Muğla’nın Menteşe ve Yatağan ilçeleri ortak sınırında kurulmak istenen “Entegre Çimento Fabrikası” projesi için bölgeyi “sanayi alanı ve entegre çimento fabrikası amaçlı” kullanıma açan 1/1000 ölçekli imar planı Menteşe Belediyesi tarafından iptal edildi. 1/5000 ölçekli plan da Mayıs ayında Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından iptal edilmişti.
Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan ilçesine bağlı Deştin Mahallesi sınırındaki Tekağaç mevkisinde, 7 bin 751 dönümlük alanda Muğla Çimento’nun kurmak istediği “Entegre Çimento Fabrikası” projesin imar planları iptal edilmeye devam ediyor.
Muğla Büyükşehir Belediyesi, bölgeyi “sanayi alanı ve entegre çimento fabrikası amaçlı” kullanıma açan 1/5000 ölçekli imar planını 13 Şubat 2025 tarihinde gerçekleşen Muğla Büyükşehir Belediyesi Şubat Ayı Meclis Toplantısı’nda iptal etmiş, iptal kararı 8 Mayıs’taki Meclis Toplantısı’nda kesinleşmişti.
Büyükşehir’in ardından Menteşe Belediyesi de 3 Mayıs 2025’te gerçekleşen Haziran Ayı Meclis Toplantısı’nda 1/1000 ölçekli imar planını iptal etti.
Toplantıya Deştin ve çevre köylerden yurttaşlar da katıldı.
Teklif, Meclis’te gündeme alındıktan sonra İmar Komisyonu’na sevk edildi ve Komisyon 1/1000 ölçekli planın iptal edilmesini onayladı.
AK PARTİ VE MHP MECLİS ÜYELERİNDEN RET KARARI
Komisyon kararının Meclis üyelerinin oyuna sunulmasından önce, Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) Meclis Üyesi Salih Soykan söz aldı. Soykan, Menteşe Belediyesi tarafından, Bahattin Gümüş’ün Belediye Başkanı olduğu bir önceki dönemde fabrikaya ruhsat verildiğini dile getirdi. Verilen ruhsata dayanarak “kamu zararının” ortaya çıkma ihtimali olduğunu belirtti ve verecekleri oyu yurttaşların bu yönde değerlendirmesini istedi.
Oylama sırasında da MHP ve AK Parti’li Meclis üyeleri imar planının iptal edilmesine ret oyu verdi.
İmar planları ise oy çokluğuyla edildi. İptal Kararı sonrası salondaki yurttaşlar “Deştin Çayı özgür akaca” sloganları attı.
“MESELE CHP’YE KALDIĞINDA, AK PARTİ, MHP MANGALDA KÜL BIRAKMIYORDU, AMA BUGÜN AK PARTİ VE MHP’DEN RET OYU VERİLDİĞİNİ GÖRDÜK”
Meclis toplantısının ardından yurttaşlar açıklama yaptı.
Deştin Çevre Platformu Gönüllüsü ve Eş Sözcüsü Haluk Özsoy, ret oyu veren meclis üyelerini eleştirerek şunları söyledi:
“Daha önce mesele Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) kaldığında, AK Parti mangalda kül bırakmıyordu. ‘Getirin hemen iptal edelim planları’ diyordu ama bugün de yine AK Parti ve MHP’den ret oyu verildiğini gördük. Evet başları eğikti, gözümüze bakamıyorlardı çünkü ne yaptıklarını biliyorlardı, çünkü onlar oradaki koltukların kuvvetini halktan aldılar ama o koltuklara geldiklerinde bu karanlık, iftiracı, bu karanlık sermayenin yanında durmayı tercih ettiler. İstedikleri kadar açıklama yapsınlar. En azından ‘biz de istemiyoruz, biz de saygı duyuyoruz mücadeleye’ dediler. Bu da güzel bir şey bizim açımızdan.”
