Muğla’daki hayvan hakları örgütleri, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yaban domuzlarına yönelik sürek avı kararına karşı “Yaşam hakkı beş fişeğe kurban edilemez, devlet eliyle ölüm meşru gösterilemez” başlığıyla açıklama yaptı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP), 19 Mayıs’ta yaban domuzlarının şehre inmesine karşı önlemler aldıklarını sosyal medya hesabı üzerinden duyurmuştu.
Açıklamada; yaban domuzlarına karşı alınan önlemler kapsamında, “Yaban domuzlarının yakalanmasına yönelik kafesler imal edilerek araziye yerleştirilmiştir” ve “Ayrıca sürek avı faaliyetleri başlatılmış olup yaban domuzlarını etkisiz hale getirme çalışmaları devam etmektedir” ifadeleri yer alıyor.
“DOĞAYA, HAYVANLARA VE YAŞAM HAKKINA AÇIK BİR SALDIRI”
DKMP’nin yaban domuzlarına yönelik sürek avı kararına karşı Muğla’daki hayvan hakları örgütleri, “Yaşam hakkı beş fişeğe kurban edilemez, devlet eliyle ölüm meşru gösterilemez” başlığıyla yazılı olarak ortak açıklama metni yayımladı.
Yaşam hakkı savunucuları olarak; doğanın dengesini bozan, bilimsel ve etik hiçbir temeli olmayan sürek avlarına karşı olduklarının vurgulandığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Devlet eliyle organize edilen sürek avları, ekosistemin bir parçası olan yaban domuzlarının sistematik şekilde öldürülmesine neden olmakta. Bu durum; doğaya, hayvanlara ve yaşam hakkına açık bir saldırı teşkil etmektedir.”
“YAŞAMAK, TÜM CANLILARIN DOĞUŞTAN GELEN TEMEL HAKKIDIR”
Yaban domuzlarının, doğanın kendi dengesi içerisinde önemli bir role sahip olduğunun altının çizildiği açıklamada, “Ekosistemdeki çeşitli canlı türleriyle kurdukları etkileşimler, toprak sağlığından ormanların yenilenmesine kadar birçok alanda hayati katkı sağlar“ denildi.
Bu canlıların, yerel şikâyetler ya da ekonomik kaygılar gerekçe gösterilerek hedef haline getirildiğinin belirtildiği açıklamada, şunlara dikkat çekildi:
“Hiçbir kalıcı ve bilimsel çözüm önerilmeden topluca yok edilmektedir. Öldürmenin hiçbir gerekçesi olamaz. Hiçbir canlının yaşam hakkı, insanın keyfine ya da çıkarına feda edilemez. Yaşamak, tüm canlıların doğuştan gelen temel hakkıdır ve bu hak hiçbir yasa, kararname ya da av izniyle ortadan kaldırılamaz.”
Sorunlara çözüm ararken ilme ve bilime başvurulmasının gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “Popülasyon yönetimi adı altında yürütülen katliamlar yerine, doğayla uyumlu, uzun vadeli ve etik çözümler geliştirilmelidir” denildi.
“YAŞAM HAKTIR, PAZARLIK EDİLEMEZ”
Tarım alanlarında yaşanan zararların önlenmesi için bilimsel çalışmalarla desteklenen önleyici yöntemlerin kullanılması gerekildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Doğa dostu koruma politikaları acilen hayata geçirilmelidir” denildi.
Açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi:
“Bizler yaşamdan yanayız. Devletin görevi doğayı ve tüm canlıları korumak olmalıdır, yok etmek değil. Yaban domuzlarına yönelik sürek avlarının derhal durdurulmasını, yaşam hakkının anayasal ve evrensel bir hak olarak tanınmasını ve uygulanmasını talep ediyoruz. Yaşam haktır, pazarlık edilemez.”
Ortak metni imzalayan örgütler şu şekilde:
- Başka Bir Hayat Diliyorum Derneği
- Dalaman Patili Yaşam Derneği
- Doğayı Hayvanları Koruma Derneği
- Fethiye Hayvanseverler Birliği Platformu
- Hayvan Haklarını Koruma Federasyonu
- Köyceğiz Canları Yeryüzüne Adalet Derneği
- Seydikemer Hayvanseverler Derneği