Muğla’nın Marmaris ilçesinde Sinpaş/Kızılbük GYO’nun otel ve devremülk projesi için yeniden başlatılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecine ilişkin İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısına katılan çevreciler, şirketin daha önceki ÇED sürecinde verdiği hiçbir taahhüde uymadığını, şimdi de de uymayacağının aşikâr olduğunu belirterek projenin gerçekleşmemesi gerektiğini söyledi.
Marmaris Kent Konseyi ve Ekolojik Mücadele komitesi, Sinpaş Holding’in “Marmaris Kızılbük Resort Otel ve Devremülk” projesinin ÇED sürecinde Ankara’da 12 Ocak 2022 tarihinde gerçekleştirilen İDK toplantısına dair 14 Ocak’ta açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada ÇED süreci ile ilgili şu bilgilendirme yapıldı: “Kamuoyunun bildiği üzere Marmaris İçmeler’ de yapımı devam eden Sinpaş/Kızılbük GYO’ya ait proje için Marmaris Kent Konseyi ve Ekoloji Mücadele Komitesi olarak verdiğimiz ‘çevre, adalet ve ahlak’ mücadelesinde, Valilik tarafından verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararına karşı açtığımız dava lehimize sonuçlanmış ve geçen hafta itibari ile de Danıştay tarafından karar onanmıştı.
Firma, yerel mahkeme kararından hemen sonra Danıştay kararını beklemeden ÇED için Bakanlığa başvurmuş, Bakanlık aynı süratte işlemleri başlatıp ‘Halk Katılım Toplantısı’ tarihini belirlemişti. Toplantı günü halk bu projeyi istemediğini güçlü bir şekilde göstermişti.”
“BAKANLIK ÇED SÜRECİNİ ALIŞILMADIK HIZLA YÜRÜTME KARARLILIĞINI DEVAM ETTİRDİ”
Açıklamada, Danıştay kararının basında yer almasının hemen ardından İDK toplantı tarihinin açıklandığını hatırlatarak, “Bakanlık ÇED sürecini alışılmadık hızla yürütme kararlılığını devam ettirdi. Üstelik 1850 sayfanın okunup, incelenip, değerlendirilmesi için 12 günlük bir süreyi yeterli görerek” dendi.
Bu duruma rağmen gerekli hazırlığın yapılarak Marmaris’e sahip çıkmak için Marmaris Kent Konseyi ve Ekolojik Mücadele Komitesi olarak toplantıda yer alındığı belirtildi. Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Burak Erbay, Ali Şeker ve Hasan Baltacı ile Halkları Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Murat Çepni’nin de kendilerini desteklemek amacıyla toplantıya katıldıkları söylendi.
Beş saati aşkın sürede gerçekleşen toplantıda projenin neden gerçekleşmemesi gerektiğine dair bilgilerin Bakanlık yetkilileri ile paylaşıldığının ifade edildiği açıklamada, “Marmaris’e ne tür zararlar verdiği ve vereceği hakkındaki görüşlerimizi ve hukuka aykırılıkları dile getirdik. Toplantıda bizleri yalnız bırakmayan vekillerimiz de itirazlarını dile getirdiler. Bakanlık temsilcileri toplantının herkesin görüşünü aktarabileceği bir işleyişle ilerlemesi için çok özenli davrandılar” dendi.
İtirazların ise şu şekilde tutanaklara geçirildiği belirtildi:
ÇED bir taahhütler bildirgesidir. Daha önceki taahhütlerinin hiçbirine uymamış, inşaat yasağında ve mahkeme kararı sonrasında inşaat faaliyetini sürdürmüş, milli parkta proje tanıtım dosyasına aykırı şekilde dinamit patlatmış, toz- gürültü ve araç sayılarına riayet etmemiş, kendisine ait olmayan milli park alanını talan edip yollar açan, Marmaris halkını İlçe Milli Parklar Müdürlüğü bilgisinde milli parka sokmayan bu şirketin şimdi verdiği taahhütlere uymayacağı da aşikardır.
İnşaatın gerçekleştiği alanda kadastral bir yol yoktur. Beklenen hükümet değişikliği sonucu yeni hükümetin çevre için verdiği taahhütler neticesinde milli park alanı ağaçlandırıldığında ya da tahrip edilen yerler iyileştirme için kullanıma kapatıldığında proje alanına bu projeden yer alanların evlerine ya da otele karayolu ile ulaşması imkânsızdır. Kadastral yol olmaması oradaki imar durum belgesinin de sakat ve ruhsatlandırmaya uygun olmadığını göstermiyor mu? Ayrıca imar durum belgesi ve ruhsatların iptali içinde açılmış davalar mevcutken.
