Muğla’da, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü iş birliğiyle “Yaban domuzlarının doğaya, biyolojik çeşitliliğe ve halk sağlığına etkileri” konulu toplantı, gerçekleştirildi.
Muğla Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü iş birliğiyle “Yaban domuzlarının doğaya, biyolojik çeşitliliğe ve halk sağlığına etkileri” başlıklı toplantı, düzenlendi.
Toplantıya; Muğla Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürü Ömer Kahraman, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Artay Yağcı, Muğla Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Ünsal Paşalı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve akademisyenler katıldı.
Muğla’nın Menteşe ilçesinde bulunan Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde yapılan toplantıda; yaban domuzlarının şehir merkezlerine inmelerinin nedenleri, ekolojik etkileri, taşıdıkları hastalıklar ve bu konuda alınabilecek kısa ve uzun vadeli tedbirler gibi konuların yer aldığı belirtildi.
Bununla birlikte, yaralı yaban hayvanlarının tedavi süreçlerinin, zoonotik hastalıkların ve antibiyotik dirençleriyle ilgili sunumların yapıldığı da ifade edildi.
“YALNIZCA MUĞLA’DA DEĞİL, TÜRKİYE’NİN PEK ÇOK İLİNDE YABAN DOMUZU SORUNU YAŞANIYOR”
Yaban domuzlarının şehir merkezlerine inmesiyle ilgili yaşanabilecek olumsuzluklar hakkında konuşan Muğla Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Ünsal Paşalı, şunları söyledi:
“Yalnızca Muğla’da değil, Türkiye’nin pek çok ilinde yaban domuzu sorunu yaşanıyor. Toplantı sonunda hazırlanacak sonuç raporunu, ilgili tüm kurum ve paydaşlarla paylaşacağız.”
“YEMEK ATIKLARI VE BİLİNÇSİZ BESLEME DAVRANIŞLARI NEDENİYLE YABAN DOMUZLARI ŞEHİR MERKEZİNE KADAR İNDİ”
Diğer yandan, Muğla Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürü Ömer Kahraman ise 2020 sonrası yaşanan büyük orman yangınlarının yaban domuzlarının yaşam alanlarını yok ettiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Yemek atıkları ve bilinçsiz besleme davranışları nedeniyle yaban domuzları şehir merkezine kadar indi. Bu durum hem sağlık açısından hem de trafik güvenliği açısından ciddi riskler barındırıyor. Bu süreçte iş birliği içinde olduğumuz Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz.”
“ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZİN BİLİMSEL TEMELLERE DAYANMASI VE ETİK ÇERÇEVEDE SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI GEREKİYOR”
Yaban domuzu popülasyonundaki artışın nedenleri hakkında konuşan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Artay Yağcı, şunları aktardı:
“Doğal yaşam alanlarının daralması, iklim değişikliği ve gıda kaynaklarındaki değişimler domuzların şehir merkezlerinde çoğalmasına yol açtı.”
Bununla birlikte taban domuzlarından insanlara geçebilecek parazitlerin önemli bir halk sağlığı tehdidi oluşturduğunu belirten Yağcı, “Tüm çözüm önerilerimizin bilimsel temellere dayanması ve etik çerçevede sürdürülebilir olması gerekiyor” dedi.
“YALNIZCA BİR ÇEVRE SORUNU DEĞİL; HALK SAĞLIĞINI, TARIMSAL ÜRETİMİ VE EKOSİSTEM DENGESİNİ TEHDİT EDEN ÇOK YÖNLÜ BİR PROBLEMDİR”
Toplantıyla ilgili değerlendirmeler yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Yaban domuzlarının kırsal alanlardan yerleşim yerlerine inmeye başlaması, yalnızca bir çevre sorunu değil; halk sağlığını, tarımsal üretimi ve ekosistem dengesini tehdit eden çok yönlü bir problemdir” ifadelerini kullandı.
Yaşanan sürecin; orman yangınları sonrası bozulan habitatlardan, bilinçsiz insan müdahalelerine kadar birçok nedeni olduğuna dikkat çeken Aras, şunları dile getirdi:
“Kurumlar arası iş birliğiyle kalıcı çözümler üretmeyi önemsiyoruz. Bugün gerçekleştirilen bu toplantı, yerel yönetimlerin bilime kulak veren, çok paydaşlı bir anlayışla sorunlara yaklaşmasının önemli bir örneğidir.”
Aras, konuşmasının devamında ise şu ifadelere yer verdi:
“Amacımız; doğayı koruyarak halkımızın güvenliğini sağlamak, yaban hayatı ile uyumlu bir yaşamı mümkün kılmak ve bilimsel temelli politikalarla bu süreci yönetmektir. Katkı sunan tüm kurumlara, akademisyenlerimize ve sahada emek veren ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
