Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kargı Mahallesi’nde, Özyer Grup’a ait Liberty Fabay otelin önünde bulunan ve 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olan Karataş Plajı’ndaki tepenin imar planlarına aykırı olarak yol edilmesi ve kanalın yönünün değiştirilmesine karşı, Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi; dün DSİ önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasının ardından, bugün Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Yönetmelik hükümlerine uygun olarak, ormanlık ve kıyı alanlarının tahsisi gerçekleştirilmemiştir” denildi.
Haber: Hülya Çetinkaya – Duru Şevval Ayyüce
Devlet Su İşleri 21. Şube Müdürlüğü tarafından ihale edildiği yazan “Değirmenboğazı Deresi Islah Çalışması”na karşı, Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi; basın açıklaması serisine başlayacağını duyurmuştu.
Dün (12 Şubat) DSİ önünde yaptıkları basın açıklamasından sonra, bugün (13 Şubat) Tuzla Mahallesi İnönü Bulvarı’nda bulunan Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü önünde saat 13.30’da basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, “Değirmenboğazı Deresi Islah Çalışması” adı altında; ihale bedelinin, sözleşme tarihinin, süresinin ve proje detayının belli olmadığı, ihale basın ilanının yapıldığının belirsiz olduğu ifade ederek, şunlar söylendi:
“Doğanın, kıyının, denizin, belki altında tarih yatan ve 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde olduğunu bildiğimiz Karataş’taki yıkımın, ıslah mı yoksa talan ve rant mı olduğunu bir kez daha sormak için buradayız!”
Özel bir firmanın talebi doğrultusunda DSİ 21. Bölge Müdürlüğü tarafından Değirmenboğazı Deresi’nin; bazı bölümlerinde dere yatağının genişlik ve güzergahında değişiklik yapılarak, statü olarak “Özel Islah Projesi” şeklinde hazırlandığı ifade edilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Projenin 1. Derece Arkeolojik Sit alanlarını da kapsamış olması nedeniyle Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, orman arazisi olması nedeniyle Orman Bölge Müdürlüğü’nden gerekli ancak yeterli olmayan onaylar alınmış ve Fethiye Kaymakamlığı’na özel bir firma tarafından yapılacağı bildiriminde bulunulmuştur.”

“ÇELİŞKİLİ DURUMDAKİ DERE YATAĞINA AİT KAZI VE HAFRİYAT ÇALIŞMALARININ BAŞLATILMIŞ OLMASI MEVZUATLARA AYKIRIDIR VE YASAL DEĞİLDİR”
Açıklamada, özel statüde yapılacağı açıklanmış olan Değirmenboğazı Deresi Islah Projesi’nin genişliği ve yeni güzergâhının; yürürlükte bulunan 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Çiftlik Uygulama İmar Planı ve hükümlerine aykırı olduğu vurgulandı.
DSİ tarafından projelendirilen dere yatağının güzergahının mevcut plan kararlarını dikkate almadan yeniden oluşturulduğu belirtilen açıklamada, “Yeniden oluşturulan dere yatağı güzergahına ilişkin yapılması zorunlu olan koruma amaçlı imar planı değişiklikleri yapılmamıştır” denildi.
Açıklamanın devamında, projenin başlatılması ile ilgili şu ifadelere yer verildi:
“Yapılması zorunlu olan koruma amaçlı imar planı değişiklikleri onaylanarak yürürlüğe girmeden, mevcut imar planı kararları ile çelişkili durumdaki dere yatağına ait kazı ve hafriyat çalışmalarının başlatılmış olması mevzuatlara aykırıdır ve yasal değildir.”

“YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE UYGUN OLARAK, ORMANLIK VE KIYI ALANLARININ TAHSİSİ GERÇEKLEŞTİRİLMEMİŞTİR“
Yapılan açıklamada, yürürlükte bulunan Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit Alanları ile Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bulunan Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Yerlerin İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümlerine dikkat çekilerek, “Yönetmelik hükümlerine uygun olarak, ormanlık ve kıyı alanlarının tahsisi gerçekleştirilmemiştir” denildi.
Yönetmelikte yer alan, “Sözü geçen bölgelerde yer alan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların ön izin ihalesi ve kullanma izni verilmesiyle 29 yıla kadar kiralama işlemi yapılabilecektir” hükmüne atıfta bulunulan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Bu süre, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü izni ile Orman Bölge Müdürlüğü olur yazasında; ‘Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü adına 2.244.84 metrekarelik ormanlık alanda dere yatağı ıslahı izni için olur tarihinden itibaren 49 yıl süreyle kesin izin verilmesi olurlarınıza arz ve teklif ederim’ denilmektedir. Yönetmelikte 29 yıl olan süre nasıl ve neden 49 yıl süreye çıkartılmıştır. Buradan soruyoruz ve açıklama bekliyoruz. Ishal mı yoksa rant mı?”

