım ve halkı temsil eden bir vekil olarak inanamadım. Mahkeme heyeti alenen bütün salonu kendince susturarak bu yargılamayı sağlıklı yürütebileceğini düşünüyor. İçerde adil bir yargılama yok. Her şeyden önce bunu söyleyeyim.
Neden bu yargılama iki yıldır bitirilmiyor? Bunun cevabını veremiyor. Pınar Gültekin kız kardeşimiz vahice katledildi. Aslında bütün deliller ortada fakat onlar sanıkları cezalandırmak yerine adil bir yargılama yapmak yerine sevgili Pınar’ın özel hayatını araştıran, sanık lehine davranan Mertcan Avcı’yı hiçbir gelişme olmadan serbest bırakan ve bugün de mazeretlerini zaten tereddütsüz kabul eden ve müdahil avukatlarının taleplerine rağmen duruşmayı uzatma eğiliminde olan bir yargılama makamı gördük.
Bunu kesinlikle ne Türkiye iç hukuk sistemine de uluslararası hukuka uygun bulmuyoruz. Mertcan Avcı ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor. Tıpkı Cemal Metin Avcı gibi. Ama tutuksuz, ama hakkında bir adli kontrol kararı yok. Bu ülkede 6 ay bir yıllık iddialarla ilgili insanlar tutuklanırken, gece yarısı evleri basılırken genç bir kadın vahşice katledildi ve suç ortakları serbest. Ve buna mahkeme heyetti karar veriyor. Ailemiz, müdahil avukatları baştan sona bu mahkemenin tutumunu ret gerekçesi yapmışlar ve bu retler reddedilmiş maalesef.
“SANIK CEMAL METİN AVCI’NIN AVUKATLARI MAHKEME HEYETİNİ SAVUNDU”
Beştaş, mahkeme heyetinin tutumunu eleştirerek, mahkeme heyetinin tarafsız olması gerektiğinini altını çizdi: “Bugün de inanılmaz bir şey gördük mahkemede. Sanık avukatları, altını çizerek söylüyorum, sanık Cemal metin Avcı’nın avukatları mahkeme heyetini savundu. Kendi müvekkillerini savunmadı. Mahkeme heyetinin tutumunun eleştirilmesine karşı mahkemenin doğru yaptığını, niye böyle doğru yaptığını anlatıverdiler. Korkunç bir şey.
Sanık avukatlarının böyle bir görevi yoktur. Mahkeme heyeti taraf olamaz. Mahkeme heyetinin en temel görevi taraflara aynı mesafede bağımsız ve tarafsız bir şekilde karar vermesidir.
“KADIN CİNAYETLERİ ARGININ SANIKLARA, KATİLLERE, CANİLERE YÖNELİK BU HOŞGÖRÜSÜ SEBEBİYLE BİTMİYOR”
Beştaş, Mertcan Avcı’nın avukat tutmak için süre talep etmesine karşılık şunları söyledi: “İşte kadın cinayetleri bu sebeple bitmiyor. Yargının sanıklara, katillere, canilere yönelik bu hoşgörüsü sebebiyle bitmiyor. Bizim tek bir talebimiz var: Adil bir yargılama. Hak edilen cezanın bir an önce verilmesi. Pınar Gültekin davası Türkiye’de çok önemli bir davadır. Bütün kadın cinayetlerinin davalarına emsal teşkil edebilecek bir davadır. Ve bu davadaki tutumu kesinlikle her yerde anlatacağız ve bunun karşısında duracağız.
İki yıl acılı bir aileyi Bitlis’ten Muğla’ya getirmek başlı basına büyük bir hukuksuzluktur, büyük bir haksızlıktır. Bugün Mertcan Avcı denilen zat, katilin ortağı, delillerle ortada tutuksuz elini kolunu sallayarak gelmiş ve diyor ki ‘benim avukatım yok’ diyor ‘bana avukat tutmam için süre verin’ diyor.
Böyle bir şey kabul edilemez. Ailenin orada on tane dizilmiş avukatı var Mertcan Avcı’ya avukat tutmadılar mı? Tutamadılar mı?
Bunun basın bir oyun olduğunu biliyoruz. Bir senaryo işletiliyor. Zamana oynanıyor. Zamana yayılarak kendilerince suçtan ve cezadan kurtulmaya çalışıyorlar. Hepimiz biliyoruz ki Mercan Avcı’ya bugün avukat gelememesi ve mehil alınması bilinçli bir planın parçasıydı ve bunların hepsini gördük diyorum. Pınar Gültekin için adalet gerçekleşinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz diyorum.”
SIDDIK GÜLTEKİN: BENİM DAVAM ARTIK PINAR GÜLTEKİN DAVASI DEĞİL, BENİM DAVAM TÜRKİYE, BİR HUKUK DAVASI
Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin ise duruşma sonrası yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Zaten söyleyeceklerimi söyledim. Bugün karar bekliyordum ama maalesef bugün de karar çıkmadı. Baştan sona kadar 3 sefer reddi hâkim istedik.
Mahkeme resmen taraf tutuyor. Burada sanki onlar mağdur, sanık sandalyesinde oturan acılı bir anne baba var. Diri diri yakılan bir kızın annesi babası var sanık sandalyesinde.
Ben yine Bitlis’ten buraya geleceğim. Kızımı savunacağım. Burada yalnız Pınar öldürülmedi, bütün kadınlar öldürüldü. Bütün kızlar, bütün anneler, bütün neneler öldürüldü. Bütün bacılar öldürüldü. Benim davam artık Pınar Gültekin davası değil, benim davam Türkiye, bir hukuk davası. Tek istediğim şey adalet. Adaletten başka beklediğimiz bir şey yok.”
ŞEFİKA GÜLTEKİN: “ADALET İSTİYORUZ.
Pınar Gültekin’in annesi Şefika Gültekin ise “Adalet istiyoruz, bu mahkeme heyetini değiştirsinler. Artık istemiyoruz onu. İlk günden beri belliydi. Adaletin çıkacağını hiç zannetmiyoruz. Adalet Bakanı’na, Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum, bir genç kız öldü, geleceği vardı. Artık başka Pınarlar ölmesin” dedi.