Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi, Karataş Plajı’nda yaşanan tahribat ve güncel gelişmelerle ilgili olarak bugün (19 Mart) saat 13.30’da Fethiye Kaymakamlığı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Hukuksuzluğa, talana, peşkeşe geçit vermeyeceğiz” denildi.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Fethiye ilçesi Kargı Mahallesi’nde, 21. ve 22. Dönem Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Muğla Milletvekili Hasan Özyer’e ait Özyer Grup’un şirketi Fabay A.Ş’ye bağlı Liberty Fabay Oteli’nin önünde bulunan tepe, iş makineleriyle tahrip edilmişti.
Devlet Su İşleri (DSİ) 21. Şube Müdürlüğü tarafından ihale edildiği öne sürülen “Değirmenboğazı Deresi Islah Çalışması”na karşı, Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi; basın açıklaması serisine başlayacağını duyurmuştu.
Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi; 12 Şubat’ta DSİ önünde, 13 Şubat’ta Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü önünde, 18 Şubat’ta Fethiye Kaymakamlığı önünde ve 21 Şubat’ta Fethiye Belediyesi önünde basın açıklamaları gerçekleştirmişti.
İnisiyatif güncel durumları kamuoyuna paylaşmak için bugün saat 13.30’da Fethiye Kaymakamlığı önünde basın açıklaması yaptı.
İnisiyatif adına açıklamayı, Canan Öcal ve Muhittin Tekman okudu.
“Karataş Plajı’nda olanlar talandır, hukuksuzdur ve uluslararası suçtur!” başlıklı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Muğla’nın Fethiye ilçesinde Karataş Plajı ve Değirmenboğazı Deresi’nde yaşananlar artık sadece bir çevre katliamı değil, organize bir hukuksuzluk, pervasız bir talan ve utanmazca bir peşkeştir Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından ‘Özel Islah Projesi’ adı altında başlatılan (ki sonradan bu proje bizim işimiz değildir demiştir ve üzerinden atmıştır) bu doğa katliamı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından bile hukuksuz ilan edilmiştir!”
Açıklamada; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, yaşanan sürecin incelenmesi, değerlendirilmesi, gerekli cezai işlemlerin uygulanması ve tüm işlemlerle ilgili hazırlanacak raporun Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü’ne sunulması için Muğla Valiliği’ne yazılı talimat gönderdiği ifade edildi.

“KARATAŞ PLAJI, SERMAYENİN İNSAFINA TERK EDİLEREK BETONLAŞTIRILMAK İSTENMEKTEDİR”
Sermaye gruplarının Karataş Plajı’nı ranta açmak için kanunları, uluslararası sözleşmeleri ve yurttaşların iradesinin ayaklar altına alındığı belirtilen açıklamada, “Bu bir yağma operasyonudur! Bölge halkına sorulmadan, bilimsel değerlendirmeler yapılmadan, tamamen rant odaklı bir anlayışla hareket edilmektedir. Karataş Plajı, sermayenin insafına terk edilerek betonlaştırılmak istenmektedir” denildi.
1. Derece Arkeolojik Sit Alanı statüsündeki bölgenin tahrip edildiği ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Halka ve hukuka rağmen, uluslararası sözleşmelere aykırı şekilde ekosistem yok ediliyor! Türkiye’nin imzacısı olduğu Bern Sözleşmesi ve CITES Sözleşmesi açıkça ihlal edilmektedir! Bern Sözleşmesi: Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’dir. Karataş Plajı’nda yok edilmek istenen doğal habitat, Bern Sözleşmesi’yle korunması gereken alanlardan biridir! CITES (Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Uluslararası Ticareti Sözleşmesi): Bu bölgede yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan pek çok tür yaşamaktadır! Yapılacak her türlü hafriyat ve imar faaliyeti, bu canlıları yok etmek anlamına gelmektedir!”

