Muğla ve Aydın’da, Latmos Dağları’nda yapılmak istenen Rüzgar Enerji Santrali projesi için başlatılan ÇED süreci kapsamında düzenlenen Halkın Katılımı Toplantısında bölge halkı projenin ekoturizm ve arıcılığa büyük zarar vereceğini ifade ederek karşı çıktı.
Almanya merkezli bir rüzgâr türbini üreticisi olan Enercon’a ait EN 2 Rüzgar Enerjisi Yatırım A.Ş. tarafından Muğla ve Aydın sınırındaki bölgeye kurulması planlanan FALP RES üretim tesisi için şirket, 11 Nisan 2022 tarihinde Çevresel Etki Değerlendirme sürecini başlattı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurdu.
12 Mayıs 2022 tarihinde ise ÇED sürecinin bir parçası olan ve şirketin hazırladığı ÇED Başvuru dosyasını halkın görüsüne açan Halkın Katılım Toplantısı (HKT) gerçekleşti. Toplantıya katılım gösteren bölge halkı, bölgedeki arıcık açısından önemli bir yere sahip olan fıstık çamlarına zarar verecek projeye karşı olduklarını belitti.

33 KİLOMETREKARE ALANA 30 TÜRBİN
Şirketin kurmak istediği rüzgar enerji santrali (RES), antik dönemdeki adı Latmos olan Beşparmak Dağları’nda, Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Sakaryaka Mahallesi’nden başlayarak Anadolu Geçidi, Kayabükü, Narhisar, Konak, Ketendere arazilerinde ve Aydın ilinin Karpuzlu ilçesine bağlı Kızılcabölük, Yahşiler’den Tekelere’e kadar uzanan alanı kapsıyor.
Şirket tarafından hazırlanan ÇED Başvuru Dosyası’na göre, proje kapsamında toplam 32.76 kilometrekare alanda toplam 30 adet türbin kurulması planlanıyor.
PROJE ALANININ TAMAMI ORMANLIK ARAZİDE
ÇED Başvuru Dosyası’nda projenin ekonomik ömrünün 49 yıl olacağının öngörüldüğü belirtildi. “Arazinin mülkiyet dağılımına bakıldığında faaliyet alanının büyük çoğunluğu orman mülkiyetindedir. Küçük bir alan ise, özel mülkiyete ait parsellerden oluşmaktadır.
Türbin alanlarının tamamı orman mülkiyetindeki alanlarda yer aldığından, 30.11.2021 tarih ve 31675 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Orman Kanununun 17 nci Maddesinin Üçüncü Fıkrasının Uygulanması Hakkında Yönetmelik” kapsamında Orman Önizni ve Orman Kesin İzni alınacaktır” dendi.
“RES EKOTURİZME ZARAR VERECEK”
Halkın katılımı toplantısının ilki Milas’a bağlı Sakarkaya köyünde yapıldı. Toplantıya Muğla Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, bakanlık temsilcileri ve bölge halkı katıldı. Toplantıda köy halkı RES projesinin, Latmos’un doğal ve kültürel birikimimi ve kaynaklarının değerinin yüksek olmasından dolayı ekoturizm potansiyeline zarar vereceğini savunarak RES’e itiraz etti.
Şirket temsilcisi ise rüzgar santrali turizmi de olabileceğini, bunun örneğinin Bozcaada’da yaşandığını ve buraya gelen ziyaretçilerin memnun olduğunu belirtti.

