MUÇEP Bodrum Meclisi ve Bodrum Kent Konseyi birer basın açıklaması yaparak, Bodrum Belediyesi iş birliğinde BOTAV’ın organizasyonuyla yapılan “Bodrum’un sorunlarının ortak akılla giderilmesine yönelik” konferansa davet edilmemelerine tepki gösterdi.
Muğla Çevre Platformu Bodrum Meclisi ile Bodrum Kent Konseyi, Bodrum Belediyesi önünde dün (16 Haziran 2023) birer basın açıklaması yaptı.
“Başka bir Bodrum Yok” yazılı pankart açılan açıklamada, Bodrum Belediyesi iş birliğinde Bodrum Tanıtma Vakfı’nın (BOTAV) organizasyonuyla yapılan “Bodrum’un sorunlarının ortak akılla giderilmesine yönelik” konferansa davet edilmemelerine tepki gösterildi.
MUÇEP Bodrum Meclisi adına açıklamayı okuyan Umay Karabaş, “11-12 Haziran tarihlerinde Bodrum Belediyesi iş birliğinde Bodrum Tanıtma Vakfı (BOTAV) organizasyonuyla ‘Bodrum’un sorunlarının ortak akılla giderilmesine yönelik’ bir ‘arama konferansı’ yapıldığını yerel basın haberleriyle öğrendik. Böyle bir konferansta örneğin Bodrum Belediyesi’nin tüm birimleri var mıydı?” diye sordu.
Davet bilgisinin paylaşılmadığını ifade eden Karabaş, “Kent Konseyi’ne, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB), Baro’ya, sendikalara, kadın örgütlerine, MUÇEP’in de içinde olduğu sivil toplum örgütlerine davet gitti mi? Hayır gitmedi. Belediyenin ya da BOTAV’ın sosyal medya hesaplarından çağrısı, daveti olmasa da bilgisi paylaşılmış mı? Hayır” dedi.
“BOTAV ADETA BODRUM’UN MUÇEV’İ HALİNE GELMİŞ”
BOTAV’ın kendi internet sitesinde “Bodrum’un en büyük farkları olan tarihsel, doğal, kültürel ve insani değerlerini; bu değerlere yakışacak nitelikteki tanıtım çalışmalarıyla dünya genelinde tanıtarak, turizm pazarından daha fazla gelir elde edilebilmesini sağlamak, vakfımızın ebedi varlık nedenidir” sözleriyle kendisini anlattığını ifade eden Karabaş, “Bodrum’un tüm değerlerini kendi anladıkları biçimde turizm için pazarlama ve bu bağlamda pazarlık konusu yapmayı amaç edinmiş, sermaye odaklı bir ‘vakıf’tan bahsediyoruz. Kendi internet sitelerinden üyelere de bakabilirsiniz, hatta bakmanızı salık veririz. Büyük çoğunluğu sadece Bodrum’u değil ülkenin geri kalanını da oldukça hırpalamaktan geri durmayan, bu konuda özellikle son zamanlarda en çok teşvik edilen büyük inşaat firmaları ve uluslararası zincir oteller. Kurumsal üyeler de var. Bu yapı bize bir yerlerden tanıdık geliyor… BOTAV adeta Bodrum’un Muğla Turizm Çevre Vakfı (MUÇEV) haline gelmiş” ifadelerini kullandı.
“ACABA TAM OLARAK NEYİ ARADINIZ?”
Konferansa ilgili henüz bir sonuç bildirgesi yayınlanmadığını belirten Karabaş, “Dolayısıyla yerel basındaki haberlerden öğrendiğimiz kadarıyla, ‘gelecek senaryoları ve mevcut durum değerlendirmesi’, ‘gelecek tasarımı’, ‘stratejik yol haritası’ başlıklarıyla çalışmalar yapıldığı söyleniyor. Başlıklara bakınca tüm kenti ve bu kentin tüm paydaşlarını çok yakından ilgilendiren, ama organizasyon öznesine bakınca çok dar bir perspektife sıkıştırılmış, davet edilmeyenlere bakınca bu dar perspektifte kalması için özel çaba harcanmış izlenimi yaratan bir toplantı olduğunu görüyoruz. Burada yerelin ortaklaştığı bir ortak akıl bulmak mümkün müdür? Bir ‘arama konferansı’ olduğu iddia ediliyor. Acaba tam olarak neyi aradınız? Aradığınızı iki günde buldunuz mu?” sorularını yöneltti.
