Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Ölüdeniz Mahallesi’ndeki Kumburnu’nda, kıyıların özel şirketler tarafından işgal edilmesine karşı bir araya gelen Kıyılar Halkındır İnisiyatifi basın açıklaması yaparak şirketlerin kar uğruna kıyılarda yarattığı ekokırıma karşı mücadele edeceklerini yineledi ve belirlenmiş kotalar üzerinden pazarlık yapmayacaklarını vurguladı.
Muğla’nın Fethiye ilçesinde, yurttaşların kıyılara ve denizlere ücretsiz erişiminin kısıtlanmasına karşı bir araya gelen Kıyılar Halkındır İnisiyatifi, bugün (21 Temmuz) Ölüdeniz Mahallesi’ndeki Kumburnu’nda “Kıyılar halkındır halkın kalacak” demek için bir araya geldi.
Ölüdeniz Mahallesi Jandarma Karakol Komutanlığı önünde bir araya gelen yurttaşlar saat 16.30’da Kumburnu’na doğru yürüyüşe başladı.
Yürüyüş boyunca “Denizler, nehirler sermaye değiller”, “Burası Muğla yok öyle yağma”, “Kıyılar halkındır halkın kalacak”, “Direne direne kazanacağız”, “Komşuda beleş bizde neden keş” sloganları atıldı.
Yürüyüş sırasında Kumburnu girişindeki işletmelerin şezlongları Kıyı Kanunu’na aykırı şeklide kıyıya çok yakın yerleştirdiği görüldü.
Kumburnu’na ilerledikçe ise şezlongların denize kadar ilerletilmesi nedeniyle kıyıdan yürümenin imkansız hale geldiği gözlemlendi. Yurttaşlar yürüyüş sırasında denizin içinden yürümek zorunda kaldı.
Sahildeki yurttaşların ise Kıyılar Halkındır İnisiyatifinin eylemine yoğun bir destek verdiği görüldü. Yurttaşlar alkışlarıyla ve yer yer sloganlara eşlik ederek eylemcilere destek oldu.
Yürüyüşün ardından Kumburnu’nda basın açıklaması okundu. Basın açıklamasını grup adına Solmaz Tokay ve Duran Yurteser okudu.
Açıklamada Ölüdeniz Kumburnu’nun Tabiat Parkı statüsünde olması gerektiği ve ayak dahi basılamayacak derecede kıymetli bir alan olduğuna değinildi. Yurttaşların neden bu eylemi yaptığına ise “Ülkemizin doğa harikası Ölüdeniz Kumburnu’nun işgal ve talanına dur demek ve bu ekokırımı tüm dünyaya haykırmak için bugün, burada toplandık” dendi.
“KIYILAR ÜZERİNDEKİ RANT POLİTİKALARINA DUR DİYORUZ”
Açıklamada kıyı savunucusu yurttaşların doğanın bir parçası olan kıyıların yok edilmeye çalışıldığını gördüğü, bu yok edişin kaynağında ise kıyılardaki rant politikasının yattığını bildiği dile getirildi.
Rant politikalarına dur diyen yurttaşlar bu politikanın sonuçlarını şöyle açıkladı:
- Kıyıların işletmeye açılması yoluyla özel-mülkleştirildiğini,
- Halkın serbest ve ücretsiz erişimine kapatıldığını,
- Kıyılardaki doğal yaşamı bozan tüm yapılaşma ve hizmet adı altındaki faaliyetlerin, kıyı ekosistemine geri dönüşsüz zararlar verdiğini biliyoruz.
“KIYILARIN KAR UĞRUNA YOK EDİLEREK, BİR AVUÇ SERMAYEDARA TERK EDİLMESİNE KARŞI ÇIKIYORUZ”
Ticari girişimlerin kar etme güdüsünden ayrı düşünülemeyeceği, kıyıların ise kar edilecek varlık olmadığı vurgulanan açıklamada şu değerlendirme yapıldı:
“Kıyılar deniz ve kara ekosistemlerinin bir araya geldiği, tüm canlılar ve cansızların varoluş alanıdır. Bu ortak varlığın kâr uğruna yok edilerek, bir avuç sermayedara terk edilmesine karşı çıkıyoruz.”
Açıklamada endüstriyel turizmin olumsuz sonuçlarına değinildi ve şunlar söylendi:
“Endüstriyel turizmin deniz, göl ve akarsu kıyılarını yok ettiğine ve yıllar sonra geriye terk edilmiş, yağmalanmış kıyılar kaldığına, Dünyanın birçok turizm destinasyonunda acı bir gerçek olarak tanık olduk. Ülkemizde daha çok kâr uğruna kıyıların bu hale getirilmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz.”
“KIYILAR KONUSUNDA BELİRLENMİŞ KOTALAR ÜZERİNDEN PAZARLIK YAPMAYACAĞIZ”
Açıklamada kıyı savunucularının kamusal haklarını, ekolojiyi ve halkın müşterek varlığı olan doğayı savunduğunun altı çizildi.
Anayasa’nın yurttaşlara tanıdığı hakların ve yasaların verdiği güvencenin altını çizen açıklamada, “Kıyıların kamu yararına kullanılmasının zorunlu olduğunu biliyor, halkın hakkı olanı geri almak için mücadele ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Bu nedenle halktan çalınan kıyıların hepsinin geri istendiğine vurgu yapılarak, “Kıyılar konusunda belirlenmiş kotalar üzerinden pazarlık yapmayacağız” dendi.
“KIYILARIN BİR BÜTÜN OLARAK KORUNMASI İÇİN MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”
Kıyıların sadece insanlara ait olmadığı, barındırdığı ekosistemle kendi doğallığına bırakılması talep edilerek, “Kıyıların bir bütün olarak korunması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada son olarak yerel yönetimler, demokratik kitle örgütleri, dayanışma içinde birlikte hareket etmeye davet edildi.