Menteşe Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında açıklama yaparak, “Gerici karanlığı yırtacak; şiddetsiz, eşit ve özgür bir yaşamı, laik, demokratik bir ülkeyi kuracak olan kadınlardır!” ifadelerini dile getirdi.
Muğla’nın Menteşe ilçesinde; Menteşe Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yapacakları etkinlik programını duyurmuştu.
Programda; 25 Kasım 2023’te saat 16.45’te Akyol Parkı’nda buluşulacağı, saat 17.00’de ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ yapılacağı ve saat 18.00’de ise Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yapılacağı belirtilmişti.
Platform bugün (25 Kasım 2023) yaptığı duyuruda, aşırı sağanak nedeniyle yürüyüşün iptal edildiği ve basın açıklamasının Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) binasında saat 17.30’da yapılacağı açıkladı.
“BU KARANLIĞI KADINLAR YIRTACAK; LAİK, ÖZGÜR, EŞİT, ŞİDDETSİZ BİR ÜLKEYİ YENİDEN KURACAK!”
Menteşe Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Dilek Bulut, “21 yıldır yarattığınız karanlık şiddettin her türünün artmasının baş sorumlusudur. Bu karanlığı kadınlar yırtacak; laik, özgür, eşit, şiddetsiz bir ülkeyi yeniden kuracak!” ifadelerini dile getirdi.
Açıklamada, erkeklerin kadınlara yönelik şiddetine ve nefret suçlarına maruz kalan LGBTİ+’lara değinilerek, şu sözlere yer verildi:
“Her güne erkekler tarafından katledilen, yüksekten düştü deyip öldürülen, şiddete uğrayan kadınların, istismar edilen çocukların, nefret suçlarına maruz kalan LGBTİ+ların haberleriyle başlıyoruz. Münferit olduğuna, kadının kışkırttığına, bir anlık hezeyan olduğuna inanmamızı istiyorlar. Şiddeti yaratan toplumsal, ekonomik, politik koşulları görünmezleştirmek için alkolizm gibi açıklamalara sarılıyor ve laiklik karşıtı ajandaları için fırsata çeviriyorlar.”
Ülke tarihinin en gerici ittifakının işbaşında olduğu belirtilen açıklamada, “Neoliberalizm ile muhafazakarlaşma arasında güçlü bir bağ var! Birinin eksiğini diğerinin tamamladığı tarihi eril cinsiyetçi iş birliği, Siyasal İslamcı faşizmin yükselişinin iki ayağını oluştururken, kadına yönelik her türlü şiddetin iç içe geçerek artmasının, vahşileşmesinin ve yaygınlaşmasının nedeni” ifadeleri kullanıldı.
“FETVALAR, MEDENİ HUKUKUN YERİNİ ALMIŞ; KADINLARI EVLENDİRİYOR, BOŞUYOR; EVLİLİK YAŞINI BELİRLİYOR, ÇOCUK İSTİSMARINI AKLIYOR”
Açıklamada, hayatların fetvalarla karanlığa boğulduğu dile getirilerek, “Fetvalar, medeni hukukun yerini almış; kadınları evlendiriyor, boşuyor; evlilik yaşını belirliyor, çocuk istismarını aklıyor. Karma eğitimi kaldırmaya yönelik hamleleri hayatın her alanına yaymaya çalışıyor. Kaç çocuk doğuracağımızı, ne giyeceğimizi, kahkaha atıp atamayacağımızı, hamileyken, yanımızda erkekler yokken nerelere, kaç kilometre uzağa gidebileceğimizi belirlemek için diyanetin tüm kaynakları seferber ediliyor” denildi.
Kadınların, kız çocuklarının ve LGBTİ+ların şiddetin her türüne maruz kaldıkları vurgulanan açıklamada, “Kadınlar, kız çocukları ve LGBTİ+lar ‘aile mitingleri’, ‘aile çalıştayları’ ile kutsadığınız ama en güvensiz ve tehlikede olduğumuz o ailenin içinde şiddettin her biçimine ve tacize uğruyor, öldürülüyor” sözlerine yer verildi.
“KAZANILMIŞ HAKLARIMIZI YOK ETMEYE ÇALIŞAN İKTİDARIN, HUKUK ELİYLE UYGULADIĞI ŞİDDET YAŞAMLARIMIZI TEHDİT EDİYOR”
Açıklamada, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a değinilerek, şu ifadeler dile getirildi:
“Kadının sadece ev ve aile içinde; eş, anne, gelin, kardeş olarak tanımlanması, kamusal alanda var olmak isteyen kadınlara sokakların güvensizliğinin hatırlatılması, evin yolunun gösterilmesi, istihdam olanaklarının sınırlandırılması, dışarda olduğu saatin, giyiminin kuşamının, makyajının sorgulanması, nafaka hakkının elinden alınmaya çalışması, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en önemli kazanımlarımızdan biri olan 6284 sayılı yasaya saldırılması elbette bilinçli ve politik. İstanbul Sözleşmesi’ni hukuksuzca fesheden, kazanılmış haklarımızı yok etmeye çalışan iktidarın hukuk eliyle uyguladığı şiddet yaşamlarımızı tehdit ediyor.”
