Muğla’nın Menteşe ve Yatağan ilçelerinde yapılması planlanan çimento fabrikasına klinker kazanı taşıyan kamyonların yolu köylüler tarafından kesildi. Hukuki sürece rağmen inşaatın devam etmesini eleştiren köylüler, inşaat alanına giden Bayır Barajı yolundaki çadır alanı önünde başladıkları nöbete herkesi davet etti.
Muğla’nın Menteşe ve Yatağan ilçelerine bağlı Bayır ve Deştin mahallerinde, 7 bin 751 dönümlük ormanlık alanda kurulması planlanan çimento fabrikasına karşı hukuki süreç bitmemişken, devam eden inşaat alanına götürülmek istenen klinker kazanını taşıyan kamyonun önü dün (3 Nisan 2023) köylüler tarafından kesildi.
Saat 15:00’ten itibaren kamyonların geçişini engelleyen köylüler nöbete başladı. İftarlarını yolda açan köylülerin nöbetinin devam ettiği bildirildi.
NE OLMUŞTU?
Muğla’da Deştin ve Bayır mahallelerinden kurulmak istenen “Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları” projesine verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu” kararının iptalinin ardından, farklı bir şirket ile yeniden başvuru yapılması ve yeniden ÇED olumlu kararının verilmesi üzerine, karara itiraz edilmiş ve hukuki süreç başlatılmıştı. Açılan davalar süre aşımından reddedilmiş fakat Danıştay tarafından karar bozularak hukuki süreç devam ettirilmişti.
27 Ocak 2022 tarihinde açılan davada, mahkeme heyeti bilirkişi keşfinin yapılmasına karar vermiş, 23 Şubat 2023 tarihinde bilirkişi keşfi gerçekleşmişti.
Keşif sonrasında heyetin raporu teslim etmesi için verilen bir aylık süre, bilirkişi heyetinin talebi üzerine 60 gün uzatılmış, böylece keşif tarihinden itibaren raporun sunulması için verilen toplam süre 90 güne çıkmıştı.
Ek süre kararının ardından Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi bir açıklama yapmış, firma sahiplerinin proje inşaatını devam ettirdiğine vurgu yaparak, ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulmadan verilen ek süre kararını eleştirmişti.
Ek süre kararının hemen ardından, 25 Mart 2023 tarihinde proje sahasında inceleme gezisi yapan uzmanlar ise projenin hayata geçirilmesi durumunda çevreye geri döndürülemez zarar verileceğini dile getirmişti.
“NEDEN BURADAYIZ?”
Nöbet alanından bilgi veren Deştin Çevre Platformu ve MUÇEP Menteşe Meclisi Eş Sözcüsü Haluk Özsoy “Neden buradayız?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Çünkü biz bir buçuk yıl önce dava açtık bu çimento fabrikasının kapatılması için, açılmaması için daha doğrusu, zaten açılamadı. Biz bir buçuk yıl önce dava açtık ve önce dediler ki bize ‘tamam keşif heyetini gönderiyoruz, keşif yapılacak.’ Ondan sonra bir anda ne olduysa artık kendi kararlarından döndüler ve keşif heyetini iptal ettiler. Sonra da davayı görmemeye karar verdiler. Fakat peşinden biz temyiz ettik ve haklılığımız ortaya çıktı. Haklılığımız ortaya çıktıktan sonra davanın esasına girdik. Bu sefer keşif günü bekledik. Keşif günü geldiler, keşiflerini yaptılar. Raporun yayınlanması için 30 gün süreleri vardı. Sonra hakimden ek süre istendi. Hakim de 60 gün daha ek süre verdi. Yani bugünden sonra 60 gün sonra raporlar ancak yayınlanacak, hakim ancak raporları okuyacak, sonra da belki ağustosta karar vermiş olacak. Temmuzda zaten bunun bitmesi planlanıyor. Bunu fırsat bilen fabrikada gitti hemen kazanlarını getirdi buraya burada duruyor ama köylüler bu kazanların geçmesine izin vermiyor. Köylüler yolu kapatmış durumda. Bakın ablalarımız oturuyor burada. Hiçbir şekilde izin vermiyorlar ve yaşam haklarını sonuna kadar savunuyorlar.”