“ONLARA GÖRE BÜTÜN KAMU ZENGİNLERİN MÜLKİYETİ”
Entegre çimento tesisinin fabrika binasının yıkılmasının “kamu zararı” doğuracağı yöndeki söylemlere dair ise şunları söyledi:
“Kamu zararı oluşuyor diyorlar. Onlara göre kamu çünkü zenginlerin malı sadece. Oradaki kamu zararı olarak zeytinleri görmüyorlar, arıları görmüyorlar, oradaki köylünün mağduriyetini görmüyorlar. Onlara göre bütün kamu zenginlerin mülkiyeti.”
Çimento fabrikasının mevcut inşaatının, projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçleri henüz tamamlanmamışken yapıldığına dikkat çeken Özsoy, yapılan binanın “oldubittiye getirilmek için hızla ilerletildiğini” söyledi. Özsoy, “O binaları ve tam da bugün, dizleri sürünmekten nasıl tutmuş insanlara bunu dedirtebilmek için hızla yaptılar” dedi.
“BAŞKANLARIMIZI İŞGALCİ, KARANLIK SERMAYELERE YEDİRMEYİZ”
Ayrıca, imar planlarını iptal eden belediye yönetimlerine karşı bir karalama kampanyası yürütüldüğü belirten Özsoy, seçilmiş belediye başkanlarına sahip çıktıklarını söyledi.
Bu konuda da bir açıklama yapacaklarını şu sözlerle duyurdu:
“Ne yaparlarsa yapsınlar. Biz bu işgalci, sinsi, arkadan dolanan, kendini açık edemeyen, lafını durduğu yerden açıktan söyleyemeyen bu karanlık sermayeyi Muğla’ya almayacağız, Muğla’yı işgal ettirmeyeceğiz bunlara. Biz ilelebet mücadelemizi devam ettireceğiz ve bayramdan sonraki perşembe günü burada tekrar toplanacağız ve başkanlarımıza destek açıklaması yapacağız. Seçilmişlerimizin arkalarında olduğumuzu biz haykıracağız burada hep beraber. Bizler başkanlarımıza sahip çıkıyoruz. Onları öyle işgalci, karanlık sermayelere yedirmeyiz bilgileri olsunlar.”
Son olarak Özsoy, verdikleri mücadelenin geldiği noktanın başta kadınlar olmak üzere Deştin köylüleri olduğunu söyledi ve onları alkışlayarak sözlerine son verdi.
Deştin ve Bayır’da 1993’ten başlayarak çimento fabrikası projesine karşı verilen mücadelenin tarihini anlatan, Gündem Fethiye’nin hazırladığı ve iki bölümden oluşan “Ekokırım Muğla – Deştin Çimento Fabrikası” haber-belgeseli şu şekilde:
NE OLMUŞTU?
Bölgede ilke defa 1993 yılında Çimentaş A.Ş. tarafından Çimento Öğütme ve Paketleme Tesisi kurulmak istenmiş fakat o dönemin Muğla Belediye Başkanı Orhan Çakır başta olmak üzere Muğla halkının karşı çıkması sonucu ÇED olumlu kararı iptal edilmişti.
Ardından ADOÇİM Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından 2005 yılı sonu ve 2006 yılı başında Bayır ve Deştin ortak sınırında Tekağaç mevkisinde iki ay içinde 95,33 dönüm arazi satın alınmış ve Entegre Çimento Fabrikası kurulmak istenmişti. Proje için 6 Ağustos 2006 tarihinde Bakanlık’tan Entegre Çimento Fabrikası ve 52 Maden Ocağı için ÇED olumlu kararı alınmıştı. Karar karşı bölge halkı dava açmış ve 6 Mart 2025 tarihinde mahkeme ÇED olumlu kararını iptal etmişti. İptal kararı 18 Şubat 2016 tarihinde kesinleşmişti.
