Muğla Afet Koordinasyonu ve Muğla Emek Demokrasi Güçleri, Muğla’nın Menteşe ilçesinde Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin ikinci yıl dönümünde hayatını kaybeden yurttaşları anmak için basın açıklaması yaptı. Açıklamada; “Süreçler şeffaflıktan, hesap verilebilirlikten ve denetimden uzak bir şekilde yürütülüyor” denildi.
6 Şubat 2023’te gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden 11 il etkilenmişti. Depremde hayatını kaybeden yurttaşlar, Muğla’nın Menteşe ilçesinde dün (6 Şubat) depremin ikinci yıl dönümünde anıldı.
Sınırsızlık Meydanı’nda saat 18.00’de Muğla Afet Koordinasyonu (MAK) ve Muğla Emek Demokrasi Güçleri, basın açıklaması yaptı. Açıklamayı MAK’tan Demet Bolat’ın okudu.
Basın açıklamasında, resmî rakamların 6 Şubat depremlerinde 50 bin 783 kişinin hayatını kaybettiğini söylediği fakat pek çok veri ve göstergenin çok daha fazla kişinin yaşamını yitirdiğini gösterdiği vurgulandı.
“BU KADAR ÖLÜME KARŞIN TEK BİR YETKİLİ BİLE İSTİFA ETMEDİ, HESAP VERMEDİ, YARGILANMADI!”
6 Şubat 2023’ten bu yana yüzlerce yurttaşın; ihmaller, kâr hırsı, baskı ve zulme dayanan politikalar nedeniyle hayatını kaybettiği belirtilen açıklamada, şu ifadeleri yer verildi:
“İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre, 2023 yılından bu yana 3 bin 829 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.”
Açıklamada, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre; 2023’ten bu yana 709 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü ve 507 kadının şüpheli şekilde öldürüldüğü belirtildi. Ayrıca, göçmenlerin ve LGBTİ+ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks) bireylerin yaşadığı şiddet, cinayet ve nefret suçlarının ise kayıtlara yansımadığı vurgulandı.
Depremden bu yana onlarca insanın yoksulluk, umutsuzluk ve geleceksizlik nedeniyle intihar ettiği ifade edilen açıklamada, 21 Ocak 2025 tarihinde Bolu Kartalkaya’da bulunan bir otelde çıkan yangında 78 kişinin yaşamını yitirdiği hatırlatıldı.
Açıklamada, bütün yaşanan olayların önlenebileceği belirtilerek, şunlar söylendi:
“Bu kadar insanımız; kâr hırsı, kayırmacılık, talancılık, ihmalcilik ve nefrete ve baskıya dayalı politikalar yüzünden öldüler, daha doğrusu öldürüldüler. Bu kadar ölüme karşın tek bir yetkili bile istifa etmedi, hesap vermedi, yargılanmadı!”

“DEPREMDE YIKILAN KENTLER BİR TALAN ALANINA ÇEVRİLMİŞ DURUMDA”
Açıklamada, 6 Şubat depreminin ardından kentlerdeki yaşam koşullarının düzeltilemediği belirtildi ve şu ifadeler kullanıldı:
“Depremin üzerinden iki yıl ve iki kış mevsimi geçmesine karşın deprem kentleri yeniden inşa edilmedi; evlerini, mahallelerini kaybeden insanlar hâlâ çadır kentlerde, yangın ve salgın hastalıklar tehlikesiyle, hijyenden ve insanca yaşama koşullarından uzak yaşıyorlar.”
Enkaz kaldırma işlemleri sırasında ise halk sağlığı önlemi alınmadığı için kronik hastalıkların baş gösterdiği belirtildi.
Hayatta kalan depremzede yurttaşların, yaşamlarını yeniden kurmak için büyük borçların altına girdiği ve yoksullaştırıldığı vurgulanan açıklamada; “Yeni ihale kanunları, acele kamulaştırmalar ve kararnamelerle depremde yıkılan kentler bir talan alanına çevrilmiş durumda” denildi.
Yoksullaştırmaya, el koymaya ve mülksüzleştirmeye dayalı bir deprem ekonomisi oluşturulduğu belirtilen açıklamada, şunlar söylendi:
“Depremin ardından OHAL (Olağanüstü Hâl) koşullarında çıkarılan 7452 sayılı kanuna göre; yürütülen ihalelerde mahallelerin nereye kurulacağı, zemin etüdü raporları olup olmadığı, imar planı ve mülkiyet bilgisi gibi bilgilere ulaşılamıyor. Bu süreçler şeffaflıktan, hesap verilebilirlikten ve denetimden uzak bir şekilde yürütülüyor.”
Açıklamada, depremzede yurttaşların depremde yıkılan kentlerini ve yaşam alanlarını bir an önce; yurttaşların iyilik halini ve çıkarlarını önceleyen, insanca yaşama yakışır ve doğanın döngüleriyle uyumlu, güvenli bir şekilde inşa edilmesini talep ettikleri vurgulandı.

“YOKSULLUK ALTINDA EZİLECEKLER OLARAK BAKIYORLARSA BİZ BU VERGİLERİ NEDEN ÖDÜYORUZ?”
Türkiye’nin 2023’te vergi gelirlerinin 2.5 trilyon TL’ye ulaştığı ve önceki yıla göre, yüzde 91 arttığı belirtilen açıklamada; “Yani biz sıradan, emeğiyle yaşayan yurttaşlar yediğimiz ekmekten içtiğimiz suya kadar her adımımızda büyük bir vergi yükünün altında eziliyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, vergiler ile ilgili şu sözlere yer verildi:
“Peki ne için? Eğer bizi yönetenlerin gözünde canımızın beş kuruş değeri yoksa, bizlere askere alınacak, en az üç çocuk doğuracak, iş cinayetlerinde ölecek, yoksulluk altında ezilecekler olarak bakıyorlarsa biz bu vergileri neden ödüyoruz?”
Açıklamanın sonunda; vergilerle hem depremde yıkılan hem de deprem ve yıkım beklentisinin yüksek olduğu bütün kentler yeniden inşa edilebilir olduğu belirtildi ve şu ifadelere yer verildi:
“Bizler diyoruz ki, her bir yurttaşın canı, malı, hakları ve onuru değerlidir. Bizler bizi yönetenler kadar değerliyiz. Hak ettiğimiz değeri ve yarattığımız zenginliği geri alana kadar da mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!”
Muğla’da yaşayan depremzede yurttaşlar, bugün (7 Şubat) saat 19.30’da Muğla’nın Menteşe ilçesindeki Konakaltı Kültür Merkezi’nde Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin ikinci yıl dönümünde hayatını kaybeden yurttaşları anmak için toplanacak.