Milas Yurttaş İnisiyatifi yaptığı açıklamada, “Milas halkının yaşadığı sorunları çözemeyen veya yaratanlarla ve elbette ki bunun sorumlularıyla hesaplaşmayı ve bu sorunların halk yararına çözülmesini hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Muğla’nın Milas ilçesinde; Milas Yurttaş İnisiyatifi kuruluş duyurusu amacıyla toplandı ve İnisiyatif Sözcüsü Hüseyin Yorulmaz ‘Milas Yurttaş İnisiyatifi Bildirisi’ni okudu.
Bildiride, Milas’ta yaşadıklarını ve kentin geleceğine kendilerini adadıklarını belirterek, “Yaşamımızı olumsuz etkileyen ve etkilemesi olası sorunların tespitini ve bunlara çözüm üretmeyi hedefleyen yurttaşlarız” sözlerine yer verildi.
Tüm sorunları da birlikte göğüslemek amacında oldukları dile getirilen bildiride, “Birlikte ve dayanışmayla, halk için ve halkla birlikte yürümek istiyoruz” denildi.
“MİLAS’IMIZ, MEVCUT YÖNETİCİLER TARAFINDAN HAK ETTİĞİ DEĞERİ GÖREMEMEKTE”
Milas’ın hak ettiği değeri göremediği ifade edilen bildiride şunlar söylendi: “Tarihsel, kültürel-sosyal dokusuyla, doğal güzelliklere sahip Milas’ımız, mevcut yöneticiler tarafından hak ettiği değeri görememekte, yakın gelecekte geri döndürülemez sorunlarla karşı karşıya bırakılacaktır.”
Bildiride, yaşam ve tarım alanlarının büyük zarara uğradığı vurgulanarak, “Vahşi madencilik uygulamaları ve termik santraller, yaşam alanlarımıza ve tarım alanlarına büyük zararlar vermiş, tarım ve hayvancılık bitme noktasına gelmiştir” sözlerine yer verildi.
Su kaynaklarının korunamadığı ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldığı belirtilerek doğal su kaynaklarının halkın yaşamındaki yerinin önemli olduğu vurgulanan bildiride, “Temel yaşam hakkı olan temiz su, ticari meta olarak görülmüş, Güllük ve çevresinde özel şirketlere peşkeş çekilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
“KAMU YARARINA AYKIRI PROJELERİN UYGULANMASINA, KIYILARIN YAĞMALAMASINA VE BETONLAŞTIRMASINA GÖZ YUMULMUŞ, DAHASI ONAY VERİLMİŞTİR”
Milas ve çevresindeki endüstriyel kirliliğin, önlenmesi yönünde ciddi hiçbir adım atılmadığı, kirliliğin giderilmesine yönelik teşebbüs bile edilmediği dile getirilerek şu ifadelere yer verildi:
“Çevreyolunun kent merkezinde kalması ve trafikteki denetimsizlik nedeniyle oluşan kamyon terörünün önlenmesi için gerekli çalışmalar da yapılmamıştır. Kamu yararına aykırı projelerin uygulanmasına, kıyıların yağmalamasına ve betonlaştırmasına göz yumulmuş, dahası onay verilmiştir. Çok önemli tarihsel, kültürel öneme ve değere sahip ‘Milas Evleri’ korunamamış, harap olmalarına, yıkılıp gitmelerine engel olunmamıştır.”
Kent merkezindeki sosyal alanların, parkların ve çocuk oyun alanlarının büyük ölçüde betonlaştırıldığı, yeterli yeşil alan bırakılmadığı vurgulanarak, “Kent merkezindeki cadde ve sokaklardaki kaldırım işgallerine göz yumulmuş, cadde ve sokak aralarında tehlike saçan kamyon, tır parklarına çözüm getirilememiştir” denildi.
“SAĞLIK SORUNLARINA SEBEP OLAN HAVA, SU, TOPRAK VE KENT KİRLİLİĞİNE YOL AÇAN ETMENLER İLE İLGİLİ ÖNLEYİCİ ÇALIŞMALAR YAPILMAMIŞTIR”
Kent içi trafiğin azaltılması yönünde de hiçbir proje üretilemediği belirtilerek, “Sağlık sorunlarına sebep olan hava, su, toprak ve kent kirliliğine yol açan etmenler ile ilgili önleyici çalışmalar yapılmamış, plansız, bilimsellikten uzak, altyapı ve üstyapı çalışmaları halkı bezdirmiş ve halkın talepleri, şikayetleri dikkate alınmamıştır” sözlerine yer verildi.
Ayrıca bildiride, “Tarım alanlarının azalması, üretici köylüye gerekli ve yeterli desteğin verilmemesi nedeniyle, kırsal ve kentsel yoksulluğu artmış, saha analizi ve bilimsel yöntemlere dayalı hiçbir sosyal çalışma yapılmamıştır” ifadelerine yer verildi.