Birinci ÇED olumlu kararına karşı başlatılan hukuki süreç devam ederken “Muğla Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş” adıyla yeni bir şirket kurulmuştu ve 2010 yılında aynı yer için ocak sayısını 13’e düşürerek yeni bir ÇED süreci başlatılmıştı. İkinci ÇED için ise 31 Aralık 2014 tarihinde olumlu kararı alınmıştı. Bu karar bu dönemde belediyeler ve köylülere bildirilmediği, yalnızca Muğla Valiliği ve Menteşe Kaymakamlığı’na bildirildiği için yurttaşlar bu karara karşı zamanında dava açamamıştı.
Bu süreçte, bölgede entegre çimento fabrikası kurulmasına izin veren ve bölgeyi “Sanayi alanı” olarak işaretleyen 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarına karşı da Deştin Muhtarlığı tarafından açılan dava kapsamın 2017’de imar planları iptal edilmişti. Fakat ÇED olumlu kararı verilen ikinci ÇED’e dayanarak yapılan itiraz sonucunda Danıştay, iptal edilmiş imar planlarının tekrar onaylanmasına karar vermişti.
Bu süreçte 2020 yılında Muğla Çimento A.Ş. bütün haklarıyla birlikte Kent Çimento’nun sahibi Cemal Karakurt’a satılmıştı. Cemal Kararkurt, Muğla Çimento A.Ş adına fabrika projelerini yeniden hazırlatmış ve 29 Aralık 2021 yılında çevrecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının karşı çıkmalarına rağmen Menteşe Belediyesi’nden yapı ruhsatı almıştı.
Bu dönemde proje için yapılan ikinci ÇED başvurusu 31 Aralık 2014 tarihinde onaylandığı için ve şirket yedi yıl boyunca proje ile ilgili yatırım yapmadığı için 2021 yılının sonunda raporun iptal edilmesi ile karşı karşıya kalmıştı. Bunu üzerine şirket Menteşe Belediyesi’ne yapı ruhsatı başvurusunda bulunarak çalışmasına başlamak istemişti.
Menteşe Kent Konseyi, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi, Deştin Çevre Platformu şirketin başvurusu üzerine 25 Aralık 2021 tarihinde basın açıklaması yapmış ve projenin vereceği zararı anlatarak ruhsat verilmemesini talep etmişti. Bahattin Gümüş’ün Belediye Başkanı olduğu dönemde Menteşe Belediyesi 29 Aralık 2021 tarihinde projeye yapı ruhsatı vermiş ve inşaat çalışmaları başlamıştı. Bahattin Gümüş verilen ruhsatlar konusunda pek çok kez çimento fabrikasıyla iş birliği yaptığı gerekçesiyle eleştirilerin odağında olmuştu.
ÇED olumlu kararına ise karara itiraz edilmiş ve yurttaşlar tarafından hukuki süreç başlatılmıştı. Açılan davalar süre aşımından reddedilmiş fakat Danıştay tarafından karar bozularak hukuki süreç devam ettirilmişti.
27 Ocak 2022 tarihinde açılan davada, mahkeme heyeti bilirkişi keşfinin yapılmasına karar vermiş, 23 Şubat 2023 tarihinde bilirkişi keşfi yapılmıştı.
Keşfi sonrasında heyetin raporu teslim etmesi için verilen bir aylık süre, bilirkişi heyetinin talebi üzerine 60 gün uzatılmıştı. Böylece keşif tarihinden itibaren raporun sunulması için verilen toplam süre 90 gün olmuştu.
Ek süre kararının ardından Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi bir açıklama yapmış, firma sahiplerinin proje inşaatını devam ettirdiğine vurgu yaparak, ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulmadan verilen ek süre kararını eleştirmişti.
25 Mart 2023 tarihinde proje sahasında inceleme gezisi yapan uzmanlar ise projenin hayata geçirilmesi durumunda çevreye geri döndürülemez zarar verileceğini dile getirmişti.
3 Nisan 2023 tarihinde, çimento fabrikasının tamamlanmasında önemli aşamalarından olan klinker fırınını taşıyan kamyonların inşaat alanına götürülmek istenmesi üzerine, köylüler kamyonların geçişine engel olmuş ve Bayır Caddesi girişinde çadır nöbetine başlamışlardı.
