Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Nif ile Karanfilli Yaylası mevkisinde yapılmak istenen krom eleme tesisi projesi için bugün (27 Ekim) yapılan bilirkişi incelmesinden önce yurttaşlar, bir araya geldi.
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Nif, Yayla Koru ve Karanfilli Yaylası’nda Mehmet Emin Yılmaz tarafından yapılmak istenen “Krom Ocağı” projesine 31 Ekim 2023’te “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı verilmişti.


Kontrolsüz ve iyi planlanmamış bir krom ocağının, suları ve havayı kirletebileceği, heyelana neden olabileceği ve toprağı kullanılamaz hale getirebileceği gerekçesiyle yurttaşlar, “ÇED gerekli değildir” kararına karşı dava açmıştı.
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!
Bu dava kapsamında, bugün (27 Ekim 2025) saat 14.30’da bilirkişi keşfi yapıldı.
Yurttaşlar, bilirkişi incelemesinden önce saat 12.00’de Nif Çeşmesi’nde bir araya geldi. Gündem Fethiye’den Burak Necip Başar, buluşma kapsamında gerçekleştirilen toplantıyı yerinde takip etti.


ZEYNEP EBRU AKSOY:“BİZİM SPONSORUMUZ DOĞA, BİZİM SPONSORUMUZ SİZSİNİZ”
Toplantıda konuşma yapan Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Fethiye İlçe Sorumlusu Zeynep Ebru Aksoy, Nif Çeşmesi üzerinden Karanfilli Yaylası’na kadar olan alanın da dahil olduğu ve altı ayrı noktada ocak ve pasa alanı içeren projenin aynısının, 2021’de açılan dava sonucu 2023’te durdurulduğuna dikkat çekti.
Aksoy, “Heyet tespiti olurken, başvuruda bulunan firma tarafından bize ‘Ben iki çocuk yetiştiriyorum, sizin sponsorunuz kim?’ denmişti. Biz bir şekilde cevap verdik ama sonuç itibariyle sayı olarak azdık. Orada benim yüreğime oturan şey şu: Sen, iki çocuk yetiştirmek için kaç yüzlerce çocuğun, kuşaklar boyunca bütün suyunu, gıdasını, güzelliği katledeceksin ve böyle bir şey adil midir?” dedi.
Şu anda daha kalabalık olduklarına dikkat çeken Aksoy, “Bizim sponsorumuz yok. Bizim sponsorumuz doğa, bizim sponsorumuz sizsiniz” ifadelerini kullandı.


NURETTİN DEMİR: “DEDELERİMİZ; BU TOPRAĞA, DOĞAYA, AĞAÇLARA SAHİP ÇIKIYORLAR”
Alanda bulunan eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Nurettin Demir, “Bildiğim kadarıyla tam 400 yıldır dedelerimiz; bu toprağa, doğaya, ağaçlara sahip çıkıyorlar” dedi. Kendilerinin de görevlerinin gelecek nesillere, aynı doğayı teslim etmek olduğunun altını çizdi.


NURSEL ÖNCÜ: “BİZ SİYANÜRLÜ SU İÇMEK İSTEMİYORUZ”
Nifli Nursel Öncü, krom eleme tesisi yapılmak istenen alanın; kendilerinin atmosferi ve temiz havası olduğunu vurguladı ve şunları aktardı:
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!
“Biz siyanürlü su içmek istemiyoruz. Sularımızı hem içiyoruz hem bahçelerimizi suluyoruz. Hasta ve sağlıksız olmak istemiyoruz. Doğamızı bozmalarına izin vermiyoruz, vermeyeceğiz.”


ATİLLA ÇELİK: “İŞ VAATLERİYLE ARAMIZA NİFAK SOKMASINLAR, HEP BİRLİKTEYİZ”
İncirköy’de yaşayan ve Yeşilüzümlü’de aynı proje kapsamında yapılmak istenen krom eleme tesisiyle mücadele eden Dağ Taş Aş Bizim Platformu Gönüllüsü Atilla Çelik ise şunları dile getirdi:
“Yapılacak işe karşı çıktığımız zaman sanki her şeye muhalefet etmişiz gibi yanlış bir algı oluyor. Biz sürdürülebilir yaşamdan yanayız. Kimsenin ekmek parasında gözümüz yok. Herkes bu ülkede yaşayacak. Dolayısıyla iş vaatleriyle aramıza nifak sokmasınlar, hep birlikteyiz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”


YILDIZ GÖKMEN: “TARLALARIMIZDA, BAHÇELERİMİZDE YETİŞTİRDİĞİMİZ ÜRÜNLER TEMİZ KALMAYACAK”
Toplantıda konuşma yapan Nifli Yıldız Gökmen, söz konusu projeyi vahşi madencilik olarak değerlendirdi ve yapılmak istenen projenin hayata geçirildiği takdirde havanın ve suyun tamamen kirleneceğine dikkat çekti.
Gökmen, konuşmasının devamında; “Ne yediğimiz – içtiğimiz, ne su, ne de tarlalarımızda, bahçelerimizde yetiştirdiğimiz ürünler temiz kalmayacak. Biz, Nifliler olarak; burada bir maden ocakları açılmasını, krom eleme yıkama tesisi kurulmasını istemiyoruz” dedi.


“BU BÖLGEDE YAŞAYAN İNSANLARA, GERİ DÖNÜLEMEZ ZARARLAR VERİLEBİLECEKTİR”
Nifli bir yurttaş, konuşmasında “Süper izin yasası” olarak bilinen 7554 Sayılı Kanun hakkında şunları söyledi:
“Hem toprağı hem de bu bölgede yaşayan insanlara, geri dönülemez zararlar verilebilecektir. Bu da toprakla birlikte yaşayan insanların, yaşam hakkına zarar vermek anlamına gelmektedir.”
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!


GÖKHAN TÜRKMEN: “İNSAN HAYATI, HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞİLMEZ”
Maden Mühendisi Gökhan Türkmen ise geçmişte Fethiye’nin kromlarının dünya literatüründe yer alan öneme sahip olduğunu dile getirdi ve şunları aktardı:
“Fakat bu cevheri, öylesine hunharca geçmişten bugüne tüketiyoruz ki geçmişte Fransızlar, burada açtığı tüm deliklerde izlerini bıraktılar ve çekip gittiler. Bu korunmayan ortamın içerisinde, birkaç sene önce 14-17 yaşında bir gencimiz kuyuya düşerek hayatını kaybetti. İnsan hayatı hiçbir şeye değişilmez.”
FERAT UYSAL: “KARARLARIN İPTALİ İÇİN GEREĞİNİN YAPILMASINI İSTEMEK BU BÖLGEDE YAŞAYAN İNSANLAR OLARAK GÖREVİMİZDİR”
ÇED izninin, çevreye etkisinin ve değerlerinin araştırılmadan bölgede işletme izni verildiğinin altını çizen Nif Mahallesi Muhtarı Ferat Uysal, şunlara dikkat çekti:
“Verilen bu kararın, devlet büyüklerimizden tekrar gözden geçirilmesini, kararların iptali için gereğinin yapılmasını istemek bu bölgede yaşayan insanlar olarak vatandaşlık görevimizdir.”
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!