Anayasal haklarını kullandıklarını ifade eden Özsoy, Bayır Barajı yolundaki çadır alanı önünde olduklarını söyledi ve herkesi nöbete davet etti.
“MÜCADELE ETTİĞİMİZ ŞEY TAMAMEN BİR ZEHİR FABRİKASI”
Deştin Köyü’nden Burcu Özdemir ise yaklaşık 70-80 kişilik bir grupla klinker fırınının yolda olduğunu öğrendikleri andan itibaren nöbette olduklarını söyledi. Fırını taşıyan kamyonların Yatağan, Güllük, Menteşe gibi kavşaklarda sorunlar yaşadığını belirten Özdemir, “Ancak nedense kavşağa tıkayan bu büyük aracın suç olmadığını ama bizim suç işlediğimizi söylüyorlar. Biz yaptığımızın arkasındayız. Eğer ki bu fırının oraya ulaşması sağlanırsa bu sefer bizim topraklarımızın hammadde çıkartımları başlatılacak ve süreç hızlanacaktır. Bizim tek istediğimiz bilirkişi raporunun çıkma süreci beklenmesi ve adaletin iki tarafı için de doğru işlemesi. Şu anda bilirkişi süresi zaten 60 gün daha uzatıldı. Yani zaten uzayan bir süreçte tek yapılmak istenenenin şu an bu çimento fabrikasını bitirmek olduğuna inanıyoruz. Bu sürecin daha hızlı ilerlemesini sağlamak üzere bizim aleyhimizde birçok işlem yapılıyor. Biz de bunu engellemek için buradayız. Bu bir günlük bir süreç değil, devamı da gelecektir” ifadelerini kullandı.
Projenin yalnızca Deştin’i değil tüm Muğla halkını etkilediğini söyleyen Özdemir, Muğla’da termik santraller ve çimento fabrikasına karşı mücadele ettiklerini hatırlatarak, “Mücadele ettiğimiz şey tamamen bir zehir fabrikası. Eğer bu çimento fabrikası olursa 7 bin 751 dönümlük alanlar yok olacak, göl yatakları yok olacak, sulak alanlar yok olacak. Yani Muğla halkının tarım, hayvancılık, turizm gibi birçok ekonomik faaliyeti yok olacak. Eğer bunları engelleyemezsek birlikte Muğla’dan göçün başlayacağını düşünüyoruz” dedi.
Zaten beş köyün termik santral yüzünden boşaltıldığına dikkat çeken Özdemir şunları söyledi: “Sıra bizim köylerimizde. Biz bunları korumak için elimizden geleni yapacağız. Dediğim gibi bir günlük bir süreç olmayacak. Bir buçuk yıldır mücadele ediyoruz ve geçmişi 30 yıla dayanıyor. O araçların, makinelerin oraya geçmesine izin vermeyeceğiz. Herkesin bize destek olmasını bekliyoruz.”
4 Nisan 2023 saat 03:38’de yapılan güncellemede nöbetin devam ettiği bildirildi.
KLİNKER NEDİR?
“Çimento Üretim Teknolojisinde Kullanılan Ana Ekipmanlar” başlıklı makalede çimento üretimi ve klinker malzemesi ile ilgili şu bilgiler veriliyor:
“Çimento hammaddeleri olan kalker ve şist; patlatmalı kazı yöntemi ile kazıcı-yükleyici, sondaj, kompresör, taşıyıcı gibi ekipmanlar yardımıyla ocaktan çıkarılmaktadır. Öğütülmüş kalker ve diğer hammaddeler belirli oranlarda karıştırılmakta ve döner fırınlarda pişirildikten sonra klinker elde edilmektedir. Çimentonun ana malzemesi olan yarı mamul klinker ve istenilen çimento çeşidine göre alçı taşı, tras, kül, demir gibi diğer katkı maddeleri ile karıştırılarak çimento değirmeninde öğütülmesiyle toz halindeki bağlayıcı olan çimento elde edilmektedir. Elde edilen çimento yatayda havalı bant ve düşeyde elevatör aracılığı ile çimento silolarına taşınmakta ve stoklanmaktadır. Bu stoklardan paketleme ünitesinde paketlenerek veya dökme olarak satışa sunulmaktadır.”