Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Dereköy Mahallesi’nde, yapılması planlanan 20 bin panellik Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesine karşı bugün (27 Temmuz) Muğla Su İnisiyatifi’nin çağrısıyla bir basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada, “Tarım alanlarına, mera ve otlakları kapsayacak şekilde doğal alanlara, meralara, tarım alanlarına GES kurulmamalıdır” denildi.
Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Dereköy Mahallesi, Kavakderesi mevkisine yapılmak istenen GES projesine karşı Muğla Su İnisiyatifi, bugün saat 14.30’da bir basın açıklaması düzenlendi.
Basın açıklamasını Muğla Su İnisiyatifi Eş Sözcüsü, Türk Toraks Derneği Yürütme Kurulu Üyesi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Profesör Doktor Sebahat Genç okudu.
Açıklamanın başında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün burada Bodrum’un özgür akan tek deresini, özenle korunması gereken biyolojik çeşitliliğini, sosyal ve kültürel yaşamı tahrip etmeye yönelik projeleri önlemek üzere toplanmış bulunuyoruz. Dereköy’ün yaz kış akan dereleri, 2 bin 490 hektarlık bir su havzasında bulunuyor. Biyoçeşitliliği zengin olan bu vadilerde 3 bin yıldan beri doğa ile uyumlu bir yaşam sürdürülüyor. Tarım yapılıyor, narenciye, zeytin, üretiliyor. Hayvanlar dağlarda, meralarda dolaşıyor.”
Bölgenin, Karya döneminin antik tarım teraslarına ve Leleg Yolu’nun parkuruna evsahipliği yaptığı ifade edilen açıklamda, “Dereköy, Bodrum Yarımadası’nın ekosistemi ve tarihi ile özel korunması gereken özgün bir beldesidir” denildi.
Açıklamada, Kavakdere Havzası’nın Bodrum Yarımadası’nın önemli su havzalarının başında geldiği ifade edildi. Bölgenin yeraltı suyu, kara ekosistemi ve deniz ekosistemi açısından da korunması gereken bir havza olduğu belirtildi.
“HAVZANIN ÖNEMLİ KISIMLARI ŞİRKETLERE TESLİM EDİLMEKTE”
Vadinin doğal mera alına 20 bin panellik büyük bir GES yapılması planlandığı ifade edilen açıklamada, “Havzanın önemli kısımları şirketlere teslim edilmekte. Termik santrallere karşı mücadelelerde çevre ve iklim savunucuları fosil yakıt kullanımından vazgeçilmesini ve enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasını savunmakta” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Su havzalarını yok edecek fosil yakıt üretimlerine karşı mücadelemiz sürerken, Avrupa yeşil mutabakatı ile stratejik olarak yaygınlaştırılan sermayenin yeşil, yenilenebilir projeleri ile yaşamı yok etmesini kabul etmiyoruz. Yeşil enerji, sürdürülebilir enerji maskesi ardına gizlenerek ortak yaşam alanlarına el koyan sermaye birikimin girişimi olan Rüzgar Enerji Santralleri (RES’ler), Hidroelektrik Santralleri (HES), Nükleer Enerji Santralleri (NES) ve Jeotermal Enerji Santralleri’nin (JES) karşısındayız.”
Açıklamada, enerji üretiminin halkın ihtiyacı için ve toplum yararına çalışacak olan kamu kurumları tarafından kar amacı güdülmeden yapılması talep edildi. Şirket tarafından tarım alanlarına el konularak GES yapılması, hem bölgede yaşayanlar için, hem de Dereköy’ün doğal yapısı, merası ve zeytinlikleri için yıkım olacağı belirtildi.
Öte yandan açıklamada, şunlar söylendi:
“Bu proje Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin GES’lerin kurulacağı yer seçimi ile ilgili 14.4.2016 tarihli 146 sayılı meclis kararına; Zeytin Kanunu’na, Mera Kanunu’na, Biyoçeşitlilik Sözleşmesi’ne, Bern Sözleşmesi’ne, Paris İklim Anlaşması’na ve Avrupa Peyzaj Sözleşmesi’ne aykırıdır. Tarım alanlarına, mera ve otlakları kapsayacak şekilde doğal alanlara, meralara, tarım alanlarına GES kurulmamalıdır.”
“KÖYLÜLER YERİNİ YURDUNU TERK ETMEK ZORUNDA KALACAKTIR”
Susuzluk sorununun yaşandığı süreçte Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından açılan dava ile plan değişikliğine gidildiği ifade edilen açıklamada, “1/5000 ölçekli İlave nazım imar planı ve plan değişikliği ile, 1/1000 ölçekli ilave ve revizyon uygulama imar planında dere yatağı boyunca su havzasını tahrip edecek bir yol yapılması da planlanmaktadır” denildi.
Yolun 12 metre eninde olması ve mutlak ve marjinal tarım arazilerinin ortasından geçmesi planlandığı söylenen açıklamada, “Bu yolun yapılması, bölgede yok olmaya yüz tutmuş tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin tümü ile yok edilmesi anlamına gelmektedir. Meraya yapılması planlanan GES projesi gerçekleşirse bölgede yaşayanlar geçimlik yaşamlarından koparılacak, köylüler yerini yurdunu terk etmek zorunda kalacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Yapılacak yol inşaatı ile bölgenin ekosistem ciddi zarar göreceği ifade edilen açıklamada, “Bu yolun vadinin aşağısında yer alan ve sınırlarından taşarak meraya girmiş olan taş ocakları, beton santralleri ve katı atık alanına bağlanacak olması, yoğun kamyon trafiği ile hava kirliliğine, gürültü kirliliğine yol açacaktır, yörede yaşayan tüm canlılar için kaza riskini arttıracaktır. Bu yol planı için derenin ıslahı adına planlanan kanal çalışması, derenin beton kanal içine alınmasını da kapsamaktadır. Suyun doğal akışını önleyeceği bu yapılaşma kabul edilemez” sözlerine yer verildi.
Açıklamada, suyun doğal akışına müdahale edilmesi, beton kanala hapsedilmesinin kabul edilemez olduğu söylendi. Yaşam için; tarım için, derenin, denizin, yüzey ve yeraltı akışlarından beslenmesi, su ve kara ekosistemlerin varlığını devam etmesi için su özgür akışını sürdürmesi gerektiği söylendi.
Ekolojik açıdan hassas olan, uluslararası ve ulusal mevzuatla koruma altına alınan bu bölgede gerekli koruma önlemlerinin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi, gibi kurumlar tarafından alınmasını gerektiği ifade edilen açıklamada, “MSİ olarak, iklim krizinin etkilerini derinden hissettiğimiz ve giderek daha çok hissedeceğimiz bu dönemde suların, su havzalarının korunması konusunda ciddi önlemler alınması gerektiğini düşünüyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Son olarak açıklamada, şunlar söylendi:
“Eğer bu yapılmazsa, daha kurak, susuz günler bizi bekliyor. Bodrum için, Ege bölgesi ve ülkemiz için, ileriye dönük, akılcı, bilimsel, doğa dostu projelerin hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Artık günübirlik uygulamalarla yaşam alanlarımızın, doğal ortamlarımızın yok edilmesine tahammülümüz yok. Derelerimizden elinizi çekin!”
Açıklama sonrası katılımcılarla birlikte forum düzenlendi.
Muğla Su İnisiyatifi’nin bileşenlerinden olan Bodrum Alevi ve Bektaşi Derneği, Dereköy Kadın Meclisi üyelerinin imece usulü yaptığı yaptığı aşure forum sonunda ikram edildi