ŞİRKET YETKİLİLİERNE BÖLGEDE ÜRETİLEN BAL İKRAM EDİLDİ
Toplantıda Sakaryaka Muhtarı Hakkı Arıcı “Köylülerim ne isterse o olur” diyerek bölgenin en önemli ekonomisinin arıcılık ve çam fıstığı üretimi olduğunu belirtti.
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Karya Yolu yürütücüsü turizmci Altay Özcan, turizmci Orhan Serçin ve Doktor Varol Aydın bölgenin doğal ve kültürel kaynak değerleri ile ekoturizm potansiyelinin önemini vurguladılar.
Bölgede yoğun bir şekilde fıstık çamı ve arıcılık yapan üreticiler, planlanan RES projesinin önemli geçim kaynakları olan arıcılığa ve küner üretimine büyük darbe vuracağını belirterek kesinlikle karşı olduklarını belirttiler.
Arıcılar tepki olarak, üretmiş oldukları bir petek balı parça parça keserek öncelikle şirket temsilcilerine ikram edip “Bakın bu yemiş olduğunuz balı, sizlerin kesmek istediğiniz fıstık çamı ağaçlarında olan basrayı yiyerek yapan çalışkan arılar yapıyor. Bizim geleneksel yaşantımızı bozmayın, böyle mutluyuz biz” dediler.

“PROJE GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ TAHRİBATA YOL AÇACAK”
İkinci toplantı ise Aydın ilinin Karpuzlu ilçesine bağlı Tekeler Mahallesi’nde yapıldı. Toplantıda konuşan Tekeler Muhtarı Ersin Erçetin, proje hakkında bugüne kadar kimsenin kendisini bilgilendirmediğini ifade ederek proje hakkında her şeyi toplantı sırasında öğrendiğini kaydetti. Erçetin kafasında durumu netleştirdiğini söyleyerek, yapılması düşünülen projenin köylülere hiçbir yararının olmayacağını aksine zararı olacağı yönünde görüşlerini bildirdi.
Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP) Başkanı Mehmet Vergili, Avukat Cem Altıparmak RES projesi alanının doğal ve kültürel kaynaklarına dikkat çekerek proje uygulandığında geri döndürülemez tahribatlara neden olacağını ifade etti.
“BİZİM ARKADAŞLAR TEK BİR AĞAÇ KESTİKLERİ İÇİN HAPİSHANEDE YATTI, ŞİMDİ ŞİRKET KAÇ TANE AĞAÇ KESECEK?”
Bölge halkında özellikle arıcılar ise yaşam alanlarını bozacak ve ekonomik gelirlerini engelleyecek bu projeye karşı olduklarını belirttiler.
Şirket temsilcisi ise toplantıda köylünün hiçbir arazisine girmeyeceklerini ancak denk gelirse arazi sahibi ile anlaşabileceklerini, anlaşamadıkları takdirde kamulaştırma yapacaklarını söylediler. Ayrıca bölgenin genellikle ormanlık alan olduğunu ve açacakları 6 metrelik yolda orman müdürlüğünün göstereceği ağaçları keseceklerini söylediler.
Bunu üzerine köylüler “Bizim arkadaşlar tek bir ağaç kestikleri için hapishanede yattı. Şimdi şirket kaç tane ağaç kesecek? Buna nasıl izin verilecek. Biz arıcılığı geliştirip bal üretmek için, bir tane daha ağaca basra aşılaması yaparak çoğaltalım diyoruz, sizler ağaçlarımızı nasıl keseceğinizi anlatıyorsunuz” diyerek tepki gösterdiler.
Toplantı tutanağına “Toplantıya katılım sağlayanlar tarafından projenin yapılmasının istenilmediği belirtildi” şeklinde bir ibare konularak, toplantı sona erdirildi.

BASRA BÖCEĞİ
Çam balı arıların çiçek poleninden değil, Akdeniz iklimine özgü bazı çam ağacı türlerinin gövdesinde yaşayan balsıra böceği olarak da adlandırılan basra böceğinin salgısını kullanarak ürettiği bir bal türüdür. Dünyada sadece Türkiye ve Yunanistan’da bulunur.
Basra böceğinin çamın özsuyunu emerek beslenmesi sonucunda artan özsuyu tatlı bir madde halinde atılır. Basra böceğinin Temmuz ve Ekim ayları arasında salgıladığı bu sıvı arılar tarafından toplanır ve bal üretilir.