Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Selimiye Mahallesi’nde Portmarin Liman İşletmeciliği Turizm İnşaat Anonim Şirketi tarafından yapılmak istenen 145 adet bağlama kapasiteli “Yat/Tekne Bağlama İskelesi” projesi kapsamında Halkın Katılımı Toplantısı (HKT) yapılmak istendi. Yurttaşlar HKT’nin yapılmasına izin vermedi.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Selimiye Mahallesi Denizazmağı mevkisinde Portmarin Liman İşletmeciliği Turizm İnşaat Anonim Şirketi tarafından yapılmak istenen 145 adet bağlama kapasiteli “Yat/Tekne Bağlama İskelesi” projesi için başlatılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci kapsamında bugün (16 Ocak) Halkın Katılımı Toplantısı (HKT) yapılmak istendi.
Saat 13.30’da başlaması planlanan toplantıya şirket yetkilileri, ÇED Başvuru Dosyası’nı hazırlayan Targim Tarım Gıda Çevre Müşavirlik Geri Dönüşüm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri ve Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri katıldı. Çok sayıda Selimiyeli yurttaş ve sivil toplum kuruluşu da toplantının yapılacağı alanda hazır bulundu.
Projenin yapılmasını istemeyen yurttaşlar toplantının başında “Selimiye’de marina istemiyoruz” yazılı pankartları açarak proje sunumuna izin vermedi ve toplantıyı protesto etti. Yurttaşların HKT’nin yapılmasına izin vermemesi üzerine şirket ve Bakanlık yetkilileri toplantıyı terk etti.
Yurttaşlar toplantı sonunda toplantı tutanağını görmek istediklerini, tutanağa “Halk bilgi edinme hakkını kullanmak istememiştir” yazılmasına karşı çıktıklarını söylediler ve tutanağı görmek istediklerini belirtiler fakat yetkililer toplantı tutanağını yurttaşlara göstermedi.
HKT TUTANAĞINA NASIL ULAŞILIR?
HKT tutanağına ulaşmak için yurttaşlar Çevre Şehircilik İlkim Değişikliği İlçe Müdürlüğü’ne dilekçe vererek tutanağı talep edebilir.
Ekoloji Kolektifi Derneği’nin hazırladığı “Yurttaşlar için ÇED Süreci Takip Rehberi”nde “6.1.3. Halkın Katılımı Toplantısının Usulüne Uygun Yapılmamasına İlişkin İtiraz Dilekçesi” başlığı altında dilekçeye ilişkin bir örnek bulunuyor.
Projenin ÇED süreci 13 Aralık 2024 tarihinde başlatılmış, aynı gün ise HKT tarihi belirlenmişti.
Proje kapsamında hazırlanan ÇED raporunda üç yüzer iskele, yüzer dalgakıran, kazıklı beton platform ve geri sahada ihtiyaçların karşılanabileceği alanlar inşa edileceği belirtilmişti.
Marmaris Kent Politikaları Derneği (MKPD) ise 12 Ocak’ta “Selimiye’de marina istemiyoruz” başlıklı bir açıklama yaparak şunları söylemişti:
“Kendini temizleme yeteneğinden yoksun ve koruma statüsündeki bir alanda bulunan yere aralarında 50 metreden büyük teknelerin de olacağı 145 teknelik yat limanı yapılmak isteniyor. Söz konusu kıyı alanının Muğla Turizm Çevre Vakfı Turizm Ticaret Anonim Şirketi’ne (MUÇEV) kiralandığını biliyoruz. Ancak tanıtım dosyasına ‘Port Marin’ ismiyle çıktı proje. MUÇEV başka yerlerde de olduğu gibi işi bir firmaya taşere etmiş durumda. Projenin hayata geçirilmesi Selimiye halkı, köylüsü tarafından kesinlikle istenmiyor. Çünkü, marina gibi denizin en güçlü kirleticileri arasında bulunan yapıların, Selimiye Koyu’ndaki canlılığa ve canlılara zarar vereceği, köyün geçim kaynağı olan turizmi de bitireceği yönünde ciddi endişeler var. Bu nedenlerle kesinlikle projeye karşılar, istemiyorlar.”
MUÇEV’in Selimiye’de Buruncuk mevkisinde yapmak istediği bir başka “Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Kapasite Artışı” projesinin ÇED süreci 12 Aralık 2024 tarihinde iptal edilmişti.
“HEP BERABER YAPACAĞIZ, KİMSEYE GEÇİT VERMEYECEĞİZ”
HKT’nin sona ermesinin ardından yurttaşlar neden projeye karşı olduklarını anlattı. Yurttaşlar bölgede daha kanalizasyon altyapısının bile olmadığını söyledi.
