Muğla’da Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne tepki göstermek için sağlık çalışanları bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır” denildi.
Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazetede yayımlanan “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” sonrası yeniden grev kararı alındı.
Sağlık örgütleri, “eziyet yönetmeliği” olarak adlandırdıkları yönetmelik değişikliğine tepki olarak, bugün (2 Aralık) başlayan ve 3, 4, 5, 6 Aralık tarihlerinde devam edecek şekilde beş günlük greve başladı.
Grevin başlangıcında sağlık çalışanları Muğla İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenlendi. Sağlık çalışanları, daha önce 5-7 Kasım tarihlerinde de üç gün süreyle iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti.
“Eziyet Yönetmelikleri Değil Sağlığa Bakan İstiyoruz!” başlıklı basın açıklamasında, yapılan düzenlemelerin sağlık çalışanlarına kalıcı çözüm getirmediğini belirterek Aile Sağlığı Merkezleri’nde sunulan sağlık hizmetlerinin ücretlendirilme yolunda ilerlediği belirtildi.
Açıklamanın başında şu ifadelere yer verildi:
“Resmi Gazete’de Ekim ayında yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin yurttaş sağlığını, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştireceğini hemen her kademeden bakanlık yetkililerine iletmiş ve beş temel talebimizi kamuoyuna açıklamıştık.”

Kasım ayının ilk haftasında bu yönetmelik geri çekilene kadar uyarı niteliğinde üç günlük iş bırakma eylemi yaptıkları hatırlatılan açıklamada, “Taleplerimiz yerine getirilmediği ve çözüme yönelik kararlar alınmadığı takdirde alanda örgütlü ‘sağlık emek-meslek örgütleri’ ile birlikte 2-3-4-5-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 günlük iş bırakma kararını da kamuoyuna duyurmuştuk” denildi.
Açıklamada, birinci basamakta hizmet veren sağlık çalışanları ve hekimlerin mesleki özerkliğini yok ettiği yurttaşların sağlığa erişim hakkını engelleyen kanun teklifinin geri çekilmesi beklenirken 25 Kasım 2024 günü TBMM’ye kanun teklifi olarak sunulduğu belirtildi.
Kanun teklifinin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 5. maddesi ve 5510 sayılı kanunun 68. maddesinde değişiklikler yaptığı ifade edilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Baştan söylemek istiyoruz; bu değişiklikler TBMM’de yasalaşacak olursa, ücretsiz birinci basamak sağlık hizmetlerinin ücretlendirilmesi ve özelleşmesinin kapısı açılacaktır. TBMM’ne sunulan yasa teklifi ile etkili ve güvenilir olduklarına ilişkin henüz yeterli bilimsel veriler bulunmayan sülük, hacamat gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamaları aile hekimleri birimlerinde mesai dışında paralı olarak gerçekleştirilebilecek.”

Aile Sağlığı Merkezleri’nin asli görevinin koruyu sağlık hizmetleri olduğu ifade edilen açıklamada, “Bu yöntemlere kamu eliyle yönlendirilmeleri, toplumun bizlere güvenini sarsacaktır. Yine aynı yasa taslağı aile hekimliğinde ücretsiz olarak verilen raporları ücretli hale getirmektedir. Bu durum aile hekimi arkadaşlarımızı ‘parasıyla değil mi? Raporumu vermek zorundasın’ diyen hastalarla karşı karşıya getirecektir. ‘Olmaz’ demeyin daha kanun Meclis’ten geçmeden bir arkadaşımız usulsüz rapor isteyen bir hasta tarafından darp edildi” sözleri kullanıldı.
“BİLİMSEL, BASAMAKLAR ARASI İLETİŞİME DAYANAN GERÇEK SEVK SİSTEMİ İSTİYORUZ”
Yasa teklifi ile katkı katılım payının arttığı belirtilen açıklamada, “Halk cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır. Hasta eğer daha az katkı payı ödemek istiyorsa ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşuna aile hekimliğinden sevkle gitmesi gerekecektir” ifadeleri kullanıldı.