Yoksulluğun tüm pençesinin kadınların omuzlarında olduğu belirtilen açıklamada, “Bilerek ve isteyerek derinleştirdiğiniz yoksulluğun tüm pençesi kadınların omuzlarında. Politikalarınız yüzünden işten atılan kadınlar, kreşleri kapattığınız yaşlılara bakmadığınız için emeği bir kez de evde yeniden sömürülen kadınlar psikolojik ve ekonomik şiddetin içinde boğuluyor” sözlerine yer verildi.
“KATİLLERİ SOKAĞA SALAN KADIN DÜŞMANI İKTİDAR, BU ŞİDDETİN SORUMLUSU”
Açıklamada; kadın düşmanı iktidarın bu şiddetin sorumlusu olduğu söylenerek, şu ifadeler dile getirildi:
“Her gün en az üç kadının öldürülmesinden; şüpheli kadın ölümlerinin artmasından; kadına, kız çocuklarına ve LGBT+lara yönelik şiddetin olağanlaştırılmasından bu iktidar ve bu patriyarkal kapitalist sistem sorumludur. Yaşamlarımızı tehdit eden bu şiddeti arttıran, Siyasal İslamcı faşist iktidardır. İstanbul sözleşmesini hukuksuz olarak fesheden, 6284’ü kaldırmak isteyen, bu yasayı etkin uygulamayan, nafaka hakkına, medeni kanuna, laikliğe göz diken, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına bile tahammül edemeyen, kravat takan katilleri sokağa salan kadın düşmanı iktidar bu şiddetin sorumlusu.”
Ayrıca açıklamada, “Bu karanlık, kadın ve emek düşmanı, cinsiyetçi, ayrımcı, homofobik sömürü düzeninizin yarattığı her türlü şiddete karşı 21 yıldır nasıl barikat kurduysak, bundan sonra da daha güçlü aşılmaz barikatlar kuracak, safları sıklaştıracak, gerici ittifakınızı biz kadınlar püskürteceğiz. İnşa etmeyi düşlediğiniz siyasal islamcı faşizm karşısında kadınlar var” ifadeleri kullanıldı.
“KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ, GERİCİ KARANLIĞI YIRTACAK OLAN KADINLARDIR”
Karanlığa teslim olmayacakları belirtilen açıklamada, “Gerici karanlığı yırtacak; şiddetsiz, eşit ve özgür bir yaşamı, laik, demokratik bir ülkeyi kuracak olan kadınlardır!” sözlerine yer verildi.
Açıklamada, faşist iktidarlara ve şeriata karşı mücadele eden kadınları selamladıklarını söylenerek, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde coğrafyamızda ve dünyada yaşanan tüm savaşların son bulmasını istiyor; savaş yerine barışı savunuyoruz. Faşist iktidarlara ve şeriata karşı mücadele eden kadınların mücadelelerini selamlıyoruz” denildi.
“FAŞİST İSRAİL YÖNETİMİNİN UYGULADIĞI ŞİDDETİ KABUL ETMİYOR VE MEŞRULAŞTIRMA ÇABALARINI KINIYORUZ”
İsrail Devleti’nin Filistin halkına, kadınlara ve çocuklara savaş nedeniyle uyguladığı şiddete değinilen açıklamada, şu sözler dile getirildi:
“İsrail, 75 yıldır sürdürdüğü işgal ve savaş politikaları ile Ortadoğu coğrafyasını ölüm, göç, açlık ve yoksulluğa mahkûm etti. Faşist İsrail yönetiminin, Filistin halkına, kadınlara ve çocuklara savaş nedeniyle uyguladıkları korkunç şiddeti ve soykırımı, esir düşürülenlere ve özellikle de kadınlara uygulanan şiddeti kabul etmiyor ve meşrulaştırma çabalarını kınıyoruz. İsrail’in politikalarına karşı çıkan tüm İsrail’i ve dünyadan ses veren kadınların barış mücadelelerini selamlıyoruz.”
Son olarak açıklamada, “Yaşasın kadın dayanışmamız! Yaşasın özgür, eşit, şiddetsiz bir dünya için haklarımız ve hayallerimiz için yürüttüğümüz feminist mücadelemiz!” ifadelerine yer verildi.
25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ NEDİR?
Mirabal Kardeşler olarak bilinen ve 25 Kasım 1960 yılında öldürülen Patria Mercedes Mirabal Reyes, María Argentina Minerva Mirabal Reyes, Antonia María Teresa Mirabal Reyes Dominik Cumhuriyeti’nde Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele veriyordu. Trujillo diktatörlüğüne karşı Clandestina isimli gizli bir örgüt kuran kardeşler bu dönemde diktatörlük tarafından düşman ilan edildii ve Trujillo bir konuşmasında, “Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler” dedi.
Bu konuşmadan kısa bir süre sonra ise üç kız kardeş bir trafik kazası sonucu hayatlarını kaybetti. Fakat daha sonra bunun bir kaza olmadığı, öldürülmeden önce Mirabal kardeşlere işkence edildiği ortaya çıktı.
25 Kasım ilk olarak 1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde bir araya gelen Latin Amerikalı ve Karaipli Kadınlar Kongresinde, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edildi. Ardından 1999 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edildi.