Bir yurttaş “Selimiye toprakları insanlara özgür kalsın. Biz denize giremeyecek miyiz?” diye sorarken başka bir yurttaş ise “Öncelikle köyümüzü kollamak zorundayız. Hep beraber yapacağız, kimseye geçit vermeyeceğiz” dedi.
“MARMARİS BELEDİYESİ OLARAK HEPİNİZİN YANINDAYIZ”
Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü’nün toplantıya katılacağını açıklamıştı ancak toplantıya katılmadı.
Selimiyeli yurttaşların ardından açıklamalarda bulunan Marmaris Belediyesi Başkanvekili Tunç Telli, Acar Ünlü’nün Beşiktaş Belediye Başkanı’na destek olmak amacıyla İstanbul’da bulunduğunu, ancak toplantıya katılan yurttaşlara selamlarını ilettiğini belirtti.
Bugün bölgede olmalarının nedenini yurttaşların güçlü iradesi olduğunu ifade eden Telli, “Çünkü arkamızda gördüğünüz alan hem kanunen hem de uluslararası sözleşmelerle korunması gereken bir alan. Dolayısıyla sizin bu koyduğunuz irade karşısında kanunun ve uluslararası sözleşmelere aykırı hareket edecek kimsenin duracağını düşünmüyorum. Bu bölgede yapılan her türlü hukuksuzluğa karşı duracağımızı hepinize açıklamak istiyorum. Marmaris Belediyesi olarak hepinizin yanındayız” ifadelerini kullandı.
MARMARİS BELEDİYESİ OLUMSUZ GÖRÜŞ VERDİ
Marmaris Belediyesi Başkanvekili Tunç Telli’nin konuşmasının ardından açıklama yapan Marmaris Kent Politikaları Derneği kurucu üyesi Halime Şaman, şunları söyledi:
“Proje tanıtım dosyalarında kurumlardan görüş isteniyor; Marmaris Belediyesi burada marina olmayacağı ile ilgili olumsuz görüşünü dosyaya ekledi. Arkadaşlar yani belediyede resmi olarak bu marinayı yapamazsınız dedi. Bu da bizim için çok önemli bir adım paylaşmak istedim”
“SİZ BU MARİNAYI HANGİ AKILLA YAPIYORSUNUZ?”
Marmaris Denizciler Derneği Başkanı Barış Güntekin, Selimiye’ye 1989 yılında mavi yolculukla dalış turizmi yaptığını ve o günkü su altıyla günümüzün arasında çok büyük fark olduğunu ifade etti.
Denizin temizliğinin kıyıdan bakılarak anlaşılamayacağını aşağıdan bakmak gerektiğini ifade eden Güntekin, “En son dalış yaptığım zaman 60 santim şlam vardı suyun altında, bu gitgide yukarı çıkıyor. Bu köyde altyapı olmadan hangi mantık marina yapıyor, bunu söylesinler. Ben bu köyde 15 sene yaşadım” dedi.
Köylüler gibi bölgede daha altyapı sorununun çözülmediğini dile getiren Güntekin, “Siz bu marinayı hangi akılla yapıyorsunuz? diye sordu.
Son olarak bölgenin yeni bir marina için kapasitesi olmadığına işaret eden Güntekin, altı aydır Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin bölgedeki pis suyu alması için çaba harcadığını söyledi.
“ANCAK KURUMLAR VE HALK BİR ARAYA GELİRSE GÜÇLÜ BİR DİRENİŞ SERGİLENİR”
Güntekin’in ardından Marmaris Kent Politikaları Derneği kurucu üyesi ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Marmaris Temsilcisi Halime Şaman, söz aldı.
Marmaris’te 2021 yılından beri yoğun bir çevre mücadelesi yaşandığını ifade eden Şaman, “Yerel yönetim hiçbir zaman yanımızda olmadı, daima karşımızda oldu ama sanki bir sihirli değnek değdi ve işler değişti. Bugün yerel yönetim temsilcisi Başkan Yardımcısı Tunç Bey aramızda. Birlikte Belediye’mizle bir yol yürümekten dolayı çok mutluyuz. Çünkü kurumlar ve halk bir araya gelirse ancak güçlü bir direniş sergilenir” dedi.
ÇED başvuru dosyasında Selimiye Belediyesi yazıldığına atıfta bulunan Şaman, “O kadar bölgemizi biliyorlar. Bu da ne diyelim. Onların ve Bakanlığın ayıbı olarak yanlarında götürdükleri bir bilgi olsun” sözlerini kullandı.
Konuşmasının sonunda Şaman ana muhalefet partisine Marmaris Belediyesi’ne, Datça MUÇEP Meclisi’ne, Doğa Gönüllüleri Derneği’ne, Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne, Deştin Çevre Platformu’na ve Marmaris Kent Konseyi’ne teşekkür etti.
