Fransa’da pazar günü yapılan erken genel seçimlerin ilk turunda yüzde 33 oyla birinci parti olan Ulusal Birlik (RN), bu başarısını ikinci turda da tekrarlarsa İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez ülkenin yönetimine aşırı sağ gelebilir.
Fransa’da pazar günü yapılan erken genel seçimlerin ilk turunda yüzde 33 oyla birinci parti olan Ulusal Birlik (RN), bu başarısını ikinci turda da tekrarlarsa İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez ülkenin yönetimine aşırı sağ gelebilir.
İlk yıllarında faşist izler taşıyan, marjinal ve ırkçı bir parti olarak görülen Ulusal Birlik’in bu yükselişinde, Marine Le Pen liderliğinde yürütülen “şeytan çıkarma” süreci etkili oldu. Göç karşıtı aşırı sağcı partinin geçen ay yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yüzde 31 oy alarak, en yakın rakibini ikiye katlaması, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un erken seçim kararı almasına neden oldu.
Macron’un ağırlıkla “kumar” olarak nitelenen bu kararı, Avrupa Birliği’nin en büyük ikinci ekonomisi ve G7 üyesi olan Fransa’da, aşırı sağın iktidarın kapısına dayanması sonucunu doğurdu. 2017 genel seçimlerinde 8, 2022’de 89 milletvekilliği kazanan parti, bu kez 577 sandalyeli mecliste mutlak çoğunluk değilse bile nispi çoğunluğu elde edebilir.
Marine Le Pen, babası Jean Marie Le Pen’in kurduğu partinin yönetimini 2011’de devralarak bir imaj yenileme çalışması başlattı. “Cumhuriyetin şeytanı” ve “Holokost inkarcısı” olarak anılan babası ile parti arasında mesafe kurmaya çalıştı. Jean Marie Le Pen, 2002’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kaldığında ülkede büyük protestolar yaşanmış ve ikinci tur Jacques Chirac’ın yüzde 82’lik zaferiyle sonuçlanmıştı. Marine Le Pen, 2018’de partinin ismini de Ulusal Birlik olarak değiştirdi.

Geçmişe değil geleceğe bakan bir parti imajı çizmek için Marine Le Pen, yönetimi 1995 doğumlu Jordan Bardella’ya devretti. Bardella’nın, partiyi gençlere, kadınlara ve “beyaz yakalılara” hitap eder hale getirmek amacıyla seçildiği belirtiliyor. Bardella, İtalya göçmeni bir ailenin çocuğu olarak banliyöde büyümüş olması nedeniyle “makbul göçmen” figürü olarak öne çıkarılıyor.
Fransız aşırı sağı ve iletişim dili uzmanı Profesör Cecile Alduy, Ulusal Birlik’in programının hala ayrımcı olduğunu söylüyor. 2018-2022 arasında iletişim uzmanı olarak Bardella ile çalışan Pascal Humeau ise, Bardella’yı bir pazarlama ürünü olarak nitelendiriyor.
MERKEZ, SAĞA KAYDI
Ulusal Birlik’in başarısı, bu partiye oy vermenin artık utanç verici olmaktan çıkması ile açıklanıyor. Bu normalleşme sürecinde Cumhurbaşkanı Macron liderliğindeki liberal kanadın da rolü olduğu belirtiliyor. Macron’un partisinin geçen yıl meclise sunduğu göç yasası, daha da sertleştirilerek Ulusal Birlik’in de desteğiyle kabul edildi. Le Pen bunu partisinin “ideolojik zaferi” olarak nitelendirdi.
Ulusal Birlik’in kampanya vaatleri arasında göçmenlerin sosyal hizmetlere erişimini kısıtlamak, çifte vatandaşlığı olanların bazı kamu görevlerine gelmesini engellemek ve “İslamcı ideolojilerle savaşmak” bulunuyor. Anket şirketi Verian’ın bir araştırmasına göre, Ulusal Birlik’in bir tehlike oluşturmadığını düşünen Fransızların oranı yüzde 45’e çıkmış durumda.

SONUÇLAR VE İKİNCİ TUR BEKLENTİLERİ
İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan resmi sonuçlara göre, aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi ve müttefikleri parlamentonun ilk turunda oyların yüzde 33’ünü kazandı. Yeni Halk Cephesi İttifakı yüzde 28 ile ikinci sırada yer aldı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un merkezci ittifakı ise yüzde 20 oy aldı.
Seçimlerin 7 Temmuz’da yapılacak ikinci turu, partilerin Fransa’nın 577 seçim bölgesinde güçlerini birleştirmeye istekli olup olmadıklarına bağlı olacak. Geçmişte merkez sağ ve merkez sol partiler, Ulusal Birlik Partisi’nin iktidara yaklaşmasını engellemek için iş birliği yapmışlardı, ancak bu sefer durum farklı olabilir.
*Bu haber Gündem Fethiye’nin yapay zeka editörü ‘Caretta’ tarafından yazılmıştır.