Muğla’nın Marmaris ilçesindeki Selimiye Koyu’nda, yapılmak istenen “Yat/Tekne Bağlama İskelesi” projesinin Halkın Katılımı Toplantısı (HKT) yurttaşlar tarafından yaptırılmamış olmasına rağmen projenin İnceleme Değerlendirme Kurulu (İDK) aşamasına götürülmesine Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ve Kent Politikaları Derneği tepki gösterdi. Yetkililerin halkın sesini duyması istendi.
Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Selimiye Mahallesi Denizazmağı mevkisinde Portmarin Liman İşletmeciliği Turizm İnşaat Anonim Şirketi tarafından yapılmak istenen “Yat/Tekne Bağlama İskelesi” projesi için başlatılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı dün (2 Nisan) İDK toplantısı tarihini duyurdu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “e-çed” portalında yapılan duyuruda, 145 adet bağlama kapasiteli proje için toplantı tarihinin 27 Mayıs 2025 olduğu belirtildi.
ÇED sürecinde, ÇED Raporu hazırlamak zorunda olan projelerde İDK öncesi aşama olan HKT aşamasında, toplantı günü olan 16 Ocak 2025’te yurttaşlar bir araya gelerek toplantıyı yaptırmamış ve yaptıkları açıklamalarda projeye karşı olduklarını belirtmişlerdi. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ve Marmaris Kent Politikaları Derneği ile Marmaris Belediyesi temsilcileri de yurttaşlara destek olmuştu.
Ayrıca, Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü de HKT sonrası 18 Ocak’ta Selimiye’de yurttaşlarla bir araya gelmiş, Selimiye ve Bozburun’da yapılması planlanan marina projeleri ile ilgili görüş alışverişinde bulunmuştu. Ünlü, “Bu mücadelenin esas sahibi siz olacaksınız. Biz de sizin yanınızda olacağız” demişti.
Marmaris Kent Politikaları Derneği ve MUÇEP Marmaris Meclisi, HKT’nin yurttaşlar tarafından yaptırılmamış olmasına rağmen sürecin İDK’ya götürülmesine tepki gösterdi. Konuya dair yapılan açıklamada proje, “Selimiye’de ekolojik cinayet projesi” olarak nitelendirildi.
Marmaris Kent Politikaları Derneği, daha önce konuya dair yaptığı açıklamalarda, projenin Port Marin şirketi tarafından yapılmasına rağmen adı değişerek “Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma A.Ş” olan Muğla Turizm Çevre Vakfı Turizm Ticaret Anonim Şirketi (MUÇEV) tarafından yaptırıldığını belirtmişti.
Açıklamada da karara ilişkin “MUÇEV’in 145 teknelik marina projesi, halkın iradesine ve doğaya açık saldırıdır!” ifadeleri kullanıldı.
“HALKIN SESİ YOK SAYILARAK, DOĞAL SİT ALANI VE KORUMA BÖLGESİ OLAN SELİMİYE KOYU’NUN KATLİNE SESSİZCE ONAY VERİLMEK İSTENİYOR”
Yurttaşların HKT’yi yaptırmayarak projeyi istemediklerini belirtmiş olmasına rağmen sürecin devam ettirilmesi hakkında ise şunlar söylendi:
“Bu kabul edilemez! Halkın sesi yok sayılarak, doğal sit alanı ve koruma bölgesi olan Selimiye Koyu’nun katline sessizce onay verilmek isteniyor.”
“PROJE, SU AKIŞINI ENGELLEYEREK ÖLÜ BİR DENİZ YARATACAK”
Açıklamada projenin neden tehlikeli olduğuna dair ise şu açıklama yapıldı:
- Kendini temizleme yeteneği olmayan bu hassas koya, 50 metreyi aşan tekneler dahil 145 teknelik dev bir marina yapılacak. Dalgakıran, koyun ağzının yarısını kapatacak, su akışını engelleyerek ölü bir deniz yaratacak.
- Mahalle merkezindeki küçük bir çekek yeri, zamanla marina haline dönüşmüş ve koyu kirletmişti. Şimdi dört kat büyüğü yapılırsa, turizm ve balıkçılık bitecek, ekolojik yıkım kaçınılmaz olacak.
- Kaldı ki Marmaris Belediyesi projeye olumsuz görüş vermiş, yöre halkının yaşam alanlarıyla ilgili endişelerinin haklı ve bilimsel temelli olduğunu göstermiştir.
- Proje bir yanıyla denizel ekosistemdeki canlılığı yok ederken diğer yanıyla da ‘kıyıların halka kapatılması’ sonucunu doğuracaktır ki bu durum Anayasa ve yasalara aykırıdır.”
“BAKANLIK ŞEFFAF DAVRANMALI, HALKIN TALEPLERİNİ GÖRMEZDEN GELMEMELİDİR”
Açıklamada son olarak yetkililere seslenildi ve şunlar talep edildi:
- ÇED süreci derhal durdurulmalı, halkın iradesi tanınmalıdır.
- Selimiye Koyu’nun koruma statüsü hiçe sayılamaz; yapılaşmaya açılamaz.
- Bakanlık şeffaf davranmalı, halkın taleplerini görmezden gelmemelidir.
NE OLMUŞTU?
Projenin ÇED süreci 13 Aralık 2024 tarihinde başlatılmış, aynı gün ise HKT tarihi belirlenmişti.


Proje kapsamında hazırlanan ÇED raporunda üç yüzer iskele, yüzer dalgakıran, kazıklı beton platform ve geri sahada ihtiyaçların karşılanabileceği alanlar inşa edileceği belirtilmişti.
Marmaris Kent Politikaları Derneği (MKPD) ise 12 Ocak’ta “Selimiye’de marina istemiyoruz” başlıklı bir açıklama yaparak şunları söylemişti:
“Kendini temizleme yeteneğinden yoksun ve koruma statüsündeki bir alanda bulunan yere aralarında 50 metreden büyük teknelerin de olacağı 145 teknelik yat limanı yapılmak isteniyor. Söz konusu kıyı alanının Muğla Turizm Çevre Vakfı Turizm Ticaret Anonim Şirketi’ne (MUÇEV) kiralandığını biliyoruz. Ancak tanıtım dosyasına ‘Port Marin’ ismiyle çıktı proje. MUÇEV başka yerlerde de olduğu gibi işi bir firmaya taşere etmiş durumda. Projenin hayata geçirilmesi Selimiye halkı, köylüsü tarafından kesinlikle istenmiyor. Çünkü, marina gibi denizin en güçlü kirleticileri arasında bulunan yapıların, Selimiye Koyu’ndaki canlılığa ve canlılara zarar vereceği, köyün geçim kaynağı olan turizmi de bitireceği yönünde ciddi endişeler var. Bu nedenlerle kesinlikle projeye karşılar, istemiyorlar.”
MUÇEV’in Selimiye’de Buruncuk mevkisinde yapmak istediği bir başka “Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Kapasite Artışı” projesinin ÇED süreci 12 Aralık 2024 tarihinde iptal edilmişti.