Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni İşletmesi için ağaç kesimine tepki göstermek amacıyla Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde düzenlenen eyleme aralarında Muğla Çevre Platformu’nun (MUÇEP) da olduğu birçok çevre örgütü ve yurttaşlar katıldı. Konuya ilişkin MUÇEP, bir açıklama yayımlayarak “Cengiz’in kazancı binlerce yıllık değerlerimizden daha mı önemli?” diye sordu.
Cengiz Holding tarafından Kazdağları’nda altın-bakır madeni için yapılan ağaç kesimine tepki göstermek için aralarında MUÇEP’in de olduğu birçok çevre örgütü ve yurttaşlar katılımıyla Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Hacıbekirler Köyü’nde bugün (9 Kasım) eylem gerçekleştirildi.
Eylem öncesi jandarma barikat kurarak çevrecileri kesim alanına sokmak istemediği ancak daha sonrasında jandarmanın çekilmesinin ardından kitle kortej halinde kesim alanına girildiği belirtildi.
“Orman kesimi acilen durdurulsun! Halilağa Altın Bakır Madeni Projesi acilen iptal edilsin! Cengiz Holding Kazdağları’nı terk et!” başlıklı konuya ilişkin MUÇEP’in yayımladığı basın açıklamasının başında şu ifadelere yer verildi:
“Cengiz Holding, Çanakkale Bayramiç ilçesi Hacıbekirler Köyü’nde kurmak istediği 60 bin dönüm ruhsat alanına sahip Halilağa Bakır Madeni projesi için 6 bin dönümlük ÇED alanında, halkın tüm itirazlarına ve hukuki süreç devam etmesine rağmen orman katliamına başladı.”
5 bin 200 dönümlük ormanlık alanda yüzbinlerce ağaç ve içindeki tüm canlıları ile orman ekosistemi tehdit altında olduğu belirtilen açıklamada, “Kazdağları’nda geri dönülmez bir yıkıma sebep olacak, geleceğimizi yok edecek bu projenin derhal iptal edilmesi gerekmektedir” denildi
Açıklamada, eğer proje durdurulmazsa bir milyona yakın ağacın kesileceği ifade edildi. Kesim durdurulmazsa sadece ağaların değil Türkiye’nin nefesinin kesildiği söylendi.
“YAŞAM ALANLARINI YÜZYILLARCA TEHDİT EDECEK”
Projenin gerçekleşmesi durumunda Kazdağları ekosistemi geri dönüşü olmayacak şekilde zarar göreceği belirtilen açıklamada, “Proje kapsamında üç köy, onlarca verimli tarım alanı haritadan silinecek. 55 köyün su kaynağı, Kocabaş Çayı’nın suları maden projesine tahsis edilecek. Madenin yaratacağı kirlilik Bayramiç ve Ezine tarım alanlarını, yaşam alanlarını yüzyıllarca tehdit edecek” sözleri kullanıldı.
Köylülerin tarlalarına kamulaştırma davalarının açıldığı ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“600 dönümlük tarım alanı gasp edilerek şirkete peşkeş çekildi ve proje kapsamında yok edilecek. ÇED olumlu kararının iptali için 94 davacı ile açılan dava, davacılardan yana olan bilirkişi raporuna rağmen, üç kişilik mahkeme heyeti tarafından bir karşı oya ile kaybettirildi. Karar Danıştay’da temyiz edildi. Süreç devam ediyor.”
“YÜRÜTMEYİ DURDURUN VE ÇED OLUMLU KARARINI İPTAL EDİN”
Hukuki süreç devam ederken başlanan ağaç kesimleri hukuksuz olduğu belirtilen açıklamada, “Danıştay’a sesleniyoruz; acilen yürütmeyi durdurun ve ÇED olumlu kararını iptal edin! Buradan bu katliama izin veren yetkililere soruyoruz: Cengiz Holding midir bu ülkenin tek sahibi, Kazdağları coğrafyasında yaşayan halkın, kurdun kuşun, karacanın yaşam hakkı yok mu?” denildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ve Orman Bakanlığı’na seslenilerek ağaç katliamının durdurulması talep edilen açıklamada, “Halilağa Bakır Madeni projesinin ÇED raporu hatalar ve usulsüzlüklerle doludur, bilirkişilerin ‘kamu yararı yoktur ve projenin gerçekleşmesi halinde yöreye geri dönüşsüz zararları olacaktır’ dediği proje derhal iptal edilmelidir” ifadeleri kullanıldı.
Şirkete verilen işletme izni davaya konu olan ÇED sınırları dışına taştığı ve bu durumda verilen ÇED raporunun geçersiz olduğu belirtilen açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, “Bu hukuksuzluğa neden göz yumuyorsunuz?” diye soruldu.
Maden projesiyle yok edilmek istenen alanın 1. derece arkeolojik sit alanlarının da olduğu bir bölge olduğu ifade edilen açıklamada Kültür ve Turizm Bakanlığı’na seslenilerek “Derece arkeolojik sit alanının maden alanı içinde bırakılmasına nasıl göz yumuyorsunuz? Cengiz’in kazancı binlerce yıllık değerlerimizden daha mı önemli?” denildi.
Açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı’na şu soru soruldu:
“İklim krizinin giderek şiddetini arttırdığı günümüzde bir şirketin karı için, Kazdağları’nın yok edilmesine nasıl göz yumuyorsunuz?”
Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan kazanın hatırlatıldığı açıklamanın sonunda, “Aynı felaketi yeniden yaşamak istemiyoruz. Dağlarımızı, ormanlarımızı, nefesimizi gasp etmeye çalışan Cengiz Holding sana sesleniyoruz; Kazdağları’ndan defol Cengiz” denildi.