Marmaris’in mevcut kanalizasyon altyapısının şu anda dahi yetersiz olması ve tüm yarımadada altyapı sorunları varken, arıtma kurma girişimleri kurumların itirazları sonucu bir türlü gerçekleştirilemezken, ‘ben yapıyorum belediye halletsin’ demek yarın denizimizin de ormanlarımız gibi yok olması demektir.
Proje tamamlandığında yılın her günü için en az 6 bin kişinin su, elektrik ihtiyacının kanalizasyon sorununda olduğu gibi Marmaris ve bölge için sorunlar oluşturacağı da ortadadır.
Termal su konusunda verilen bilgilerin tamamı hatalı ve geçersiz olup insan sağlığına zarar verme riski oluşturabilir. Su analizleri toksik ve kanserojen mineraller açısından değerlendirilmemiş, numuneler evrensel standartlarda alınmamıştır. İnsan sağlığını tehdit edebilecek noktalar açıklanmaya muhtaçken sağlık turizmini satış unsuru olarak kullanmak abesle iştigaldir, yasal sorumluluğu vardır.
Sonuçta bu proje bir turizm projesi değildir. Kamusal bir fayda da içermemektedir. İş imkânı yaratmayacağı gibi esnafın zararına olacaktır. Proje alanındaki mekânlar üçüncü kişilerin kullanımına açıldığında esnafımızın potansiyel müşterilerinde azalma oluşacağı kesindir.
Açıklamanın sonunda, toplantı sonunda komisyondaki kurumların görüş yazılarının okunduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Maalesef ki; 2006 yılında parseli alan firmanın, 2018 yılına kadar girişimlerine imar durumu uygun olmadığından izin vermeyen belediyenin, son seçimlerde değişmesi neticesinde ruhsat almasını sağlayan yeni belediye yönetimi de, Burak Demirtaş imzası ile Bakanlığa ‘2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerince gerekli izinlerin alınması, ÇED sürecinde sorumluluğu olan kurum ve kuruluşların uygun görüşleri, ÇED yönetmeliği doğrultusunda değerlendirilmesi hususunu bilgilerinize arz ederim.’ gibi anlamsız ve saçma bir yazı ile Marmaris ve Marmarisliler açısından tarafını bir kez daha göstermiştir.”
NE OLMUŞTU?
Marmaris Milli Parkı sınırları içinde kalan, Sinpaş/Kızılbük GYO’nun yaptığı Kızılbük Thermal Resort Otel ve Devremülk projesine Muğla Valiliği tarafından verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptali istemiyle, 11 Ekim 2021’de dava açılmıştı.
7 Temmuz 2022 tarihinde Muğla 3. İdare Mahkemesi, Sinpaş GYO A.Ş./Kızılbük GYO A.Ş’ye ait projeye verilen ÇED gerekli değildir kararını iptal etmişti. Açıklanan gerekçeli kararda 30 Aralık 2021 tarihinde yapılan bilirkişi incelemesinin sonuçlarına yer verilmiş, projenin şehir ve bölge planlama disiplini çerçevesinde incelendiği başlıkta projenin Milli Park sınırları içinde yer aldığı vurgulanarak, “Keşif sırasında çekilen fotoğraflardan da görüleceği üzere doğa ve ekosistem üzerinde ciddi bir tahribat meydana gelmiştir. Çevreyi kirletmeyecek önlemler alınmamıştır” denmişti.
Kararın ardından davalı Muğla Valiği ve müdahiller Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş, temyiz yoluna giderek kararın bozulması ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a başvurmuştu.
4 Ağustos 2022 tarihinde Marmarisliler, Marmaris Belediyesi İçmeler Ek Hizmet Binası önünde toplanarak, belediye tarafından inşaata verilen yapı ruhsatlarının da iptal edilmesini iptal edilmesini istemişti.
8 Ağustos 2022 tarihinde ise Marmaris Belediyesi tarafından inşaat durdurulmuş ve mühürlenmişti.
16 Ağustos 2022 tarihinde ise Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Kamuoyu Aydınlatma Paltformu üzerinden bir açıklama yaparak mahkeme kararına itiraz edildiği bildirilmiş ve şu ifadelere yer verilmişti: “05.08.2022 tarihinde Danıştay’ a temyiz başvurusu yapılmıştır. Şirketimiz bir taraftan temyiz kararının sonucunu beklemekle birlikte diğer taraftan kararın aleyhimize sonuçlanması ihtimaline karşın sürecin aksamaması adına ÇED raporunun onaylanması ile ilgili gerekli hazırlıkları tamamlanarak en kısa sürede Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuru yapacaktır.”
30 Kasım 2022 tarihinde ise projenin inşaatında çalışan bir işçi iş kazası geçirmişti.