Ortaca Kadın Platformu, 6 Şubat’ta Muğla’nın Ortaca ilçesinde kadın cinayetlerine karşı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “İktidar odaklarınca her vesileyle kışkırtılan erkek egemen yapıda, artık kadınların hayatta kalması bile politik bir mesele oldu” denildi.
Ortaca Kadın Platformu, 6 Şubat’ta Muğla’nın Ortaca ilçesinde saat 17.00 kadın cinayetlerine karşı yürüyüş gerçekleştirdi ardından Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamayı, Ortaca Kadın Platformu üyesi Döndü Taka Çınar okudu.
6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümünün hatırlatıldığı açıklamada, “Binlerce yurttaşımız hâlâ yaralarını sarmaya çalışıyor. Deprem bölgesinde barınma, eğitim, sağlık sorunları, geçim derdi hala çözülmüş değil” denildi.
6 Şubat 2023’te gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden 11 il etkilenmişti, 50 binin üstünde yurttaş hayatını kaybetmişti.


Açıklamada, depremlerin önlenemez ama ölümlerin önlenebilir olduğu ifade edilerek; bilime dayalı, gerekli önlemler alınırsa doğal afetlerin felakete dönüşmeyeceği belirtildi.
İlgili kamu kurumlarının gerekli önlemleri almadıkları için selde, yangında ve depremde yurttaşların hayatını kaybettiği vurgulanan açıklamada, şunlar söylendi:
“Bugün diyorlar ki, risk alma önlem al! Önlemi devlet alır. Deprem vergileriyle şehirler yeniden inşa edilebilirdi. İktidar ise depreme dayanıklı konutlar yerine, duble yollar yaptırarak; yandaş şirketleri ihya etmeyi tercih etti. Alınmayan önlemler, ihmaller nedeniyle yitirdiğimiz canlarımızı saygıyla anıyoruz. Unutmuyoruz! Affetmiyoruz.”


“KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR”
Açıklamada, Muğla’nın Köyceğiz ilçesindeki Beyobası Mahallesi’nde yemek yapmadığı bahanesiyle evli olduğu erkek tarafından uygulanan şiddet sonucu beyin kanaması geçiren Ummuhan Korkut’un hayatını kaybettiği hatırlatıldı.
Ayrıca, Muğla’nın Fethiye ilçesinde 19 yıldır kayıp olan 17 yaşındaki Yasemin Dermenci’nin öldürülerek, ormanlık alana gömüldüğü hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Kadın cinayetleri münferit değildir. Kadını, eşit insan görmeyen; ev işlerinin, tarlanın, seranın, ahırın dahası erkeğin kölesi gören erkek egemen sistem sorunudur. İktidar odaklarınca her vesileyle kışkırtılan erkek egemen yapıda, artık kadınların hayatta kalması bile politik bir mesele oldu. Bu nedenle kadın cinayetleri politiktir.”
“CEZA İNDİRİMLERİYLE ŞİDDET VE KADIN CİNAYETLERİ KÖRÜKLENİYOR”
Açıklamada; kadınların evinde, iş yerinde, sokakta, en çok da zihninde güvenle yaşamak istediği ama insana özgü bu talebin bile çok görüldüğü belirtilerek, şunlar söylendi:
“’Aileyi koruma’ adına kadınların boşanmasını zorlaştıran kanunlar gündeme getiriliyor, İstanbul Sözleşmesi kaldırılıyor, 6284 Sayılı Kanun etkin uygulanmıyor, yargı tarafından ceza indirimleriyle şiddet ve kadın cinayetleri körükleniyor.“
Açıklamada, Muğla‘da Pınar Gültekin’in katili Cemal Metin Avcı’ya, ‘tasarlayarak ve canavarca hisle öldürme’ suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararının Yargıtay tarafından bozularak, ‘nitelikli kasten öldürme’ suçu kapsamında haksız tahrik indirimi uygulanmak istenmesi hatırlatıldı.
Yargı’nın haksız tahrik indirimi ile kadın cinayetlerini meşrulaştırdığı ifade edilerek, “Bu kadın düşmanı, hukuk dışı kararı protesto ediyoruz” denildi.
“FAİLLERE ÖDÜL GİBİ CEZALAR VERMEKTEN VAZGEÇİN“
Devlet tarafından cezasız bırakıldıkça erkek şiddetinin daha da büyüdüğü, kadınların öldürüldüğü, çocuk istismarlarının arttığı belirtilen açıklamada, şunlar söylendi:
“Kadını şiddetten koruyucu önlemler, caydırıcı yasal düzenlemeler olsaydı Ummuhan’lar ölmezdi. Faillere ödül gibi cezalar vermekten vazgeçin! İstanbul Sözleşmesi’ne dönün, 6284 Sayılı Yasayı etkin uygulayın.”
Açıklama sonunda; kadın cinayetlerine, hukuk dışı yargı kararlarına, haklara yönelik saldırılara karşı seslerini yükseltmek ve mücadele etmek için çağrıda bulunuldu.