4 Mayıs 2023 çimento fabrikasına verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına karşı açılan davada, 23 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirilen bilirkişi keşfinin raporu mahkemeye sunuldu. Bilirkişi heyeti değerlendirilen her alanda projenin yapılmasının uygun olmadığını söyledi.
Mahkeme bilirkişi kararına rağmen ÇED olumlu kararının yürütmesini durdurmamış ve inşaat çalışmaları devam etmişti. Bu süreçte şirket, birinci ÇED ile saptanan eksiklerin giderilip giderilmediğine dair ek bilirkişi raporu istemiş ve Mahkeme iki hafta ek süre verdiğini açıklamıştı.
Bilirkişilerin projeye olumsuz görüş vermesine rağmen mahkemenin hala yürütmeyi durdurma kararı vermemesine karşı ise yurttaşlar 13 Temmuz 2023 tarihinde Muğla İdare ve Vergi Mahkemeleri önünde “Deştin için adalet” nöbetine başladı.
ÇED olumlu kararına karşı açılan davada ise Muğla 2. İdare Mahkemesi 7 Eylül 2023 tarihinde iptal kararı vermişti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, (TMMOB) Mimarlar Odası Muğla Şubesi, projeye verilen ruhsatların iptal edilmesi için 13 Eylül 2023 tarihinde Menteşe Belediyesi’ne yazı göndermişti.
18 Eylül 2023‘te Menteşe Belediyesi’nden yapılan açıklamada, projeye verilen yapı ruhsatlarının da iptal edildiği duyurulmuştu.
Danıştay 4. Dairesi, 11 Ocak 2024’te ÇED olumlu kararının iptali geçerli olduğuna kesin olarak, oybirliğiyle karar vermişti.
Bu gelişmeler yaşanırken yurttaşlar bir yandan da ‘Sanayi Alanı’ ve entegre çimento fabrikası kullanılmasına izin veren imar planlarının iptali içinde adımlar atmıştı. 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının Menteşe Belediye Meclisi, 1/5000 ve 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planlarının ise Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından iptal edilmesini talep etmişti. Taleplerini dile getirmek amacıyla 3 Ekim 2023 tarihinde Menteşe Belediyesi Ekim Ayı Meclis Toplantısı’na katılmışlardı.
Toplantıda planların 1/100.000’likten başlayarak iptal edileceği, tam tersinin yasal olmadığı söylenerek, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan görüş alınmasına kararı verilmişti.
Yurttaşlar, 12 Ekim 2023 tarihinde Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde yapılan Büyükşehir Belediyesi Ekim Ayı Meclis Toplantısı’na katılarak 1/5000 ölçekli imar planının iptalini talep ettirmek isteseler de talepleri mecliste gündeme alınmamıştı.
Bunun üzerine yurttaşlar, 4 Ocak 2024’te Tekağaç mevkisinde kurulmak istenen entegre çimento fabrikasının arazisindeki ‘Sanayi Alanı‘ kararının kaldırılması için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne dilekçe vermişti. Mart 2024’te ise bu kararın iptali için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açmıştı.
31 Mart yerel seçimlerinde Osman Gürün yerine Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen Ahmet Aras, 12 Eylül 2024 tarihli Belediye Meclisi’nde konuyu gündeme almıştı. Aras, “Planlara dayanak olan ÇED kararı iptal. Menteşe Belediyesi ruhsatları iptal etti. Planların iptali sizler tarafından talep edildi. Ancak planların iptalini engelleyen bir mahkeme kararı var. Yani Meclis’in yetkisinde değil, şu anda planları iptal etme” şeklinde konuşmuştu.
13 Şubat 2025 tarihinde ise yurttaşların girişimleri sonucunda Muğla Büyükşehir Belediyesi 1/5000 ölçekli imar planını iptal etmişti.