Muğla Valiliği’nin imzasıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nün sahipsiz köpeklerin belirlenmesine yönelik belediyelere gönderdiği talimat yazısına karşı Muğla Hayvan Hakları Komisyonu’nun yazdığı ve 40 kurumun imzaladığı bildiride, “Mevzuata uygun olmayan, fiili imkânsızlık ve personel yetersizliği içinde çalışan, liyakatsiz veterinerlerin bulunduğu bakımevlerine; köpeklerin üst üste istiflenircesine doldurulmasını istemek, açıkça ‘suç işle’ demektir” denildi.
Muğla Valiliği imzasıyla Muğla Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından “Sahipsiz köpek sayısının belirlenmesi” hakkında belediyelere gönderilen talimat yazısında; sahipli ve sahipsiz sokak köpeklerinin tespit edilebilmesi için mahallelerde ve kırsal kesimlerde; belediyelerin veteriner işleri, temizlik işleri, zabıta ekipleri ile diğer ekiplerin saha çalışması yapması yer aldı.
Söz konusu sayımlarda, özellikle kırsal mahallelerde yerinde yurttaşlar ve mahalle muhtarlarıyla görüşmeler yapılmasının ve yapılacak görüşmelerde kırsal mahallelerde sahipli olduğu halde kayıtsız olan ve serbest halde gezen köpek sahiplerinin tespiti halinde idari ve adli yaptırımlar uygulanacağının bildirilmesi talimatı verildi.
Talimat yazısının tamamı haberin sonunda.
Bunun üzerine Muğla Hayvan Hakları Komisyonu, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nün talimat yazısına karşı “Köpeklerimizi vermiyoruz, aldıklarınızı sağ salim geri istiyoruz, verdiğiniz sözleri tutun” başlığıyla bildiri hazırladı.
40 kurumun imzasının yer aldığı bildiride, talimat yazasının Anayasa, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Belediye Kanunu başta olmak üzere birçok mevzuata aykırı olduğu vurgulanarak, şu ifadeler kullanıldı:
“Bu yazı; 12 Eylül 2025 tarihine kadar, muhtarları ve belediyeleri, halkı ihbar mekanizmasına zorlayarak ceza sopasıyla korkutmaya çalışmakta; kamu düzeni ile halk arasında derin bir çatışma zemini yaratmaktadır.”
“MUĞLA İLİ VE İLÇELERİNDE, 5199 SAYILI YASADA 2024 YILINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERE UYGUN, RUHSATLI VEYA İZİN VERİLEN HAYVAN BAKIMEVİ BULUNMAMAKTADIR”
Anayasa’nın 56’ncı maddesindeki “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” ifadelerine dikkat çekilen bildiride, “Hayvanların yaşam hakkı çevrenin ayrılmaz parçasıdır” denildi.
Hukuki çerçevede, 5199 sayılı Kanun (2021 ve 2 Ağustos 2024 değişiklikleri) dördüncü maddesinde hayvanların korunmasının ve refahının esas olduğunun hatırladığı bildiride, altıncı maddedeki sahipsiz hayvanların yaşam alanlarında kısırlaştırma ve aşılamayla korunması düzenlendiğine dikkat çekildi.
Bildirinin devamında, “Hiçbir maddede hayvanların ‘toplama kamplarına kapatılması’ ya da gönüllülerden koparılması öngörülmemiştir. Muğla ili ve ilçelerinde, 5199 sayılı yasada 2024 yılında yapılan değişikliklere uygun, ruhsatlı veya izin verilen hayvan bakımevi bulunmamaktadır. Eski yasaya göre alınan ruhsatlar geçersizdir” denildi.
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve İl Özel İdare Yönetmeliği’ne göre, yetki sınırlarını aşarak muhtarlara ihbar yükümlülüğünün yüklenmesinin mümkün olmadığının altının çizildiği bildiride, “Hukuk devleti ilkesi gereği, idari talimat ve genelgeler kanunların üstünde olamaz” ifadeleri kullandı.
“VATANDAŞI CEZA İLE KORKUTUP, YASALARA AYKIRI BİÇİMDE HAYVANINI TERK ETMEYE ZORLAYAN BİR SİSTEM NEDEN KURULUYOR?”
Talimat yazısına göre, son yedi ayda köpek popülasyonunun arttığının belirtildiği bildiride, “Sayım yapılmadığı halde bu iddiayı neye dayanarak öne sürüyorsunuz?” diye soruldu.
Bildirinin devamında soruya ilişkin şunlar aktarıldı:
“Eğer artış varsa, çözüm popülasyondaki artışta kusuru olmayan köpekleri ve kırsaldaki vatandaşı cezalandırmak değil; kısırlaştırma seferberliği, kuduz ve karma aşıların yapılması, kırsal bölgelerde yaban hayatı aşılamasıdır.”
Ayrıca, bildiride şu soruya da yer verildi:
“Kırsaldaki çobanın, köylünün köpeklerini aşılatmak ve kısırlaştırmak için maddi imkânı yokken, destek programı oluşturmak yerine vatandaşı ceza ile korkutup, yasalara aykırı biçimde hayvanını terk etmeye zorlayan bir sistem neden kuruluyor?”