Kadınların sorunlarının görmezlikten gelindiği vurgulanarak, “Eşit yurttaşlık ilkesi yerleştirilememiştir. Kreş, yaşlı bakım evi, cem evi, taziye evi ve emekliler için sosyal alanlar gibi projeler hayata geçirilememiş, öğrencilerin barınma, beslenme ve ulaşım sorunlarına kalıcı çözümler getirilememiştir” denildi.
“MİLAS’TA YAŞAYAN YURTTAŞLAR OLARAK, LİYAKATSİZ VE BENMERKEZCİ YÖNETİM ANLAYIŞINA ‘ARTIK YETER’ DİYORUZ”
Bunların yanı sıra bildiride, kent içi ulaşım ücretlerinin makul tutulmadığı; kentin tarihi, kültürel ve sosyal dokusunun gün geçtikçe bozulduğu ve sosyal yaşamın baskılandığı dile getirilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Merkezi yönetimin, antidemokratik uygulamalarını ve bireysel özgürlükleri kısıtlayan yasaklarını uygulamada yerel yönetimimiz de istekli görünmektedir. Milas’ta yaşayan yurttaşlar olarak, liyakatsiz ve benmerkezci yönetim anlayışına ‘artık yeter’ diyoruz”
Bildiride Milas Yurttaş İnisiyatifi şu şekilde tanımlandı:
Milas Yurttaş İnisiyatifi;
- Sırf cinsiyeti yüzünden evde, sokakta ve iş yerinde her türlü fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete uğrayan; katledilen kadınların,
- Amacı rant ve iktidara sermaye aktarımı yapmak olan şirketlerin elindeki, mevcut yargı kararlarına göre kapatılması gereken termik santrallere karşı direnen köylülerin,
- Asgari ücretle ve asgari geçim koşullarında çalıştığı her alanda bağımsız örgütlenme ve hak arama mücadelesi engellenmeye çalışılan, kadrolu, taşeron, mevsimlik gibi çeşitli kategorilere ayrılıp geleceği sarı sendikaların delege ağalarının iki dudağı arasına teslim edilmiş işçilerin,
- Beton yığınları arasında oynamak zorunda kalan çocukların,
- Sadece belirli günlerde hatırlanan, ancak çarpık kent mimarisi ve önyargılı bakışlar arasında yaşamak zorunda bırakılan engelliler ve toplumun dezavantajlı gruplarındaki bireylerin,
- Sağlıklı gıdaya ulaşamayan, çocuğuna beslenme çantası dahi hazırlayamayan yoksul emekçi kesimlerin,
- Yıllarca çalışıp, prim ödeyip, hayat pahalılığı karşısında sefalete sürüklenen, emeklilerin,
- Etnik kimliği ve inancı üzerinden ötekileştirilip sırf bu yüzden ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören insanların,
- İktidarın uyguladığı cinsiyetçi politikalar sonucu, cinsel yönelimi nedeniyle linç edilen tüm bireylerin,
- Vahşi madencilik uğruna yok edilen doğal yaşam alanlarının, yer altı su kaynaklarının, tarlaların, zeytinlerin, ormanların ve buralarda yaşayan her canlının, işgal edilen kıyıların,
- Artan işsizlik, konut ve kira ücretleri karşısında yeni bir hayata atılmakta güçlük çeken gençlerin,
- Tarımın bitirilmesiyle hizmet sektöründe ve en olumsuz şartlarda asgari ücretle çalışmaya mahkum edilenlerin,
hakkını hiçbir çıkar ve şahsi amaç gütmeden savunan herkesin yan yana geldiği bir oluşum, bir karşı duruştur.
Meydana getirdiğimiz ‘Milas Yurttaş İnisiyatifi’; alışılagelmiş kalıplar ve bakış açıları çerçevesinde, yerelde katılım ve bir sorumluluk alma hareketi olmasının ötesinde, Milas halkının yaşadığı sorunları çözemeyen veya yaratanlarla ve elbette ki bunun sorumlularıyla hesaplaşmayı ve bu sorunların halk yararına çözülmesini hedefliyoruz.
Bu sebeple önümüzdeki süreçte demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, odalar, meslek kuruluşları, alanında yetkin kişiler ve elbette ki Milas halkı ile fikir alışverişinde bulunacak ve yolumuzu Milas halkı ile aldığımız kararlarla birlikte yürüyeceğiz.
Ne iktidarın adaylarına muhtacız, ne de muhalefetin bize tepeden dayattığı vizyonsuz adaylara… Çaresiz ve seçeneksiz değiliz. Çare, dayanışmak ve kendi gücümüzle irademizi ortaya koymaktır.
Biliyor ve inanıyoruz ki; ‘Birleşmiş bir halkı, hiçbir kuvvet yenemez!’