İnşaat-İş Sendikası Örgütlenme Sorumlusu Yunus Özgür, Muğla’da inşaat işinde çalışan işçilerin iş güvenliği ve çalışma koşullarına ilişkin Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulundu. Özgür, “Hızlı yağma ve talan temel politika olmuş durumda” dedi.
Haber: Yasin Çoban
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi tarafından yayımlanan 2024 Yılı İş Cinayeti Raporu’na göre; 2024 yılında ülke genelinde en az bin 897 işçi, Muğla’da 52 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Aynı raporda, Muğla’daki iş cinayetlerinin özellikle turizm ve inşaat sektörlerinde yoğunlaştığı belirtilmişti.
İnşaat İşçileri Sendikası (İnşaat-İş), Örgütlenme Sorumlusu Yunus Özgür, Muğla’da inşaat işinde çalışan işçilerin iş güvenliklerine ve çalışma koşularına Gündem Fethiye’ye konuştu.
Muğla ve civarının maden ve inşaat patronları tarafından parsellendiğini söyleyen Özgür, “O bölgelerdeki hayatın aynı zamanda turizm üzerinden tamamen metalaştırılması hedefleniyor. Bu konuda acelecilik, hızlı yağma ve talan temel politika olmuş durumda. Bunun işçilere yansıması elbette üretim baskısı ve bununla birleşik olarak maliyet hesapları oluyor” dedi.
Maliyet hesaplarında ilk yapılanın işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin bordrosundan atılması olduğunu vurgulayan Özgür, “Bölgeye yönelik bu yaklaşıma karşı işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki duyarlılık, patronlara bu noktada baskı uygulamak önemli bir mücadele konusudur” sözlerini kullandı.
Özgür, inşaat sektörünün doğasında işçilerin iş bittiği yerde başka bir şantiyeye geçmesi olduğunu belirtti. İstanbul’da çalışan bir işçinin başka bir gün Muğla’da olabileceğini ifade etti.
Yürüttükleri sendikal mücadelenin bir sonucu olarak geniş bir ilişki ağı kazandıklarını söyleyen Özgür, şu ifadeleri kullandı:
“Muğla’da da bu böyle. Sorunlarını birlikte çözdüğümüz, temas ettiğimiz işçiler gittikleri yerde de bizimle teması sürdürüyor ya da sorunlar karşısında daha önce birlikte aldığımız tutumu kendileri hayata geçiriyor. Bu ağın örgütlenmesi klasik anlamda zor, keza şantiyelere girmek bile çoğu zaman mümkün olmuyor. Ama üyelerimizin duyarlılığıyla ilişkileniyoruz. Bunu daha örgütlü bir niteliğe kavuşturmak için özel bir çabamız olacak.”