Marmaris Körfezi’ndeki Albatros Marina’nın kapasite artırmak için mevzuata aykırı liman genişletme faaliyeti yürütmesini protesto eden ekolojistler, faaliyetlerin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Marmaris Belediyesi himayesinde devam ettiğini söyledi.
Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Marmaris Körfezi’ndeki Albatros Marina’nın mevzuata aykırı biçimde kapasite artırmak için liman genişletme faaliyetinde bulunduğunu söyleyerek basın açıklaması yaptı.
Albatros Marina önünde açıklama yapmak isteyen ekolojistler, firmanın güvenlik görevlileri tarafından engellenmek istendi.
Ekolojistler, marinaların kapasite arttırma faaliyetinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’ne tabi olmasına rağmen sürecin işletilmediğini ve kaçak yapılaşmanın, denetim görevi olan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Marmaris Belediyesi’nin himayesinde devam ettirildiğini belirtti.
Marina’nın bulunduğu bölgenin, endemik ve koruma altında olan sığla ağaçlarının bulunduğu Marmaris Günnücek Milli Parkı’nın yanında ve bir sulak alanı olduğuna dikkat çeken ekolojistler, sürecin sığla ağaçlarını kaybetmeye yol açabileceğini söyledi.
Ekolojistlerin 6 Eylül 2022 tarihinde konu ile ilgili CİMER üzerinden yaptığı bilgi edinme başvurusunda, Albatros Marina’da firmanın ÇED başvurusunda bulunmadan kapasite artırım çalışmalarının hem mevzuata aykırı hem de uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu ve ekosistem üzerinde geri döndürülemez yıkıcılığa sebep olabileceği dile getirildi. Mevzuata aykırı olarak gerçekleştirilen faaliyetlere müdahale edilmesi ve firma yetkilileri hakkında cezai işlemlerin yapılabilmesi için yasal süreçlerin başlatılması talep edildi.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı ÇED ve Çevre İzinlerinden Sorumlu Şube Müdürlüğü’nün cevabında firmanın faaliyetlerine gerekçe olarak 2012 yılında alınan ÇED gerekli değildir kararı gösterildi.
Marmaris Belediyesi ise firmaya 17 Şubat 2022 yapı ruhsatı verildiğini söyledi ve marinanın ÇED gerekli değildir kararının olduğunu belirtti.
Engellemeye rağmen Albatros Marina önünde yapılan açıklamada konuşan Ekoloji Birliği eşşözcüsü ve Marmaris Kent Konseyi çevreden sorumlu yürütme kurulu üyesi Halime Şaman, Muğla’nın orman yangınlarının ardından ağır bir saldırı altında olduğunu vurgulayarak, ekolojistler olarak uzunca zamandır ÇED süreçleri ile ilgili davalarda hak arayışlarını sürdürdüklerini söyledi.
“ARTIK FİRMALAR VE İKTİDARDAN CESARET ALAN KURUMLAR ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARLARINA BİLE İHTİYAÇ DUYMUYOR”
Şaman, “Artık firmalar ve iktidardan cesaret alan kurumlar ÇED gerekli değildir kararlarına bile ihtiyaç duymuyorlar. Arkamızda gördüğünüz marina herhangi bir ÇED kararı olmamasına rağmen marinasını kanuna aykırı biçimde büyütmeye devam ediyor. Bununla ilgi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dilekçemizi yazdık. 2012 yılına ait bir ÇED gerekli değildir kararı olduğu ile ilgili bilgi verildiğini gördük. Oysa yönetmelik çok açık biçimde tanımlıyor: Eğer 5 yıl içinde mücbir sebeple inşaata başlamazsanız verilen ÇED kararı geçersiz olur. Bunun dışında firmaya ait herhangi bir ÇED gereklidir, değildir ya da reddedilmiştir gibi herhangi bir karar olamamasına rağmen burada inşaat alanının büyütülmesi ile ilgili kaçak yapılaşma var” ifadelerini kullandı.
Şaman bu konuyu neden bu kadar önemsediklerini ise şöyle açıkladı: “Marmaris Körfezi kendi iç dinamikleri olan, milli park ve Günnücek Ormanı gibi son derece önemli endemik ve koruma altındaki bitkilere ev sahipliği yapan bir bölge ve burası da hemen onun komşu alanı. Yani buradaki su hareketliliğinde ortaya çıkabilecek bir değişiklik koruma altındaki Günnücek Ormanı’nın da yok olması, ekosistemin geri döndürülmez biçimde tahrip olması anlamına gelecek.
Bizim yaşam alanlarımızla ilgili bu kadar fütursuzca korkusuzca, yönetmelikte emredilen dosyalara bile gerek duymadan, yapılaşmaya gidecek kadar cesur davranıyorlar. Bunun sorumlularının herhalde hesap vermesi ve bir açıklamalarının olması gerekiyor. Ama biz burayı korumaya devam edeceğiz ve bizden sonrakilere de borcumuz olduğunu unutmayacağız.”
“DOĞAYI TÜKETME MANTIĞI HALA İŞLİYOR”
MUÇEP Datça Kent Konseyi yürütme kurulu üyesi avukat Güngör Erçil ise, Muğla’da kıyıların en önemli talan alanlarından biri olduğunu söyleyerek, bu talanı engellemesi gereken kurumların kanunla verilmiş görevlerini yerine getirmediğini söyledi.
Güngör Muğla Valiliği’nin ÇED gerekli değildir kararının neredeyse yüzde 100 olduğunu vurgulayarak, “Burada rapor da alınmada, ÇED Gerekli değildir kararı da verilmeden 10 yıl önceki rapora dayanarak yapılan bir şey var. Bunu hukuksuz olduğu, kanuna mevzuata aykırı olduğu son derece açık. Buna rağmen doğayı tüketme mantığı hala işliyor” dedi.