Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde bir uzman çavuşla aralarında yaşananların ardından memurluktan ihraç edilen doktor hakkında, FETÖ’ye üye olduğu gerekçesiyle 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın görülmesine başlandı.
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde 14 Mart Tıp Bayramı’nda bir uzman çavuşla yaşadığı tartışmanın ardından hakkında soruşturma açılarak memurluktan ihraç edilen doktor T.T. hakkında FETÖ’ye üye olduğu gerekçesiyle yargılanmasına başlandı.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık T.T. ile avukatları katıldı.
Sanık T.T. savunmasında FETÖ ile irtibatının 2011’de Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanmasıyla başladığını ifade etti. Üniversiteye kayıt yaptırmak için Gaziantep’e gittiğinde kendisine yurt için broşür verildiğini söyleyen T.T, ““Üniversiteye 500 metre uzaklıkta bir yurt vardı, oraya kayıt yaptırdım. O zaman cemaat olarak bilinen FETÖ ile iltisaklı bir yapının yurduydu. Fiyatının ucuz olması, ailemin muhafazakar bir yapıda olması ve KYK’dan da yurt çıkmaması nedeniyle oraya yerleştim.” dedi.
Yurtta kaldığı arkadaşlarıyla sonrasında cemaat evine çıktığını dile getiren T.T, üç arkadaşı ile 2014’te çıktıları cemaat evinde yaklaşık bir yıl kaldıklarını aktardı ve şunları söyledi:
“Bu evde ara ara sohbetler oluyordu. Ben de birkaç defa katıldım. Sohbetlerde FETÖ elebaşının kitapları okunuyor ve videoları izletiliyordu. Sohbeti dışardan gelen biri veriyordu. Evde kilitli bir oda vardı, içeride ne olduğunu bilmiyorduk. Bir yıl sonra evde kalmak istemediğimi söyledim. Ancak maddi durumumuz nedeniyle başka bir ev ayarlayamadım ve tekrar FETÖ evine döndüm.”
FETÖ ile ilişkili bir görev alamadığını ve bir yapılanmada bulunmadığını iddia eden T.T, sadece eğitim hayatında yaşadığı maddi zorunluluk nedeniyle örgütün evlerinde ve yurtlarında mecburi olarak kaldığını savundu.
Mahkeme başkanın çağrı üzerine “Bank Asya’ya para yatırarak destek oldunuz mu?” sorusuna sanık, “Bank Asya’ya kredi kartı almak için müracaat ettim. Kartlardan ücret kesimi olmadığı için 200 lira yatırdım daha sonra ailem karşı çıktığı için buradaki paramı çektim ve kartı da almadım” diyerek cevap verdi.
Sanık, iddianamede yer alan, “Adına kayıtlı iki GSM hattını, örgütün jandarma mahrem yapılanmasında görev yapan iki kişiye verdiği” yönündeki suçlamayı görünce şaşırdığını anlattı.
Söz konusu hatların kendisine ait olmadığını ileri süren T.T, “Telefonum kayboldu. Sonra yeni telefon aldım. Evrak imzaladım. Kendime başka bir hat almadım, kimseye vermedim. Bana farkında olmadan abonelik sözleşmesi imzalatmış olabilirler, bilmiyorum ama sadece telefon aldım. Hat almadım.” diye konuştu.
Sanık, son olarak pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini ifade etti.
Mahkeme heyeti ara kararında, sanık hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına, bir sonraki celse 3 tanığın dinlenmesine karar vererek duruşmayı 13 Aralık’a erteledi.
NE OLMUŞTU?
Acil serviste görevli doktor T.T. ile 14 Mart’ta hastaneye apandisit şüphesiyle tedaviye gelen Jandarma Uzman Çavuş A.A. arasında tartışma çıkmış, A.A’nın doktoru darbettiği öne sürülmüştü.
A.A, olay sonrasında hakkında adli ve idari işlem başlatıldığı için tedbiren görevinden uzaklaştırılmıştı. Soruşturma kapsamında güvenlik kamerası kayıtları ayrıntılı şekilde incelenmiş ve dosyadaki tüm delillerle değerlendirilerek A.A. görevine iade edilmişti.
Uzman çavuşun elinden evrak almaya çalıştığı güvenlik kamerasında görülen doktor T.T. hakkında ise idari soruşturma başlatılmıştı.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturmasında adı geçen T.T, 2 ay açığa alınmış, Sağlık Bakanlığınca görevlendirilen müfettişin raporunun ardından da memurluktan ihraç edilmişti.
Sanık hakkında “terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edilmişti.