Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2023 yılının Mayıs ayında 40 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 22 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Kadın cinayetlerinden ikisi ise Nisan ayında olduğu gibi Muğla’da gerçekleşti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP), her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberleri ve doğrudan kendilerine gelen başvuruları derleyerek ortaya koyduğu raporun, 2023 yılının Mayıs ayı verileri yayınlandı.
Rapora göre; Mayıs ayında en az 40 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 22 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti.
MUĞLA’DA YİNE BİR AYDA İKİ KADIN CİNAYETİ
Rapora göre 2023 yılının Nisan ayının ardından Mayıs ayında da kadın cinayetlerinin ikisi Muğla’da gerçekleşti.
Muğla’nın Milas ilçesinde garson olarak çalışan 36 yaşındaki Zeynep Başaran’ın cansız bedeni, E.D. tarafından eski devlet hastanesi önüne atıldı. E.D, 12 Mayıs 2023 tarihinde İzmir’de aracındaki kanlı koltuk kılıflarını döşemecide değiştirmeye çalıştığı sırada polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde yaşayan iki çocuk annesi 41 yaşındaki Hasret Çakır ise eskiden birlikte olduğu M.B. tarafından av tüfeğiyle vurularak öldürüldü.
“ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ DERHAL AYDINLATILMALIDIR”
Şüpheli kadın ölümlerine dair ise raporda şu ifadelere yer verildi: “Bir süredir raporlarımızda da açıkladığımız gibi intihar veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.”
Raporda Muğla’nın Menteşe ilçesinde evinde cansız bedeni bulunan 21 yaşındaki Ece Kahraman’a da yer verildi.
“ADİL YARGILAMA YAPILMAYIP ŞÜPHELİ, SANIK VE KATİLLER CAYDIRICI CEZALAR ALMADIKÇA ŞİDDET BOYUT DEĞİŞTİREREK SÜRMEYE DEVAM EDİYOR”
Raporda öldürülen 40 kadından yedisinin boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile öldürüldüğü belirtildi. Bir kadının ekonomik bahane ile, iki kadının boşanmaya sebep olduğu bahanesi ile, bir kadının tokat attığı bahanesi ile, bir kadının gürültü bahanesi ile öldürüldüğü ortaya koyuldu.
28 kadının ise hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilmediği aktarıldı. Duruma ilişkin şu ifadelere yer verildi: “28 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.”
Raporda Mayıs ayında öldürülen 12 kadının evli olduğu erkek, sekiz kadının tanıdığı biri, yedi kadının birlikte olduğu erkek, üç kadının eskiden evli olduğu erkek, üç kadının eskiden birlikte olduğu erkek, üç kadının oğlu, iki kadının kardeşi, iki kadının akrabası tarafından öldürüldüğü aktarıldı. “Bu ay kadınların yüzde 30’u evli olduğu erkek tarafından öldürüldü” dendi.
“KADINLARIN ÇALIŞMA DURUMU HALA TESPİT EDİLEMİYOR”
Raporda, öldürülen kadınların çalışma durumunun tespit etmenin çok zor olduğu ifade edildi ve “Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz” dendi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine değinilen raporda, “Bu ay TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ‘ev işleriyle meşgul’ kadınların sayısı bir önceki yıla göre 65 bin daha arttı. Böylece TÜİK’e göre işgücü dahi sayılmayan kadınların sayısı 2022’de 9 milyon 982 bin oldu. TÜİK’in verileri bu şekilde açıklaması, kadın işsizliğinin gerçek boyutunun üzerini örtmeye çalışmaktır. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Ulaşılabilen veriye göre kadınların altısı bir işyerinde çalışıyor ve 33 kadının çalışma durumu bilinememektedir” ifadeleri kullanıldı.
Raporun tamamını okumak için buraya tıklayın.
RAPOR HAKKINDA
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun internet sitesinde, kadın cinayetlerinin raporlanması hakkındaki başlıkta şu ifadeler yer alıyor:
Platform, kadın cinayetlerinin boyutlarını ve sebebini görebilmek için, seyrini analiz edebilmek için her yıl bakanlıklara bilgi edinme hakkı kapsamında kadın cinayetleri verisini sordu. ‘Böyle bir veri yok’ yanıtının alındığı 2010 yılından itibaren kadın cinayetleri verilerini raporluyoruz. Raporlar kamuoyuna yansıyan ve doğrudan platforma ulaşan öldürülen kadınların yakınlarının ulaştırdığı verilerin derlenmesiyle oluşuyor. ‘Femicide’ kavramına göre raporlanan verileri analiz ediyor, kamuoyuyla her ay paylaşıyoruz. Kaza ve intihar süsü verilen cinayetlerin artması üzerine 2018 yılından itibaren şüpheli kadın ölümü verilerini de ayrıca raporluyoruz.
Her ay yayınlanan raporlarda ise kadın cinayeti kavramına ve raporlara dair şu bilgiler veriliyor:
Raporumuz: Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Bizler, basına yansıyan haberleri ve doğrudan bize gelen başvuruları derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Kadın Cinayeti raporumuzu Femicide kavramına göre ele alıyor, bir araya getiriyor ve değerlendiriyoruz. Yani Femicide kavramına göre; ‘embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.’