“KİMLER BU RANT DÜZENİNDEN BESLENİYOR?”
Yaşanan sadece hukuka aykırı değil, ayrıca uluslararası bir suç olduğu belirtilen açıklamada, şu sorular yönelttiler:
“1- Karataş Plajı ve Değirmenboğazı Deresi kime peşkeş çekiliyor?
2- Kimler bu rant düzeninden besleniyor?
3- Halkın sahili, halkın doğası, kimlerin çıkarına kurban ediliyor?
4- Devletin kurumunun bile hukuksuz dediği bu talan başka kurumlarınca neden yok sayılıyor?
5- Kanunların, kurumların ve kamu yararının üzerinde kimlere neden göz yumuluyor?”
Yaşanan hukuksuzluğu talanı ifa etmeye devam edecekleri belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Karataş Plajı halkındır, satılık değildir! Yetkilileri uyarıyoruz: Bu projeyi derhal durdurun! Sorumlular hakkında yasal işlem başlatın! Aksi takdirde, hem yerel hem uluslararası mahkemelerde bu suçların hesabını vermek zorunda kalacaksınız! Yargılanacaksınız! Biz buradayız, gitmiyoruz! Karataş Plajı’nı, doğamızı, geleceğimizi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz! Hukuksuzluğa, talana, peşkeşe geçit vermeyeceğiz! Kıyılar hepimizin!”

“YASALARLA AÇIKÇA ÇELİŞEN BİR DURUMDUR”
Basın açıklamasının ardından Avukat Hasan Deniz Bayramoğlu, Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulundu.
Karataş Plajı’nın Fethiye’nin en önemli noktalarından bir tanesi olduğunu söyleyen Bayramoğlu, “Plajın başlangıcında denize dökülen bir nehir ve 360 derecelik eşsiz bir manzara vardı; burası herkesin ortak kullanım alanıyken, şimdi yalnızca bir otelin ve müşterilerinin hizmetine sunulması hem halka karşı büyük bir ihanet hem de yasalarla açıkça çelişen bir durumdur” dedi.
Devletin konuya ilişkin soruşturma başlattığını söyleyen Bayramoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Esasen Kıyı Kanunu ve Anayasa’mız gereği, kıyılar herkesin eşit ve serbest şekilde yararlanmasına açıktır. Ancak bugün, birileri on binlerce lira ödeyerek bu alanlardan faydalanırken, diğer vatandaşların hakkı göz ardı ediliyor. Üstelik dere olarak bilinen alanın tapuda tarla vasfıyla kaydedildiğini görüyoruz. 10 metre genişliğinde, 500 metre uzunluğunda tarla olur mu? Bu alanlar birilerine peşkeş çekilmek için mi bu hale getirildi, diye sormadan edemiyoruz.”
“HALKIN BU PLAJLARDA HAKLARI VARDIR”
Bölgede yapılan çalışmaların tamamen hukuksuz olduğunu söyleyen Bayramoğlu, “Bunun DSİ tarafından yapıldığı söyleniyor. DSİ’nin orada tabelası bulunuyor, DSİ daha sonrasında tabelanın kendisine ait olmadığı söylüyor, demek ki bu tabelayı başka birileri dikmiş. Bu işlemin bir kamu kurumunun veya kişinin adı kullanılarak yapılmasına hukukta sahtecilik denir” sözlerini kullandı.
Bölgeye konulan tabelanın kim tarafından konulduğunu soran Bayramoğlu, son olarak şunları söyledi:
“Kıyı Kanunu’na aykırı birtakım yönetmeliklerle orası turizm tesisi alanı olduysa kıyıya 50 metre uymaksızın müdahale edilebilir, işgal edilebilir gibi hükümler varsa bunlar Kanun’a da Anayasa’ya da aykırıdır. Yönetmeliğe uymak kanuna uymak demek değildir. Yönetmelikler de değiştirilebilir. Kanunlar yönetmelikler bir tarafa her şeyden önce halkın hakları söz konusudur. Halkın bu plajlarda hakları vardır. Bu sadece birilerine ait olamaz.”
NE OLMUŞTU?
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kargı Mahallesi’ndeki Karataş Plajı’nda yer alan ve mevcut imar planlarında 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak koruma altında bulunan tepe, 2025 yılının Ocak ayında iş makineleriyle yok edilmişti. Söz konusu alan, 21. ve 22. Dönem AK Parti Muğla Milletvekili Hasan Özyer’e ait Özyer Grup bünyesindeki Liberty Fabay otelinin önünde yer almıştı.
Yapılan çalışmanın, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından hazırlanan Değirmenboğazı Deresi Islah Projesi kapsamında gerçekleştirildiği öne sürülmüştü. Ancak, imar planına aykırı bir şekilde kanalın yönü değiştirilmiş ve bu süreçte deniz kaplumbağalarının üreme alanı olarak işaretlenen bölgeler de tahrip edilmişti.