Getirilen yönetmelikle ikinci ve üçüncü basamağa yaptığı sevklerden dolayı aile hekimini, maaşını keserek cezalandırıldığı ifade edilen açıklamada, “Bu durumda sevk isteyen hasta ile hekimler yine karşı karşıya gelecektir. Sağlık Bakanlığı aslında bizim de talep ettiğimiz sevk zincirini hastalarla hekimleri karşı karşıya getirerek, hekimlerin kazancı üzerinden kurmaya çalışmaktadır. Bizler ancak gerektiğinde yapılan, bilimsel, basamaklar arası iletişime dayanan gerçek sevk sistemi istiyoruz” sözleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Sağlık Bakanlığı’nı bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltemezsiniz. Alanın öznesi olan bizlerin, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin örgütlerinin, yapılan değişikliklere yönelik görüşlerimizi ve önerilerimizi dikkate almayarak, yok sayarak ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de sağlık emekçilerinin sorunlarını çözebilirsiniz.”
Sağlık çalışanları taleplerini şu şekilde sıralandı:
1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.
2. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman, olanak ve mekan sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. Unutmayın bu bir tercih meselesidir, Şehir Hastanelerinin bir yıllık kira bedeliyle 6128 adet dört hekim ve dört hemşireli ASM yapılabilir ama yıllardır depreme dayanıklı kamu ASM binaları yapacağını söyleyen bakanlıkta bu niyet yoktur.
3. Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile Hekimleri işveren olmamalıdır. Ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri mesleki sorumluluklarının dışında kriterlerden oluşmakta iken Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan ebe hemşirelerine ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.
4.Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Türkiye’de yerine bakacak birini bulmadığı sürece izine çıkamayan, çıkarsa maaşı kesilen tek kamu çalışanı Aile Sağlığı çalışanlarıdır, Anayasal bir hak olan ücretsiz yıllık izin hakkımız yoktur.
5. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.
6. Türk halkının sağlık verileri ticari işletmelere satılmakta ve Aile Sağlığı çalışanları bu usulsüz işlemde veri toplama memuru gibi kullanılmakta, yapmak istemeyenler maaş kesintisi ile tehdit edilmektedir. E-Nabız’ın Katar’a satıldığı söylentileri varken biz bu işe ortak olmak istemiyoruz.
“SAĞLIK HAKKINA SAHİP ÇIKMAK İÇİN ALANLARDA BİZİMLE BİRLİKTE OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
Mesleki özerkliği, meslek onurunu, ekonomik ve özlük haklarını savunmaya devam edeceklerini belirten açıklamada, “Eziyete dönüşen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin iptalini ve mecliste sunulan yasa taslağının geri çekilmesini istiyoruz. Bu taleplerimizin hayata geçmesi için 2-6 Aralık 2024 tarihleri arasında yapacağımız eylemler daha da önemli hale gelmektedir” sözleri kullanıldı.
Açıklamada, yapılan eylemlerin sadece sağlık çalışanları için değil yurttaşların sağlık hakkını da savundukları ifade edildi. Ayrıca, “2-6 Aralık 2024 tarihlerinde halkımızı ASM’lerden hizmet almak için değil, sağlık hakkına sahip çıkmak için alanlarda bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz” denildi.
Son olarak açıklamada, şu ifadeleri kullanıldı:
“2- 6 Aralık 20204 tarihleri arasında aile sağlığı merkezleri çalışanları olarak üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz. Bu haklı taleplerimiz gerçekleşene kadar çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”
2-6 ARALIK 2024 – 5 GÜNLÜK İŞ BIRAKMA EYLEM PROGRAMI
2 Aralık Pazartesi
İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması – saat: 12:30
3 Aralık Salı
Köyceğiz, Ortaca, Dalaman Ve Fethiye İlçe Sağlık Müdürlüğü ziyaretleri
Fethiye 1 Nolu ASM önünde aile hekimliği ruhuna fatiha lokma etkinliği bilgilendirme ve broşür dağıtımı
4 Aralık Çarşamba
Milas İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Bodrum İlçe Sağlık Müdürlüğü ziyaretleri
Basın Açıklaması – Milas 1 Nolu ASM Saat: 12:00
Basın Açıklaması – Bodrum Konacık ASM Saat:14:00
5 Aralık Perşembe
Muğla Menteşe Pazaryeri girişinde basın açıklaması – Saat:12:00 ve broşür dağıtımı halkı bilgilendirme
Aile hekimliği ruhuna Fatiha lokma etkinliği bilgilendirme ve broşür dağıtımı
Grev kararı alan sendikalar şu şekilde:
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF)
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN)
Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF)
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası
Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası
Genç Sağlık Sendikası
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş)
Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası
Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekimsen)
Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen)
Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER)
Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN)
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası (Tabip-Sen)
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER)
Türk Tabipleri Birliği (TTB)