Muğla’daki sivil toplum örgütleri üç termik santrallerin kapatılması ve yönetmeliklere aykırı şeklide santrallere yapılan su tahsislerinin iptali için toplanan 17 bin 381 imzayı, Devlet Su İşleri’ne (DSİ) iletti. Aydın İdare Mahkemesi ve Danıştay’ın kapatma kararlarına rağmen çalıştırılan termik santrallere su tahsisi nedeniyle yurttaşlar ve örgütlerin DSİ’ye dava açacağı söylendi.
Muğla’da, 8 Kasım 2023 tarihinde 72 sivil toplum kuruluşu ve siyasi partin temsilcisi, DSİ Muğla Şubesi önünde bir araya gelmiş ve Muğla’daki üç termik santrale Su Tahsisi Yönetmeliği’ne aykırı olarak su verilmesini protesto ederek 456 dilekçeyi DSİ’ye iletmişti.
Diğer yandan, Muğla Çevre Platformu, İkizköy Çevre Komitesi, İklim Adaleti Koalisyonu, Ekoloji Birliği ile Muğla Su İnisiyatifi’nin çağrıcısı olduğu ve Change.org üzerinden başlatılan “Yargı kararını uygulayın, Muğla’daki termik santralleri kapatın” başlıklı imza kampanyası da 23 Ağustos 2023’ten bugüne (1 Şubat 2024) 17bin 381 imzaya ulaştı.
Bunun üzerine Muğla Su İnisiyatifi, dün (31 Ocak) toplanan 17 bin 376 imzayı da 454 dilekçeye ek olarak DSİ Muğla Şubesi’ne teslim ettiklerini açıkladı.
“HER YIL GEYİK BARAJININ 5 MİLYON TONU BODRUM’A İÇME SUYU OLARAK TAHSİS EDİLİRKEN 9,5 MİLYON TONU YENİKÖY TERMİK SANTRALİ’NE SOĞUTMA SUYU OLARAK TAHSİS EDİLİYOR”
Yapılan açıklamada geçtiğimiz yaz Bodrum’da yaşanan su kesintilerinin en önemli nedeninin Muğla’daki termik santrallere yapılan sus tahsisi olduğu belirtildi.
Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (MUSKİ) yaptığı açıklamaya dikkat çekildi. Buna göre, DSİ’nin Yeniköy Termik Santrali ve Muğla Büyükşehir Belediyesi ile yaptığı protokolde her yıl Geyik Barajı’ndan toplanan suyun 5 milyon tonu Bodrum’a içme suyu olarak veriliyor; 9,5 milyon tonu ise Yeniköy Termik Santraline soğutma suyu olarak tahsis ediliyor.
Ayrıca, DSİ’nin yaptığı bir diğer protokolle Dipsiz’in yeraltı sularının da Yatağan Termik Santrali’ne tahsis edildiği söylendi.
Açıklamanın devamında DSİ’nin uymak zorunda olduğu Su Tahsisi Yönetmeliği hatırlatıldı ve “Yönetmeliğe göre halkın su ihtiyacının karşılanması öncelikli olması gerekirken sanayi şirketlerine su tahsisi yapılamaz” dendi.
YÖNETMELİK NE SÖYLÜYOR?
Su Tahsisleri Hakkındaki Yönetmeliği’ne göre suyun kullanımında öncelik sıralaması yapılıyor. İlgili madde şu şeklide:
MADDE 7 – (1) Suyun miktarı, kalitesi, havzanın özelliği, zorunlu ihtiyaçlar ve şartlar başka türlü bir çözüm yolu gerektirmedikçe, su kaynaklarının kullanım amaçlarında aşağıdaki öncelik sırası uygulanır:
a) İçme ve kullanma suyu ihtiyacı.
b) Çevresel su ihtiyacı.
c) Tarımsal sulama ve su ürünleri yetiştiriciliği.
ç) Enerji üretimi ve sınai su ihtiyaçları.
d) Ticari, turizm, rekreasyon, madencilik, taşıma, ulaşım ile sair su ihtiyaçları.
(2) Su kaynağının yeterli olması halinde, havza planları çerçevesinde kaynağın birden fazla amaçla kullanımına öncelik sırası gözetilerek izin verilebilir.
Açıklamada bir diğer hukuksuzluğun ise Muğla’daki üç termik santralin, kapatma kararına rağmen çalıştırılması olduğu söylendi.
Aydın İdare Mahkemesi’nin Muğla’daki Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin kapatılması için 1997 yılında verdiği karar Danıştay tarafından onaylanmıştı. Türkiye, Danıştay kararını uygulamadığı için 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından mahkûm edilmişti.
Yargı kararının uygulanmamasının hukuk devleti ilkeleri bağdaşmadığı vurgulandı. DSİ’nin yargı kararına rağmen santrallere su tahsisi yapması hukuksuzluğu vahim bir boyutu olarak nitelendirildi.
YURTTAŞLAR VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI DSİ’YE DAVA AÇMAYA HAZIRLANIYOR
Son olarak, imza kampanyasında yargı kararlarının uygulanarak santrallerin kapatılması ve santrallere yapılan su tahsisinin iptal edilmesinin talep edildiği, daha önce bu amaçla verilen dilekçelere yasal süre içinde yanıt verilmediği belirtildi.
Bu nedenle yurttaşların ve sivil toplum kuruluşlarının DSİ’ye dava açmaya hazırlandıkları söylendi.