Bodrum’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarını yeterli görmeyen Karabaş, “Basına yansıyan fotoğraflarda, panoya/kağıda yazılmış, ‘şeffaf yönetim, hesap verebilirlik, ortak akıl, katılımcılık’ sözcükleri var. İtiraf edelim, kağıt üstünde oldukça şık duruyorlar. Lakin fiili durumda olan bu mudur? Yerel yönetim, tüm Bodrum’un kaderiyle ilgili olan bu toplantıya kendi birimlerinin tamamını dahi çağırmamıştır. Şeffaf yönetim? Vakıf kendi yayınladığı sadece 28 sayfalık ‘Bodrum Bilgi Notu’ adlı belgede, bölgede faaliyet gösteren başlıca sivil toplum kuruluşlarını (STK) şu şekilde sıralamıştır: Bodrum Ticaret Odası (BODTO), Esnaf Odası, Deniz Ticaret Odası, Şoförler Odası, Denizciler Derneği, BODER, Sağlık Vakfı, BOFAD- Bodrum Folklor Araştırmaları Derneği ve elbette kendileri, BOTAV. Liste bu kadar olabilir mi? Bodrum’un ortak aklı bu liste ve vakfın belirlediği öbür paydaşlarla mı sınırlıdır? Bunun kabul edilebilir bir yanı var mıdır?” diye sordu.
Bodrum’un neden sürekli vakit kaybettiğini anlamanın mümkün olmadığını belirten Karabaş, “Kendini ‘Bodrum’un tanıtım gücü’ diye tarif eden bir oluşumun Bodrum’u hangi açıdan tanıdığı ve tanıttığı bu bilgi notunun yetersizliği ve tek taraflılığı ile de aslında ortaya konmaktadır. Dolayısıyla, bir kente dair ‘gelecek tasarımı’ gibi oldukça iddialı niyetleri epey kaygı vericidir. Katılımcılık, panoya yazılmış bir hoş seda olarak kalmıştır. Oysa Bodrum’un ve Bodrumluların belleğinde, arşivinde, yıllar içindeki emek yoğun çalışmalarında, pek çok disiplinden ortaya konmuş yayınlarda Bodrum’un sorunlarıyla, yapılması gerekenlerle ilgili bilgilerin tamamı mevcuttur. Neden sadece raflarda durduklarını, neden habire aynı eksende toplantıların yapıldığını ve açıkçası bu kentin bu bağlamda neden sürekli vakit kaybettiğini anlamak mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
“BU KENTİN TEK TARAFLI, SERMAYE ODAKLI GELECEK PLANLARINI TESLİM EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞiZ”
Karabaş, bir kez daha “Hangi taraftasınız?” sorusunu yönelterek, “Yerel yönetim içinde bu gibi soruları soranların da sürekli yerinin değiştiğini ama bu ve benzeri soruları hiç sormayıp akışa, gidişe yol veren kimilerinin ise sabit durduğunu gördükçe ortak yaşamın kaderi ve bu kentin huzurla yaşanılan, korunan bir yer olabilmesi konularında kaygılarımızın yerinde olduğunu anlıyoruz. Bilinmesini isteriz ki, bu kentin tek taraflı, sermaye odaklı gelecek planlarına teslim edilmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz. İki sene önce, Global Turizm Forum sonrası yaptığımız açıklamada, hangi taraftasınız diye sormuştuk. Bir kez daha soruyoruz: Hangi taraftasınız? Korumanın en kalıcı yatırım olduğu bilgisi ve bilinciyle, biz korumaktan yanayız. Yatırım, kalkınma, turizm adı altında Bodrum’un daha da hırpalanmasından yana değiliz. Yerel yönetimi de korumaktan yana olanlarla yol yürümeye bir kez daha davet ediyoruz” dedi.
“YA DOĞADAN, BODRUM’DAN TARAFSINIZDIR YA DA DEĞİLSİNİZDİR”
Bodrum Kent Konseyi Yürütme Kurulu adına basın açıklamasını okuyan Avukat Feyha Karslı ise “Bodrum’un sorunlarına ortak akıl yöntemiyle ‘bakmak ve çözüm bulmak için’ düzenlediğini belirten bu arama konferansına Bodrum Belediye Başkanı ve BOTAV başkanı sıfatı ile Ahmet Aras’ın yaptığı çağrı Bodrum Kent Konseyi’ne, sivil toplum örgütlerine, meslek odalarına ve Bodrumluya da iletilmedi” dedi.