“BURAYA ZARAR VERMEDEN, EN BAŞINDAN OLAYA SAHİP ÇIKARAK BU DURUMU DURDURMALISINIZ“
Halime Şaman’ın ardından açıklamalarda bulunan Marmaris Kent Politikaları Derneği Üyesi Korcan Yılmaz, “Bölgenize yaşadığınız alana sahip çıktığınız için hepinizi yürekten alkışlıyorum. Biz buraya Kent Politikaları Derneği’nden size destek olarak geldik. Biz de bu mücadelenin nasıl başladığını biliyoruz” dedi.
Sinpaş mücadelesine atıfta bulunan Yılmaz, “Şunu gördük; ana muhalefet partisi, içindeki safraları temizlemiş ve kamu yararına işler yapmaya başlamıştır. Bunun örneğini Marmaris’te de gördük. Burada da görüyoruz. Bu nedenle ana muhalefete, içerisindeki safraları temizleyip, kente ve kamu yararına işler yaptığı için teşekkür ediyorum” sözlerini kullandı.
Yapılan toplantının ‘halkı kandırma toplantısı’ olduğunu ifade Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Geri dönüşü imkansız, yapımından daha zor bir mücadeleye dönüşmeden burayı engellemeniz gerekiyor. Marmaris Sinpaş inşaatı mahkemelerce durduruldu, Belediye tarafından ruhsatlar iptal edildi, inşaat sahası mühürlendi. Ancak hala çalışmaya devam ediliyor ve kafalardaki soru işareti şu: Oradaki ucube nasıl yıkılacak? Buraya zarar vermeden, en başından olaya sahip çıkarak bu durumu durdurmalısınız.”
“MUĞLA’DA HALK, YAŞAM ALANLARININ SERMAYE VE PARA BABALARI TARAFINDAN İŞGALİNE KARŞI CİDDİ DİRENİŞLER GÖSTERİYOR”
Açıklamaların ardından Gündem Fethiye’ye değerlendirmelerde bulunan MUÇEP Menteşe Meclisi Gönüllüsü ve Deştin Çevre Platformu Eş Sözcüsü Haluk Özsoy, kamusal alanların bir anda birilerine devredilmeye çalışıldığını ifade etti.
Sürecin modern bir çitleme olduğunu belirten Özsoy, “Bir para babası geliyor ve ‘artık burası benim, siz artık burada hak sahibi değilsiniz’ diyor. Halbuki kanunen de biliyorsunuz; denizler herkesindir, kıyılar herkesindir ama bu mücadeleden hiçbir şekilde vazgeçmiyorlar. Para gözlerini bürümüş artık, bütün alanlarda biz bu mücadeleyi veriyoruz” dedi.
Bölgede yaşayan yurttaşların bilinçli bir şekilde durumu fark ettiğini söyleyen Özsoy, “Buraya marina yapılmasının ne kadar yanlış bir durum olduğunu fark etti ve bu toplantıyı birlikte olarak yaptırmadı. Muğla’da, biz bunlara alışmaya başladık. Muğla’da halk bu şekilde örgütleniyor ve kendi yaşam alanlarının; sermaye tarafından, para babaları tarafından işgaline ciddi direnişler sergiliyor” ifadelerini kullandı.
“MUĞLA’DA HALKIN ALANLARINI İŞGAL EDEN HİÇBİR PROJEYİ KABULLENMEYECEĞİZ”
Deştin ve Akbelen direnişlerine atıfta bulunan Özsoy, “Belki günde 20 tane ÇED girişimi oluyor ve bütün alanları ayrı ayrı halk kendisi savunmak durumunda kalıyor. Bugün burada savunduk, halk da üstüne düşeni yaptı. Bundan sonra da bu mücadele devam edecektir. Buraya, bu marinayı yapamayacaklarını umuyorum. Çevre Şehircilik de buraya marinayı yapmak isteyen şirket de anlamıştır” sözlerini vurguladı.
Son olarak Özsoy, şunları söyledi:
“Ben buradan seslenmiş olayım, Muğla’ya gelmesinler artık rica ediyoruz çünkü gerçekten onlar için de büyük külfet oluyor, halk için de büyük külfet oluyor. Paralarını da boşuna harcamasınlar. Biz Muğla’da böyle zararlı, halkın alanlarını işgal eden ve bir kişiye teslim eden, herkesin yararlandığı alanlardan bir kişinin yararlanmasını sağlayan hiçbir projeyi kabullenmeyeceğiz ve aynı mücadeleyi, her alanda devam ettireceğiz.”