25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yapan Muğla Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, “Cinsiyetçi yargılama kapsamında yargı kararlarının verilmemesini sağlamak için var gücümüzle mücadele edeceğiz” dedi. Ayrıca, kadınların yasal haklar ve şiddetle mücadele konusunda il genlinde farkındalık yaratacak çalışmalar yürütülmeye başlandığı duyuruldu.
Muğla Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Açıklamada ilk olarak, 25 Kasım’ın tarihinin mücadele günü olarak belirlenmesine neden olan, 25 Kasım 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden ve Mirabal kardeşler olarak anılan üç kız kardeşin cinsel saldırı ve işkenceye maruz bırakılarak vahşice katledilmesin hatırlatıldı.
Devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Aradan geçen 63 yıl sonra bile kadınlar hala eşit haklar elde etmek için mücadele ederek kadın bedenine biçilen rollerin dışına çıktıkları, bedenleri ve hayatlarına ilişkin karar verdikleri için tüm dünyada öldürülmekte ve baskı altında tutulmaktadır.”
25 Kasım’ın takvimde bir gün olmaktan daha büyük anlamlar taşıdığına değinilen açıklamada Türkiye’ye ilişkin şunlar söylendi:
“Ülkemizde her gün neredeyse 3 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü ve sistematik şiddetin dozunun hız kesmeden arttığı yadsınamaz bir gerçektir.
25 Kasım, her gün vahşice katledilen ve cinsel saldırı failleri aklanan kadınlar için ses olduğumuz, şiddetin kaynağını ve şiddete teşvik eden her türlü yaklaşımı ifşa ettiğimiz örgütlü mücadelemiz için önemli bir tarihtir.”
Açılamada, tüm dünyada kadına karşı şiddetin temel sebebinin erkek egemen zihniyet ve onun tasarladığı yaşam sistemi olduğu söylenerek, kadınların bugün bile sadece ev hayatından, çocuk ve aile bireylerinin bakımından sorumlu tutulduğu ve çalışma hayatından itildiğine işaret edildi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2023 yılında kadın istihdam oranının yüzde 31, erkek istihdam oranını ise yüzde 66 olduğu belirtilerek, bu verilerin toplumda gerçek bir kadın-erkek eşitliğinin sağlanamadığının göstergesi olduğu söylendi.
Böyle bir çerçevede nafaka hakkının sınırlandırılmasına ilişkin söylemlere dair “kadınların sistematik şiddet içeren evliliklere hapsetmeyi amaçladığını açığa çıkartmaktadır” dendi.
“HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ!”
Açıklamada yargı sistemine ilişkin ise şunlar söylendi:
“Var olan yasal düzenlemeler ve devletin tüm kuruluşlarına ödev olan düzenlemeler ile gerek eşitsizliğe gerekse erkek şiddetine karşı etkin yöntemler geliştirilmişken, bu düzenlemeleri yok sayan politikalar ve yargı sistemi, şiddeti makul bir eylem haline getirmektedir.
Defaten hatırlatmak isteriz ki, devletler, kadına yönelik şiddetin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması konusunda yasal yükümlülük altındadır. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) Sözleşmesi ile Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ne aykırı yasal düzenlemelerden uygulamalardan kaçınılması hüküm altına alınmıştır.”
Açıklamada, Muğla Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu olarak, 25 Kasım’da toplumun tüm bireylerini kadına karşı şiddetin karşısında durma konusunda ortak bir mücadeleye davet edildiği belirtildi. Ayrıca, “Kadına yönelik şiddete karşı mücadele ile yükümlü ve sorumlu olan tüm kuruluşları hemen, bu görevlerini layıkıyla ve liyakat ile yani etkin bir şekilde yerine getirmelerini talep ediyoruz” dendi.
“Cinsiyetçi yargıya karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Muğla Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu’nun kadın hukukçuları şöyle devam etti:
“Kadına yönelik şiddet eylemleri nedeni ile yargılanan erkeklere “haksız tahrik indirimi” ve “iyi hal indirimi” uygulanmaması, aile içi şiddeti ve genel olarak kadınlara yönelik şiddeti önlemek için iç hukuk normlarının ve Anayasa ile korunan uluslararası sözleşmelerin uygulanabilirliğinin sağlaması, kadınların ekonomik özgürlüğünün sağlanması ve fırsat eşitsizliğinin ortadan kaldırılması ve bunlarla beraber, savunma adı altında, erkek şiddeti nedeniyle suçtan zarar gören kadınların davalarında kadını itibarsızlaştırma yolu ile cinsiyetçilik yaparak fail savunuculuğunu engellemek, cinsiyetçi yargılama kapsamında yargı kararlarının verilmemesini sağlamak için var gücümüzle mücadele edeceğiz.
Gerek kadın kimliğimiz gerekse avukat kimliğimizle, kadına yönelik şiddete ve erkek egemen zihniyete karşı mücadelemizi gerçek adaletin varlığına dair kararlı inancımız ile sürdürmeye devam edeceğiz.”
“BURADAYIZ!”
Açıklamada son olarak, Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu’nun 25 Kasım 2023 tarihinden, 8 Mart 2024 tarihine kadar Muğla’nın her ilçesinde talep halinde düzenlenecek toplantılarda kadınlar ile bir araya gelerek, yasal haklar ve şiddetle mücadele konusunda söyleşiler yaparak farkındalık çalışmaları yürütmeye başladığını duyurdu.
“Söyleşiler için Muğla Barosu ile iletişim kurmanız halinde, gerekli çalışmaların etkinlik takvimi oluşturulacaktır” dendi.
25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ NEDİR?
Mirabal Kardeşler olarak bilinen ve 25 Kasım 1960 yılında öldürülen Patria Mercedes Mirabal Reyes, María Argentina Minerva Mirabal Reyes, Antonia María Teresa Mirabal Reyes Dominik Cumhuriyeti’nde Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele veriyordu. Trujillo diktatörlüğüne karşı Clandestina isimli gizli bir örgüt kuran kardeşler bu dönemde diktatörlük tarafından düşman ilan edildii ve Trujillo bir konuşmasında, “Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler” dedi.
Bu konuşmadan kısa bir süre sonra ise üç kız kardeş bir trafik kazası sonucu hayatlarını kaybetti. Fakat daha sonra bunun bir kaza olmadığı, öldürülmeden önce Mirabal kardeşlere işkence edildiği ortaya çıktı.
25 Kasım ilk olarak 1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde bir araya gelen Latin Amerikalı ve Karaipli Kadınlar Kongresinde, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edildi. Ardından 1999 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edildi.