Muğla’nın 13 ilçesini anlatan yaklaşık 450 şiirin yer aldığı “Muğla Şiirleri Antolojisi” yayınlandı. Kitabın imza günü Oasis Bodrum’da düzenlendi. Yazar Cezmi Çoban, Gündem Fethiye’den Songül Karadeniz’in kitaba dair sorularını yanıtladı.
Muğla’ya dair yazılmış yaklaşık 450 şiirin bir araya getirildiği Muğla Şiirleri Antolojisi yayınlandı. Çalışma, bu alanda Muğla’da yapılan ilk kapsamlı derleme olma özelliğini taşıyor. Şairlerin Muğla’ya dair kaleme aldığı şiirlerin bir araya getirildiği kitapta, 220’ye yakın şairin eserleri yer alıyor.
Antolojide Bodrum, Datça, Fethiye, Milas, Marmaris başta olmak üzere 13 ilçeye dair yazılmış şiirler bulunuyor. Antolojinin sunuş yazısı, Türkiye’nin ilk kadın valisi Lale Aytaman tarafından kaleme alındı.
Kitabın kapağında Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın vefatından önce çizdiği “Muğla Tablosu” yer alıyor. Tablo, Bodrum’dan Fethiye’ye kadar her ilçeyi özgün bir özelliğiyle betimliyor.
Kitabın sırtında ise 2020 yılında ressam Gülnur Efendioğlu tarafından yapılan “Muğla Efesi” adlı tabloya yer veriliyor.
Kitabı hazırlayan araştırmacı yazar Cezmi Çoban, 19 Temmuz Cumartesi günü Oasis Bodrum’da imza günü düzenledi. Kitap imzasının ardından Çoban, Gündem Fethiye’den Songül Karadeniz’in sorularını yanıtladı.
“MUĞLA’DA BÖYLE BİR BOŞLUK VARDI”
Kitaptaki şiirlerde, ilçelerin tarihini, coğrafyasını, insanını, yemeklerini ve geleneklerini anlatan dizelerin yer aldığına değinen Çoban şunları kaydetti:
“Başta yerel şairler olmak üzere, ulusal ölçekte yöremize dair şiir yazan pek çok ismin eserlerini bu kitapta toplamaya gayret ettim. Daha önce bu tarzda bir çalışma yapılmamıştı. Türkiye’nin bazı illerinde o ile dair şiir antolojileri hazırlanmış, ancak Muğla’da böyle bir boşluk vardı.
Çünkü Fethiyeliler kendilerine ‘Muğlalı’ demez. Bodrumlular da aynı şekilde genelde ‘Bodrumluyum’ der. Muğla kavramıyla bütünleşmek istemeyebilirler ama sonuçta hepimiz Muğla il sınırları içerisinde yaşıyoruz.”
Cezmi Çoban, kitabın Muğla şiirleri konusunda son söz olmadığını, ikinci baskıda yer verilemeyen şairlerin şiirlerinin de eklenmesinin planlandığını belirtti. Çoban, “Antoloji zamanla genişleyecek, zenginleşecek. Zaten sosyal bilimlerde hiçbir zaman son söz söylenemez” şeklinde konuştu.


“COĞRAFYANIN İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİSİ DİZELERE DE YANSIMIŞ”
Çoban, Muğla şiirleri arasındaki bölgesel farklara ise şöyle değindi:
“Kıyı bölgelerindeki (Datça, Bodrum, Fethiye, Marmaris) şiirler genellikle deniz kokuyor. Daha ahenkli, daha hareketli. Karasal bölgelerde yazılmış şiirler ise (örneğin Milas, Kavaklıdere, Menteşe) daha sert, daha içe dönük bir dokuya sahip.
Coğrafyanın insan üzerindeki etkisi dizelere de yansımış. Kıyıdaki şiirler biraz mavi, biraz iyot, biraz rüzgâr kokuyor diyebilirim.”
Kendisini en çok etkileyen şiirin Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Bodrum şiiri olduğunu belirten Çoban, ayrıca İlhan Berk’in birçok şiirinin de bu kitapta yer aldığını belirterek ekledi:
“Özellikle ‘Üçkuyular Sokağı’ şiiri beni çok etkiledi. Bildiğim kadarıyla Üçkuyular Sokağı, Kumbahçe Mahallesi’nde yer alıyor. Eğer Kumbahçe Mahallesi muhtarı olsaydım, sokağın girişine bu şiirin bir tabelasını dikerdim. Bu bir öneri olarak alınabilir.”
ŞİİRLE TAYİN İSTEYEN BODRUM KAYMAKAMI
Kitaptaki şiirlerden ilginç bulduklarından birinin Tahir Naci’ye ait Dilekçe şiiri olduğunu belirten Çoban, şunları aktardı:
“Bodrum’da kaymakamlık yaptığı düşünülen Tahir Naci, vakti zamanında Bodrum’dan sıkılmış ve İçişleri Bakanlığı’na tayin dilekçesi vermiş. Ancak bu dilekçesine yanıt alamayınca duygularını şiirle ifade etmeye karar vermiş. Şiirli dilekçesi ise şöyle:
Kaza Bodrum’dur deyip verdiniz beni buraya,
Hiç kimsem de yoktur, beni sorup araya,
Önümüzde gittikçe sonu olmayan lebi derya,
Dilekçemi alınca beni düşünün evvela.
Bodrum dedikleri iki dükkan bir fırın,
Peynir ekmek yiye yiye, ne ağız kaldı ne burun,
İş bu dilekçem karşılığında bir emir buyurun,
Artık beni ademi başka bir kazaya savunun.
Bu şiir üzerine dilekçe işleme alınıyor ve Tahir Naci, Denizli’nin Acıpayam ilçesine atanıyor. Ancak orada da memnun kalmıyor ve bir başka şiirli dilekçeyle tekrar yer değişikliği istiyor.”
Çoban, resmi kayıtlarda ve CİMER’de Tahir Naci’ye dair bir bilgiye ulaşamadı. Şairin kim olduğuna dair arşivlerde iz bulunamazken, şiirlerinin izine ilk kez öğretmen Veli Sami Yılmaz’ın 2001 tarihli Bildiklerim ve Bulduklarım adlı kitabında rastlanıyor.


“BU KİMLİĞİ MEÇHUL ŞAİR KAYMAKAMIN GERÇEK HAYAT HİKÂYESİNE ULAŞMAK”
Çoban, “Arşivlerde böyle bir isme rastlanmadı. Bu nedenle kitabın en büyük kazanımlarından biri, bu kimliği meçhul şair kaymakamın gerçek hayat hikâyesine ulaşmak olacaktır. Ailesi, yakınları veya başka şiirlerine ulaşabilecek birileri bizimle temasa geçerse çok memnun oluruz” dedi.
Son olarak Muğla’nın henüz yazılmamış birçok yönü olduğuna dikkat çeken Çoban; Muğla basın tarihi, antik kentler envanteri, ilçe portreleri gibi konulara eğilmenin gerekliliğini şu sözlerle vurguladı:
“Antik Karya’dan Likya’ya uzanan bir kıyı medeniyetinden söz ediyoruz. Sahip olduğu kıyı şeridi birçok Avrupa ülkesinden uzun. Ancak bu zenginliği anlayabilmek için önce Muğla’ya dair temel bir literatürün oluşturulması gerekiyor.
Eğer Muğla türküleri gibi belli bir alanda zaten bir literatür oluşmuşsa, tekrarlamak yerine eksik kalan başlıklara yönelmek gerekir. Muğla çok katmanlı bir kültür kentidir ve hâlâ keşfedilmeyi bekliyor.”