“HUKUKSUZ VE KANUNSUZ EMİRLERE İTAAT EDİLMESİNİ KABUL ETMEYECEĞİZ”
Hukuksuz emirin suç olduğunun vurgulandığı bildiride, şunlara dikkat çekildi:
“Mevzuata uygun olmayan, fiili imkânsızlık ve personel yetersizliği içinde çalışan, liyakatsiz veterinerlerin bulunduğu bakımevlerine; köpeklerin üst üste istiflenircesine doldurulmasını istemek, açıkça ‘suç işle’ demektir.”
Fiili imkansızlıkların ortada olduğunun altının çizildiği bildiride, “Hayvanların toplatılması; onların fiziksel ve psikolojik acı çekmesini, hastalanmasını ve hatta ölmesini göze almaktır. Bu durum ne hukukla ne vicdanla ne de kamu yararıyla açıklanabilir” denildi.
Hayvan hakkı savunucuları olarak, bu uygulamaya asla izin vermeyeceklerinin aktarıldığı bildiride, “İfşa etmekten korkmayacağız. Yılmayacağız. Hukuksuz ve kanunsuz emirlere itaat edilmesini kabul etmeyeceğiz” denildi.
“MUHTARLARA, VATANDAŞLARINI ‘İHBAR ETTİRME’ GÖREVİ VERİLEMEZ”
Bildiride, talepler şu şekilde aktarıldı:
Barınak adı altında işleyen toplama kamplarındaki hayvanların derhâl gönüllülerine geri verilmesini talep ediyoruz.
Kırsaldaki popülasyonun kontrol altına alınması için acilen gönüllülerle işbirliği içinde kısırlaştırma ve aşılama seferberliği başlatılmalıdır.
Belediyeler ve muhtarlar, halkla karşı karşıya getirilmemelidir. Muhtarlara, vatandaşlarını ‘ihbar ettirme’ görevi verilemez.
Valilik ve belediyeler, 5199 sayılı Kanun’un öngördüğü şekilde gönüllülerle işbirliği yapmak zorundadır. Bu anlamda hukuki tüm haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna ilan ederiz.
“MUĞLA VALİSİ’NDEN VE MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI’NDAN İVEDİLİKLE RANDEVU TALEP EDİYORUZ”
Bildirinin devamında, “Sokaklarımızın, mahallelerimizin maskotu olan köpeklerimizi vermeyeceğiz. Doğal yaşam alanlarında veya ‘barınak’ adı altında toplama kamplarına kapatılmalarına izin vermeyeceğiz” denildi.
Muğla yaşam hakkı savunucuları olarak, şu çağrıda bulunuldu:
“Muğla Valisi’nden ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan ivedilikle randevu talep ediyoruz. Ortak akılla, bilimsel verilerle ve gönüllülerin desteğiyle çözüm üretmek mümkündür. Hukuka aykırı, hayvan düşmanı talimatlara itaat etmeyeceğiz.”
İmzacı sivil toplum kuruluşları ile siyasi partiler şu şekilde:
Adalar Hayvan Hakları ve Sivil İnsiyatifi
Antalya Vegan Platformu
Attalos Pati Gönüllüleri
Başka Bir Hayat Diliyorum Derneği
Biz LGBTİ Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İnisiyatifi
Bodrum Emek ve Demokrasi Güçleri
Bodrum Gümüşlük Çevre Kültür ve Sanat Derneği
Bodrum Gümüşlük Forum
Bodrum Kent Konseyi Hayvanların Yaşam Hakkını Koruma Çalışma Grubu
BURHAYDOST – Burdur Hayvan Dostları Derneği
Datça Hayvanları Sevenler Derneği
Datça Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu
Dalaman Patili Yaşam Derneği
Dalyan DOHAKDER
DEM Parti Muğla İl Başkanlığı
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi Muğla İl Başkanlığı
EgeFed – Ege Hayvan Hakları Federasyonu
Engelli Hayvanları Koruma ve Hayvan Hakları Derneği
Engelli Hayvanlar Derneği Antalya
Fethiye Hayvanseverler Birliği
Göcek Doğa ve Hayvan Dostları Derneği
HayFed – Hayvan Haklarını Koruma Federasyonu
HayKonfed – Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu
Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi
Köyceğiz Hayvan Dostları Derneği
Marmaris Can Dostları Derneği
Marmaris Hayvan Hakları Derneği
Marmaris Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu
Muğla Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği
Muğla Yaşam Hakkı Savunucuları
Özgür Kanatlar Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İnisiyatifi
Sandras’ı Koruma Platformu
Seydikemer CHP Kadın Kolları Meclisi
Seydikemer Haysevder
Sosyalist Meclisler Federasyonu Fethiye
TİP Burdur İl Başkanlığı
TİP Hayvan Hakları Komisyonu
TİP Muğla İl Başkanlığı
Yaşatacağız Platformu
Yeryüzü Canları Derneği














