Muğla Su İnisiyatifi, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ile TES-İŞ Sendikası’nın toplantısında yaşanan olaylara yönelik açıklama yayımladı. Açıklamada, “Adı geçen sendikalar ve termik santral işletmecileri, hukuksuz faaliyetlerini çok iyi biliyor” denildi.
Muğla’da Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri (TES-İŞ) Sendikası ile Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ile 14 Mart’ta gerçekleştirdiği toplantıda, Yatağan Termik Santrali’nde işten çıkarılan TES-İŞ üyesi işçilerin durumu görüşülmüştü.
Toplantıda, Aras’a baret atılmış; Muğla Yenigün Gazetesi muhabiri Ümmü Gülsüm Dural’ın boğazı bir sendika üyesi tarafından sıkılmıştı. Diğer sendika üyeleri tarafından da sözlü ve fiziki saldırıya uğramıştı.
Muğla Su İnisiyatifi, “Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’a ve Gazetecilere Yapılan Saldırıyı Kınıyoruz!” başlığıyla toplantıda yaşanan olaylara karşı açıklama yayımladı.
Açıklamada, Sendika yetkililerinin Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne raporlar sunduğu belirtilerek Muğla’da kömür sahalarında kömür üretimi yapılmadığını söylediklerini ve duruma müdahale edilmesini istedikleri vurgulandı.
Açıklamada; Aras’ın, sendikaların kendisine söylediklerini işverene de söylemeleri gerektiğini ve Yatağan’da 500 işçinin işten atılmasının sorumlusu olmadığını söylediği ifade edildi.
Yatağan-Turgut’ta yer alan yeraltı kömür madeninin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararının Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı dava sonucunda iptal edildiği belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Yeraltı kömür ocağı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verdiği ÇED olumlu kararına karşı biri Muğlalı yurttaşlar tarafından olmak üzere üç dava açılmış ve bu davalar davacılar lehine sonuçlanmıştır. Danıştay’ın bu davada ikinci kez karar vermesiyle Yatağan Termik Santrali’nde kullanılacak kömürün çıkarılması imkânsız hâle gelmiştir.”
“YARGI KARARINA RAĞMEN KÖMÜR SAHALARININ GENİŞLETİLMESİNİ TALEP EDİYORLAR”
Muğla’daki üç termik santral için 1994 yılında yurttaşların açtığı dava sonucunda çevreye verdiği zarar nedeniyle kapatma kararı verildiği hatırlatılan açıklamada, 2005 yılında kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından onaylandığı ancak yargı kararlarına rağmen santraller faaliyetlerine devam edildiği belirtildi.
Açıklamada, Devlet Su İşleri’nin yasadışı faaliyet gösteren santrallere su tahsisini iptal etmesi için Muğla Su İnisiyatifi öncülüğünde Muğlalıların açtığı davanın da devam ettiği hatırlatılarak şu ifadeler kullanıldı:
“Adı geçen sendikalar ve termik santral işletmecileri hukuksuz faaliyetlerini çok iyi bilmelerine rağmen şimdi bir kez daha hukukun tanınmamasını, yargı kararına rağmen kömür sahalarının genişletilmesini talep ediyorlar.”
“SORUMLULUK ÖNCELİKLE TERMİK SANTRAL İŞLETMECİSİNİNDİR”
İşveren ve sendikaların, yıllardır Anayasa ve yasalara aykırı olarak faaliyetlerine devam ettiği belirtilen açıklamada, “Sanki kendilerine hukuksuz davranılıyormuş da bu yüzden işçilerin işten çıkarılması şimdi gündeme gelmiş gibi davranıyorlar” denildi.
Sendikaların yapması gerekenin durumu işverene anlatıp, işçileri mağdur etmeyecek önlemlerin alınmasını sağlamak olduğu vurgulanan açıklamada, “Bu sorumluluk öncelikle termik santral işletmecisinindir ve santral işçilerini sahip olduğu diğer şirketlerde istihdam ettirebilir” ifadeleri kullanıldı.
“MERKEZİ İKTİDARIN, ANAYASAL HUKUK DEVLETİ GEREĞİ YARGI KARARLARINI UYGULAMASINI TALEP EDİYORUZ”
İklim krizinin baş sorumlusu olan termik santrallerin kapatılmasının uluslararası sözleşmelerin gereği olduğu belirtilen açıklamada, kapatma sürecinde; santrallerde ve kömür tedarikinde çalışan işçilerin mağdur edilmemesi için adil geçiş sürecinin işletilmesinin merkezi hükümetin görevi olduğu vurgulandı.
Bu görevin yerine getirilirken termik santrallere, halkın vergileriyle oluşmuş bütçe kaynaklarının aktarılmaması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeleri kullanıldı:
“Muğla Su İnisiyatifi olarak merkezi iktidarın; tarım arazilerini, ormanları, biyolojik çeşitliliği, su havzalarını yok eden, toprağı, suyu, havayı zehirleyen, yaşam hakkı olan suyu yaşamı katleden tesislere tahsis eden, iklimi değiştiren bu politikalardan vazgeçmesini; Anayasal hukuk devleti gereği yargı kararlarını uygulamasını talep ediyoruz.”
Açıklamanın sonunda, “Bu anlamda Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın halkın talebi olan ‘Kömürsüz Muğla’ için yapacağı her türlü idari ve hukuki girişimi desteklediğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz” denildi.