Ortak aklın sözde kaldığı örneklerin çoğaltılabileceğini belirten Karslı, “Başkanın her zaman sözünü ettiği katılımcı çoğulcu demokratik yerel yönetim anlayışının, ortak akıl yönteminin sözde kaldığı ilk çalışma bu konferans olmadığı gibi sonuncusu da olmayacaktır. Bodrumun tarihinde yapılmış birçok çalışmanın dikkate alınmadığı, çoğulcu, katılımcı sürecin işletilmediği, ortak akıl aramanın, ortak aklın sözde kaldığı örnekleri çoğaltabiliriz. Global forum, Ant Heaven, sivil toplum karşı çıkışıyla engellediğimiz doğalgaz konusu, Usuluk, çevre yolu projesi, Cennet Koyu talanı, yoksulluk, inşaat yasağı, over turizm ve Bodrum’da nasıl bir turizmin tartışılmaması gibi. Bizler demokratik çoğulcu, katılımcı yerel yönetim ve süreçlerde ısrarımızdan vazgeçmedik ve her zaman Başkan’a sözümüzü, eleştirimizi çözüm süreçleriyle birlikte ilettik. İletirken müzakere yolunu hep açık tutmayı seçtik. Ama bugün geldiğimiz yerde gördüğümüz, kamuoyuna, bizlere söylenen sözler sadece iyi bir vizyon stratejisi ile söylenen içi boşaltılmış, uygulaması olmayan sözlermiş. Belediye dışında bu içi boşaltılmış parlak sözlerle bir süreç götürmeyi seçenler, belediye için de de elbette demokratik olmayan idari süreçleri yaratıyorlar” dedi.
Yaptıklarının yapacaklarının teminatı olduğunu söyleyen Karslı, “BOTAV Arama Konferansı’na, Kent Konseyi, meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin davet edilememesini sosyal medyada eleştiren Mimar Bülent Bardak belediyedeki görev yerinden başka bir yere gönderildi. Sayın Başkan, ya demokrasiden, çoğulculuktan, katılımcılıktan, şeffaflıktan, eşitlikten taraf. Ya doğadan taraf, ya Bodrum’dan tarafsınızdır, ya da değilsinizdir. Yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatı olarak ortada duruyor. Biz bugün asil olanlar olarak belediyedeyiz. BOTAV Arama Konferansı’nın düzenlenmesi, çağrılılar, konferansın bütçesinin nasıl ve nelerden oluştuğu, kimin ödediği hakkında açıklama bekliyoruz ve takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
AHMET ARAS SÜRGÜN İDDİALARINA YANIT VERDİ
Öte yandan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda sivil toplum kuruluşlarının eleştirilerine şu yanıtı verdi;
“Belediyemizin geçmiş döneminde tesis edilmiş ve kamu zararına yol açması nedeniyle hukuki yollara başvurarak iptali için mücadele ettiğimiz bir ‘çökme’ hikayesinin basın mensubu görünümlü kahramanına ait olan sözde haber sitesinde dün yayınlanan yalan haberin başta Kent Konseyimiz ve TMMOB tarafından ciddiye alınarak, basın açıklamaları yapılması üzücüdür. Öncelikle, değerli çalışma arkadaşımız Bülent Bardak’ın görevlendirildiği Tarımsal Hizmetler Müdürlüğümüz iddia edildiği gibi bir sürgün yeri değil, belediyemizin en değerli, en anlamlı müdürlüklerinden biridir. Toprağa, tarıma ve üreticimize sahip çıkan, halen projelendirmekte olduğu agro tarım alanları, tesisleri ve bölgedeki tescilli yapıların restorasyonu çalışmalarıyla gurur kaynağımız olan bu baş tacı müdürlüğümüzün ‘sürgün yeri’ olarak tanımlanmasının takdirini sizlere bırakıyorum. Ayrıca belirtmek isterim ki, değerli çalışma arkadaşımızın bu çok değerli Müdürlüğümüzde görevlendirilmesinin nedeni, yeni ve heyecan verici agro turizm projelerimize önemli katkılar sağlayabileceği yönündeki inancımızdır. Bu görevlendirmenin, Bodrum Tanıtma Vakfı tarafından organize edilen Arama Konferansı’na Bülent Bardak tarafından yöneltilen sosyal medya eleştirisi ile ilgili olduğunu iddia edenlere de şunu söylemek isterim. Bir devlet memuru olan değerli arkadaşımızın yapmış olduğu ve içinde ‘utanmadan’, ‘yuh’ ibarelerinin de bulunduğu paylaşımları ile ilgili olarak kendisini cezalandırmak, aklımdan bile geçmedi, geçmez. Geçseydi, bunu atama ile değil, yönetmeliklerimizin öngördüğü şekilde yapardım ancak, Bülent Bardak bizim için sadece bir çalışma arkadaşı değil, zaman zaman fikir ayrılıkları yaşasak da bir Bodrum değeridir. Dolayısıyla, aklımızdan ve kalbimizden geçmeyen düşünceleri bizlere mal ederek belediyemizi ve yönetimini suçlayanlar, hayal ettikleri sonuçlara hiçbir zaman ulaşamazlar.”