Gazeteci, Yazar Mine Kırıkkanat, Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Faralya Mahallesi’ndeki Sümbeki Burnu A Tipi Mesire Yeri’nde Kırtur’un yaptığı ağaç kesimleri ve inşaat çalışmaları hakkında Gündem Fethiye’ye konuştu: “Bir daha yerine koyulmayacak hazineniz yağmalanıyor.”
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Faralya Mahallesi’ndeki Sümbeki Burnu A Tipi Mesire Yeri’nin işletme hakkı Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından 5 Temmuz 2022 tarihinde 20 yıllığına Kırtur Turizm İnşaat Taahhüt Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmişti.
Deniz kenarındaki ormanlık alanda kurulması planlanan tesis için birçok ağaç kesilirken, bölgede taş duvar örüldü ve zemine beton döküldü.
Sümbeki’de yaşanan gelişmeler hakkında Gazeteci, Yazar Mine Kırıkkanat Gündem Fethiye’ye konuştu.
Bölgede yürütülen çalışmaları ‘sahil katliamı’ olarak tanımlayan Kırıkkanat, tüm Türkiye’de doğal sit alanlarının katledildiğine dikkat çekti ve “Bize betonlaşmış bir ülke bırakacaklar” belirlemesinde bulundu.
“PEŞKEŞ ÇEKİLEN TOPRAKLAR ÜZERİNDE OTURUYORUZ”
Bu toprakların yerli halka yasaklandığına dikkat çeken Kırıkkanat, “Bu sahillerin yağmaya açılması geçen sene çıkarılan kanunla mümkün oldu. Artık girmedikleri yer bırakmayacaklar ve bu ülkeyi kendi yerli halkına yasaklayan, dışarıdan gelen turistlere yabancılara peşkeş çekilen topraklar üzerinde oturuyoruz” dedi.
“YUNAN ADALARI, HEM ÇOK DAHA TEMİZ HEM ÇOK DAHA KORUNMUŞ”
Türklerin artık tatil için Yunan adalarını tercih ettiğine dikkat çeken Kırıkkanat, “Çünkü Yunan adaları, hem çok daha temiz hem çok daha korunmuş hem çok daha ucuz artık Türkiye’ye oranla. Baktığımız zaman sahilleri işgal edilmeyecek biçimde yapılanmış. Hiçbir şey değişmiyor. Çivi çakılamayan yerler var ve plajlar halka açık” diye konuştu.
“ÇÜNKÜ DOĞAYA SAYGILILAR”
Midilli Adası’na gittiği tarihlerde iki Yunanistan bakanının açıklamasını okuduğunu anlatan Kırıkkanat, “Midilli’ye gittiğimde tam o günler, bu iki seçim arasına denk geldi. Tam o günlerde basında okudum. Yunanistan Çevre Bakanı ve Yunanistan Turizm Bakanı birlikte demeç verdiler ve dediler ki: ‘Unutmayın ki sahiller halka açıktır ve bu yörenin insanlarına aittir. Dolayısıyla yasa dışı herhangi bir oluşumla, sahilleri kamusal yararın dışına çıkartacak ve özel çıkarı gözetecek her türlü yapılaşma şiddetle cezalandırılacaktır’ dediler” dedi.
Yunanistan’ın doğaya saygılı bir şekilde turizm yaptığını ifade eden Kırıkkanat, “Gördüğümüz kadarıyla gittiğim bütün Yunanistan kıyılarında ve bütün Yunan adalarında kumsallar, kumsalın arkasındaki sahiller ki onların bizim gibi muazzam güzel ormanları yok, daha kıraç topraklar ama kıraç topraklardan bizim ormanlara yaptığımız mezalimi yapmadıkları için şahane bir turistik, şahane bir çevreci doğa yaratıyorlar. Çünkü doğaya saygılılar” ifadelerini kullandı.
“ORMANLAR YANARKEN MUHTEŞEM BİR ÖRGÜTLENME SERGİLEDİNİZ”
Faralyalılara çağrıda bulunan Kırıkkanat, şunları söyledi:
“Buradan Faralya köylülerine, Fethiye köylülerine, Faralya’nın civarındaki köylülere ve Muğla halkına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Geçen yıl ormanlarınız yanıyordu ve orman yangınlarına, ormanlarınızın yanmasına karşı muhteşem örgütlendiniz ve çok güzel bir savaş verdiniz ve ormanlarınızın çoğunu kurtardınız. Kurtaramadıklarınız da artık zaten devletin gecikmesinden dolayı uçakları kullanmadılar, olan uçakları kullanmadılar, dışarıdan helikopter getirmeleri uzun sürdü vesaire vesaire. Dolayısıyla bakın ormanlar yanarken muhteşem bir örgütlenme sergilediniz. Ormanda ağaçları kesmenin, sizin denize olan bir kıyıda Faralya’da denize açılan tek burnu olan yeri kamudan alıp özele vermenin, yani ormanları kesmenin, ağaçları kesmenin, orman yangınından farkı yok ki ormanlarınızı denizinizi ve size ait olması gereken sahilinizi bir kez daha korumanız gerekiyor ve bu işi ancak örgütlü olarak yapabilirsiniz.”
“BİR DAHA YERİNE KOYULAMAYACAK HAZİNENİZ YAĞMALANIYOR”
Bir daha yerine koyulmayacak bir hazinenin yağmalandığını söyleyen Kırıkkanat, Faralyalılara “Sahip çıkın” çağrısı yaparak, “Ben bir Türk olarak hiçbir yerde ağaçların kesilmesini, ormanların kesilmesini, sahillerin talan edilmesini, denizlerin kirletilmesini, denizlerin ve sahillerin özele peşkeş çekilmesini zaten istemeyen biriyim. Ama bu benden çok sizi ilgilendiriyor. Sizin sahiliniz, sizin ormanınız, sizin ağaçlarınız, sizin kumsalınız, sizin deniziniz, bir daha yerine koyulamayacak hazineniz yağmalanıyor. Sahip çıkın” dedi.