Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan Ören Sahili’nde, kıyıya yakın alanda bir metre boyunda bir köpekbalığı cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan Ören Sahili’nde, kıyıya yakın alanda yaklaşık bir metre boyundaki yavru bir köpek balığı yurttaşların cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Muğla Sıkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Filiz, kıyıya yakın alanda görülen köpekbalığının Muğla’da görülen bir tür olduğu ve koruma altında olduğunu aktardı.
Ayrıca, Türkiye karasularında 36 tür köpekbalığı türü bulunduğu ve bunlardan 20’sinin konuma altında olduğu belirtildi.
“BİRÇOK KÖPEKBALIĞI TÜRÜ BUGÜN İNSANA KARŞI KORUMA ALTINDA”
Prof. Dr. Filiz, birçok köpekbalığı türünün insanlara karşı koruma altında olduğunu ifade ederek, “Köpekbalıkları aslında bizim sularımızda bilinen türler. Bugün yeni görülmüş bir balıktan bahsetmiyoruz. Uzun zamandır burada. Aslında köpekbalıkları dinozorlardan önce vardı, hala varlar ve hayatlarını devam ettirecek gibi gözüküyorlar. Denizlerimizde 36 türe yakın köpekbalığı var. Bunların yaklaşık 20’si koruma altında. Birçok köpekbalığı türü bugün insana karşı koruma altında. Çünkü soyları tükenmek üzere. Bugün niye köpekbalıklarını neden çok konuşuyoruz. Son zamanlarda olmaması gereken yerlerde görüntülenen köpekbalıkları, ya da koruma altında olup da denizde yaşaması gereken balıkçının ağında son bulan bir köpekbalığı hayatı hakkında konuşuyoruz. Özellikle insanların kıyıya yakın yerlerde köpekbalıklarını görmeleri ve görüntülemeleri insanlarda büyük bir heyecan ve soru işaretini beraberinde getiriyor” dedi.
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ YA DA KÜRESEL ISINMA BU KÖPEK BALIKLARI TÜRLERİNİN KIYIYA YAKLAŞMASINA BİR ETKEN OLABİLİR”
Köpekbalıklarının kıyıya yaklaşmasında iklim krizinin bir etken olabileceğinden bahseden Prof. Dr. Filiz, “Köpekbalıklarının bugün bizim kıyalarımızda görülmesinin çok kesin olmamakla beraber birkaç neden bağlayabiliyoruz. Bunlardan birisi de en başta iklim değişikliği. Bunun ardından köpek balıklarının yaşadıkları ortamlar olan uyum yeteneklerini sayabiliyoruz. Bunun yanında artan insan nüfusu ile beraber aktivitelerin artması. Bir değer etken de aslında bu olumlu bir etken denizde yapılan koruma çalışmalarının iyi olması. İklim değişikliği ya da küresel ısınma bu köpek balıkları türlerinin kıyıya yaklaşmasına bir etken olabilir. Bununla ilgili elimizde bilimsel bir veri yok ama birçok etmeni bir araya getirdiğimizde bunun bir etkisi olduğunu söyleyebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“KÖPEKBALIKLARI HEM SAĞLIKLI BİR EKOSİSTEMİN GÖSTERGESİDİR, HEM DE ONLARIN TEMİNATIDIR”
Köpekbalıklarının varlığından bu kadar korkulmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Filiz, “Çünkü bir alanda üst avcı dediğimiz bu köpekbalıkları, fok, yunus ve akya balığı gibi türler varsa biz şunu anlarız. Orası sağlık ve temiz bir yerdir. Çünkü köpekbalıkları hem sağlıklı bir ekosistemin göstergesidir, hem de onların teminatıdır. O alanlar onlar oluğu sürece temizdir. İnsanlar sağlıklı denizlerin tadını hem besin anlamında hem de yaz tatili anlamında çıkartabiliyorsak bu tamamen köpekbalığı gibi canlıların sayesindedir. Korkmak yerine bu canlıları biraz daha iyi anlamak ve onları gördüğümüz yerde çok onlara yaklaşmadan, uzaktan izlemek ve gözlemlemek yeterli olacaktır” diye konuştu.
“HER İKİSİ DE KORUMA ALTINDA OLAN TÜRLERDİR”
Görüntülerdeki köpekbalığı hakkında konuşan Prof. Dr. Filiz, “Elimizdeki görüntüdeki tür görüntüden tespit etmek zor ama kum köpekbalığı yavrusu veya yüzgeçlerine bakarsak mavi köpekbalığına da benziyor. Her ikisi de koruma altında olan türlerdir” ifadelerini kullandı.