Muğla’nın Menteşe ilçesindeki bir lisede öğretmenin öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla başlayan davanın ikinci duruşması görüldü. Öğrencinin ailesi yetkililere seslenerek öğretmenin gerekli cezayı almasını istedi.
Muğla’nın Menteşe ilçesindeki bir lisede öğretmen olan A.Ş’nin öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiası ile başlayan davada, ikinci duruşma 16 Aralık’ta görüldü.
Anka Haber Ajansı’nın haberine göre geçtiğimiz mayıs ayında, bir lisedeki öğretmenin öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu öne sürülerek çocuğun ailesi tarafından öğretmen hakkında şikâyette bulunulmuştu. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından olayın savcılığa iletilmesiyle öğretmen hakkında Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. İlk duruşma 18 Ekim’de görülmüş ve A.Ş. suçlamaları kabul etmemişti.
16 Aralık’ta görülen davanın ikinci duruşmasında öğrenciler, sınıf öğretmeni ve okul müdürünün ifadeleri dinlendi. Bir sonraki duruşma ise 24 Şubat’a ertelendi.
“ÖĞRETMENE BİR YAPTIRIM OLMADI, HİÇBİR ŞEY YOKMUŞ GİBİ AYNI OKULDA ÖĞRETMENLİĞE DEVAM ETTİ”
Öğrencinin ailesi yaşadıklarına dair şunları anlattı: “Kızım bu durumu sınıf öğretmenine söylemiş. Sınıf öğretmeni beni aradı, ‘Sizin bu durumdan bilginiz var mı?’ dedi. ‘Var’ dedim. Kızım daha sonrasında rehber öğretmenler ile görüştü. Durum İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirildi. Biz de emniyete suç duyurusunda bulunduk. Emniyet, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne götürmem için bana dosya numarası verdi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittiğimizde de bizimle ilgilenen olmadı.
Bu olay bir süre öyle kaldı. Öğretmene bir yaptırım olmadı. Hiçbir şey yokmuş gibi aynı okulda öğretmenliğe devam etti ama benim kızım tedirgin olduğu için okula gitmek istemedi.”
Aile, okul müdürünün ise kendilerine yardımcı olmadığını, aksine çocuğun kıyafetleri hakkında şunları söylediğini aktardı: “Okul müdürü kızımın sürekli giydiği pantolon için bu olay sonrasında ‘Çok kısa, çok dar, bu okul pantolonu değil’ gibi sözler söyledi. Ben de okul müdürüne ‘Sene başından beri giydiği pantolon şimdi mi gözünüze battı’ dedim. Bu saatten sonra yeni bir pantolon alamayacağımı söyledim. Kızım okula gitmek istemediği için devamsızlıkları oldu. Ben onları sildirmek için okula gittim. Okul müdürü kızıma, ‘Sen daha önce sınıfta kaldın mı?’ dedi. Kızım da ‘Hayır’ deyince okul müdürü, ‘Ne olacak bir sene kalırsın’ dedi.”
Aile, çocuklarının okula gitmeyeceğini söylemesi üzerine okula giderek müfettişlerle görüştüğünü söyledi ve “Eşim müfettişlere, ‘Siz bu işin gereğini yapmıyorsunuz, bu adam hala bu okulda görev yapıyor ve benim kızım okula gelmek istemiyor. Aynı şey sizin başınıza gelseydi ne yapardınız?’ dedi. Müfettişlerde ‘Biz gereğini yapacağız’ dediler. Daha sonra öğretmeni başka bir okula aldılar” dedi.
“BEN KIZIMIN İLAÇLARINI GÖREMİYORUM BUNLAR NASIL GÖRÜYOR?”
Aile, çocuklarının iki hafta boyunca kullandığı kullanmayı bıraktığı ilaçların mahkemede kendilerine karşı kullanıldığını söyleyerek, “Miligramı düşük, basit ilaçları, önümüze sürdüler. Bu ilaçların adını nasıl buldular? Bu adamın eşi hemşire, abisi doktor. Bu şekilde öğrenmiş olabilirler diye düşünüyorum. Ben kendim, kızımın ilaçlarını göremiyorum. Bunlar nasıl görüyorlar? Avukatımızda bununla ilgili suç duyurusunda bulundu zaten. İkinci duruşma, bizim için iyi geçti. Tanıklar da kızımla aynı ifadeleri kullandılar” dedi.
Aile son olarak öğretmenin hala görevine devam etmesini eleştirerek, “Biz, bu insanlara çocuklarımızı emanet ediyoruz. Sen bu çocuklara örnek olacağın yerde, bu yapılan çok iğrenç bir şey. Böyle bir zihniyet maalesef hala var. Pişkin pişkin hala bu mesleği yapmaya devam ediyorlar. Ben yetkililerden bu öğretmenin gerekli cezayı almasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
AVUKAT ALEV ÖZTÜRK: “İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN BU KONUDA BİR ŞEY YAPMAMASI, KAFAMIZDA CİDDİ SORU İŞARETLERİ OLUŞTURUYOR”
Ailenin avukatı Alev Öztürk, ise şunları söyledi: “İlk duruşmada sanık savunmasını yaptı ve suçlamaları kabul etmedi. İfadesinde ve dosyaya yazılı sunduğu dilekçesinde mağdur çocuğun bir dönem antidepresan ilaçlar kullandığını beyan etti. Reçete edilen ilaçların isimlerini tek tek söyledi. Bu bilgiye ulaşma şansı yok. Çünkü bu bilginin, ‘Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na göre ele geçirilmesi ve yayılması suçtur. Bu konuda da ilk duruşmada suç duyurusunda bulunduk.
İkinci duruşmada da sanık ‘Çocuk antidepresan ilaçlar kullanıyor. Bu ilaçların yan etkisi olarak halüsinasyonlar görüyor olabilir, şüpheci yaklaşabilir o yüzden böyle bir suçlama yapıyordur. Rapor alınsın’ dedi. O yüzden bu ilaçların ne olduğu ve yan etkilerinin ne olduğunu öğrenmek için Adli Tıp İhtisas Kurumu’ndan rapor istendi. Okulda yaşanan olaylara tanık olan okul arkadaşları, sınıf öğretmeni ve okul müdürü dinlendi. Tanıklar genel olarak mağdur çocuğun iddialarını doğrular nitelikte ifade verdiler.”
Olayın İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne 24 Mayıs’ta bildirildiğine değinen Öztürk, şüphelinin mağdur çocuk ile okullar kapanana kadar aynı okulda kalmaya devam ettiğini belirtti. Öztürk, “Öğretmen hakkında herhangi bir işlem yapılmadı, açığa alınmadı. Araya yaz tatili girdi. Yeni öğretim yılıyla ancak görev yeri değiştirildi. Hala görevine devam ediyor. Bu sık karşılaşılan bir durum değil, çünkü bir öğretmen hakkında ‘cinsel taciz’ suçlaması var. Kovuşturma başlatılmış, dava görülüyor. Bu süre de İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu konuda bir şey yapmaması, okullar kapanana kadar okulunu dahi değiştirmemesi ve şu anda da hala açığa almaması bizim kafamızda ciddi soru işaretleri oluşturuyor” dedi.