Muğla’nın Fethiye ilçesinde “Kıyılar Halkındır İnisiyatifi” adıyla bir araya gelen yurttaşlar, kamu yararının öncelikli olduğu kıyılardaki işgallere ve yurttaşların kıyıları kullanmaları konusundaki hak ihlallerine karşı mücadeleye başlayarak tüm yurttaşları desteğe çağırdı.
Muğla’nın Datça ilçesinin ardından Fethiye’de de yurttaşlar, kıyıları kullanma haklarının engellenmesine karşı bir araya geldi. “Kıyılar Halkındır İnisiyatifi” adı altında bir araya geldiklerini duyuran yurttaşlar, kıyıların ticari işletmeler tarafından işgal edilmesine karşı tüm Fethiye halkını mücadeleye çağırdı.
Muğla’nın Datça ilçesinde de yurttaşlar, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Özbel Sahili’ndeki 264 metrekarelik kıyı alanını kiralanması ve kıyıya ahşap platform yapmaya başlamasının ardından mücadeleye başlamıştı.
Bir araya gelen yurttaşlar, 2023 yılının Mart ayından itibaren Datça’nın farklı bölgelerindeki kıyı işgallerine karşı “Şezlongsuz Datça İnisiyatifi”ni oluşmuş ve nöbete başlamıştı.
“Yurttaşların kıyılara ücretsiz erişim hakkı için birleşiyoruz, kıyılar işgalcilerin değil halkındır” diyen yurttaşlar bir açıklama yayınlayarak kıyıların kullanımına ilişkin taleplerini sıraladı.
“FETHİYE HALKI OLARAK, TÜM YURTTAŞLARIN KIYILARA VE DENİZLERE ÜCRETSİZ ERİŞİM HAKKI İÇİN BİR ARAYA GELDİK”
Yapılan açıklamada, Anayasa ve yasalardaki ilgili düzenlemeler hatırlatılarak şu ifadeler kullanıldı:
“Biz; Fethiye halkı olarak, tüm yurttaşların kıyılara ve denizlere ücretsiz erişim hakkı için bir araya geldik. Bu alanlar, belirli bir zümre veya kişinin mülkiyeti olamaz. Yasalar ve Anayasa bu konuda oldukça açıktır:
Kıyılar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 43. Maddesi ve Türk Medeni Kanunu’nun 715. Maddesine göre ‘Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki’ alanlardır.”
“KIYILAR YALNIZCA PARASI OLANLARIN FAYDALANDIĞI YERLER HALİNE GETİRİLMİŞTİR”
Mevcut durumda sahillerin, plajların ve koyların özelleştirildiğini ve yurttaşların özgürce kullanımına kapatıldığını belirten yurttaşlar, “Bu alanlar yalnızca parası olanların, şezlong ve şemsiye kullanımı adı altında, yüksek meblağlar ödeyerek faydalandığı yerler haline getirilmiştir. Kıyılarımız kapalı kapılar ardında, imar plan düzenlemeleri ile sermayeye peşkeş çekilmiş, özel mülkiyete tahsis edilerek gerçek sahibi olan halkın elinden alınmıştır. Kıyıları işgal edenler kadar, bu işgale göz yumanlar da suçludur ve suç işlemeye devam etmektedir” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sında belirtildiği şekliyle, sahil şeritlerini kullanmada kamu yararının öncelenmesi gerektiğine vurgu yapan yurttaşlar, şu talepleri sıraladı:
- Kamu yararı taşıması gereken kıyıların, karlılığı hedefleyen şirketlere verilmesi son bulmalı, hali hazırdaki tüm kıyı işletmeleri derhal kamulaştırılmalıdır.
- Yurttaşların, kıyıları ücretsiz kullanımı sağlanmalı ve bu konudaki tüm engellemeler kaldırılmalıdır.
- Halka ait olan alanların işgaline derhal son verilmelidir.
Açıklamada son olarak, “Kıyılar Halkındır İnisiyatifi olarak, tüm yurttaşları mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz. Kıyılar işgalcilerin değil halkındır” ifadeleriyle son buldu.
KANUNLA NE DİYOR?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Madde 43’te şu ifadeler yer alıyor:
“Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları kanunla düzenlenir.”
Türk Medeni Kanunu’nun 715’inci Maddesi’nde “Sahipsiz yerler ve yararı kamuya ait mallar” başlığı altında ise şu ifadelere yer veriliyor:
“Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ve bunlardan çıkan kaynaklar, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz. Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların kazanılması, bakımı, korunması, işletilmesi ve kullanılması özel kanun hükümlerine tâbidir.”