CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Burdur – Fethiye yolunun tamamlanamamasına tepki gösterdi. Tanal, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, durumu ‘ihmal’ ve ‘siyasi cezalandırma’ olarak tanımladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Şanlıurfa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Mahmut Tanal, sosyal medya hesabından Burdur – Fethiye yolundaki çalışmaların yıllardır tamamlanamaması hakkında bir açıklama yaptı.
Yol çalışmasının ihalesi yapılmasına karşın tamamlanmadığına dikkat çeken Tanal, her yaz sezonunda eksik ve güvenliksiz yollar nedeniyle trafik kazalarında insanların yaşamını yitirdiğine dikkat çekti.
Durumun yaşam hakkı ihlali olduğunu söyleyen Tanal, “Bu, yalnızca bir ulaşım sorunu değil; doğrudan yaşam hakkı ihlalidir. Anayasa’nın 17. Maddesi, devlete ‘yaşam hakkını koruma’ yükümlülüğü verir. Bu yükümlülük, yatırım planlarını siyasi hesaplara kurban ederek yerine getirilemez” dedi.
“FETHİYE HAK ETTİĞİ EKONOMİK PAYI ALAMIYOR”
Yolların yetersiz olmasının Fethiye’nin turizm gelirini de olumsuz etkilediğine değinen Tanal, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri, merkezi iktidarın ilgisizliği yüzünden hak ettiği ekonomik payı alamıyor. Oysa ki turizmden elde edilecek gelir, hem bölge halkının refahını artıracak hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacaktı.
Yol yapmak, sağlık, güvenlik ve ekonomik kalkınma için temel bir devlet görevidir. Bu görev, iktidar tarafından yerine getirilmediğinde, hem anayasal yükümlülükler ihlal edilir hem de bölge halkı cezalandırılmış olur.”


“HALKIN CANI VE EKMEĞİ, SİYASİ HESAPLARIN MALZEMESİ OLMAMALI”
Tanal, açıklamasının devamında şu çağrılarda bulundu:
“Burdur – Fethiye yolu derhal tamamlanmalı,
Yol güvenliği için teknik standartlar ve denetimler artırılmalı,
Fethiye’nin turizm ve altyapı yatırımları merkezi bütçeden öncelikli olarak karşılanmalı,
Halkın canı ve ekmeği, siyasi hesapların malzemesi olmamalı!”
Tanal son olarak şu ifadelere yer verdi: “Fethiye halkı, ‘vergi verirken birinci sınıf vatandaş’ muamelesi görüyor, ama yatırım söz konusu olduğunda ‘ikinci plana’ itiliyor. Bu adaletsizliğe son verilmeli.”












