Gezi Direnişi’nin 10’uncu yılı dolayısıyla Muğla’da, Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi: “Gezi’de verdiğimiz sözü unutmayacağız. Birleşe birleşe kazanacağız!”
İstanbul’da 27 Mayıs 2013’te Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilerek Topçu Kışlası ve AVM yapılmasına karşı başlayan ve tüm ülkede milyonlarca yurttaşın katıldığı Gezi Direnişi’nin 10’uncu yılı dolayısıyla Muğla’da Emek ve Demokrasi Güçleri bir basın açıklaması düzenledi.
Dün (1 Haziran) Sınırsızlık Meydanı’nda gerçekleştirilen açıklamayı grup adına Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Temsilcisi Bahadır Tamer ile Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Temsilcisi Birdal Savran okudu.
“HALA İLK GÜNKÜ GİBİ GURUR DUYUYORUZ”
“Demokrasiye, emeğe, doğaya, özgürlüğe ve geleceğine sahip çıkan; ranta, talana ve yalana karşı birleşenlerin umudu, coşkusu, yaratıcılığı ve dayanışması olan Gezi Direnişi 10 yaşında” ifadeleriyle başlayan açıklamada; Gezi Direnişi’nden hala ilk günkü gibi gurur duydukları belirtilerek, “Gezi’nin onuncu yılında, şehir şehir, dalga dalya yayılan, yasaklara, hukuksuz cezalara, baskıya, ranta, talana, yalana, tüm ayrıştırma politikalarına karşı yan yana durduğumuz, sesimizi çığa dönüştürdüğümüz o şanlı direnişten hala ilk günkü gibi gurur duyuyoruz!
Gezi Direnişi’nden bu yana siyasi iktidar tarafından, 10 yıldır sürdürülen nefret diline ve hedef gösterme biçimlerine rağmen Gezi Direnişi, bizlere farklı duyguları aynı anda hissettiren yönleriyle, dayanışma pratiğiyle belleklerimize kazındı” denildi.
“BU CİNAYETLERİ İŞLEYEN FAİLLERE EMİR VERENLER, CEZASIZLIKLA ÖDÜLLENDİRİLDİLER”
Gezi’de hayatını kaybedenlerin anıldığı açıklamada, Gezi tutuklularına da değinilerek, “Berkin Elvan’ın, Ethem Sarısülük’ün, Ali İsmail Korkmaz’ın, Abdullah Cömert’in, Medeni Yıldırım’ın, Hasan Ferit’in, Ahmet Atakan’ın, Mehmet Ayvalıtaş’ın acısı milyonların yüreğinde hiç dinmedi.
Onların aramızdan alınmasında sorumlu olanlar, bu cinayetleri işleyen faillere emir verenler, yargının koridorlarında görünmez kılınıp, cezasızlıkla ödüllendirildiler. Öte yandan Gezi Davası’nda İstanbul’da yargılanan 16 kişi, hukukun en temel ilkeleri yok sayılarak siyasi intikam hesaplarıyla cezaevine gönderildi” ifadeleri kullanıldı.
“HER YER TAKSİM, HER YER DİRENİŞ”
Gezi tutuklularıyla gurur duydukları ifade edilen açıklamada, “Tüm ülkeyi ‘Her yer Taksim, her yer direniş’ sloganıyla inleten, haklarına, kentine, doğasına, memleketine sahip çıkan milyonlar adına, bütünüyle haksız, hukuksuz, delilsiz, mantıksız ve vicdansız tutum ve kararlarla beş buçuk yıldır hapiste tutulan Osman Kavala ile Gezi’nin onurlu bakiyesini bizler adına taşıyan, tutuklulukları; Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Hakan Altınay, Çiğdem Mater, Can Atalay ve Mine Özerden ile gurur duyuyoruz.
Hâlbuki hepimiz oradaydık, milyonlardık. Yaşamımızın her anına müdahale etmeyi kendine hak görenlere karşı cıvıl cıvıl bir enerjiyle, rengârenk bir umutla, barış, demokrasi ve adalet talebiyle oradaydık” denildi.
“UMUDUN ATEŞİNİ YENİDEN CANLANDIRMAMIZ GEREKTİĞİ AÇIKTIR”
Barışı ve adaleti sağlamak adına daha fazla gayret gösterilmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, “Ülkenin adaletsiz, hukuksuz, farklı görüşlere tahammül edilmeyen, demokratik talep, eylemleri doğrudan suç kapsamına alan bir anlayışla yönetilmesine, yargının bağımsızlığının ortadan kaldırılmasına, dosyaları okumayan, delillere bakmayan, direktifle kararlar veren mahkemelere, hak arayanın biber gazına boğulmasına, polis şiddetine maruz bırakılmasına, ülkenin gençlerinin, muhaliflerin, emeği sömürülen işçilerin; baskı, ekonomik kriz, geleceksizlik, liyakatsizlik yüzünden bir nefes, bir huzur arayışı ya da hayatta kalabilme çabasıyla kalbini memleketinde bırakıp bu ülkeden göç etmek zorunda bırakılmasına karşıyız.
Bugün de bu birlikteliği var edebilmek, baskıcı, yasakçı ve faşizan politikalara karşı bu topraklarda eşitliği, özgürlüğü, demokrasiyi, barışı ve adaleti yeşertebilmek için daha yoğun gayret göstermemiz, umudun ateşini yeniden canlandırmamız gerektiği açıktır” ifadeleri kullanıldı.
“EL ELE VEREREK YARINIMIZI İNŞA EDECEĞİZ”
Yeniden umudu yeşertecekleri ifade edilen açıklamada, “Hukukun üstünlüğü ilkesini ortadan kaldırıp güçlünün yasasını işletmek isteyenlerin, ötekileştirdiği tüm kesimlerle el ele vermemiz ve yeniden ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ diyebilmemiz oldukça hayati önemdedir.
Son süreçte yaşananlar umutsuzluğa, yorgunluğa ve yılgınlığa sebep olabilir. Ama hep birlikte yeniden ve yeniden umudu diriltecek, şarkılarımızı söyleyecek ve el ele vererek yarınımızı inşa edeceğiz” denildi.
“GEZİ’DE VERDİĞİMİZ SÖZÜ UNUTMAYACAĞIZ”
Açıklamanın son bölümünde şu ifadelere yer verildi: “Enerjimizden, kahkahalarımızdan, hayallerimizden, umudumuzdan rahatsız olanlara inat; emeğimize, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkacak, demokrasiyi, laikliği, barışı ve adaleti hayata geçireceğiz!
Gezi’de verdiğimiz sözü unutmayacağız. Birleşe birleşe kazanacağız!”