“BU İZİNLER VE SÜREÇ TAMAMLANMADIĞINDAN VERİLEN KESİN İZİN DE YASAL DEĞİLDİR”
Ayrıca açıklamada, Uygulama İmar Planları’nın 2.3 Maddesin’de “Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı (ÖÇKB) görüşü alınmadan hiçbir kamu arazisi hiçbir amaçla bir diğer kamu kuruluşu veya özel kişi ve kuruluşlara tahsis edilemez” hükümlerinin yer aldığı hatırlatıldı.
Orman Genel Müdürlüğü’nün, dere yatağının yeni güzergahındaki mülkiyetin orman olan bölümünü DSİ Genel Müdürlüğü’ne tahsis izini vermeye tek başına yetkisi olmadığının vurgulandığı açıklamada, şunlar söylendi:
“İmar Planlarının 3.2 Maddesi’nde açıklandığı ve ÖÇK (Özel Çevre Koruma) Bölgeleri’nde Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Yönetmelik Hükümleri çerçevesinde ancak ÖÇKB izini sonrasında tahsis işlemleri kesin izine dönüşebilir. Bu izinler ve süreç tamamlanmadığından verilen kesin izin de yasal değildir.”
Devletin çıkarmış olduğu mevzuatların sadece yurttaşlara mı uygulanacağı sorulan açıklamada, “Devletin bir kurumunun çıkardığı kanun ve yönetmelikleri devletin diğer kurumları tarafından nasıl yok sayılıyor?” denildi.

“FETHİYE HALKINI BİRLİKTE MÜCADELE ETMEYE ÇAĞIRIYOR VE BİZİ TAKİP ETMELERİNİ İSTİYORUZ”
9 Ocak 2025 tarihinde yaptıkları basın açıklamasına atıfta bulunulan açıklamada, “Korunması gereken ve halka ait alanların devlet kurumları eliyle sermayeye peşkeş çekildiğini biliyor ve bunun karşısında mücadele edeceğimizi, fiili ve hukuki olarak geri durmayacağımızı buradan haykırıyoruz. İlgili kurumlara verilen dilekçelerin cevaplarını hala alamadığımızı kendilerine hatırlatıyor ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Yapılan açıklamada, ilgili tüm kurumlara şu şekilde seslenildi:
”Sermayeye değil halka karşı olan sorumluluklarınızı yerine getirin. Geçmişte halkın ortak alanı olan bu sahili ve kıyıyı halktan alıp sermayeye teslim etmenize izin vermeyeceğiz.”
Yurttaşlara çağrıda bulunulan açıklamanın sonunda, şu ifadelere yer verildi:
“Fethiye halkını birlikte mücadele etmeye çağırıyor ve bizi takip etmelerini istiyoruz. Ormanlar, ağaçlar, sermaye değiller. Rant ve talana karşı doğanın her zerresi korunmalıdır.”
“HER ŞEY KARATAŞ’LA BAŞLADI, BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU”
Basın açıklamasının ardından Gündem Fethiye’nin sorularını yanıtlayan Kıyılar Halkındır İnisiyatifi Gönüllüsü Işık Bölükbaşı, Karataş Plajı’nda özel ıslah projesi adı altında büyük bir rant ve talan gerçekleştiğini ifade etti.
Projeyi durdurmak için her şeyi yaptıklarını vurgulayan Bölükbaşı şu ifadeleri kullandı:
“Her şey izinli ve ona yasal dediler ama gördük ki hiçbir şey izinli ve yasal değil. Gerekli izin belgeleri paylaşıldı ancak hiçbiri yeterli değildi. Hepsi bölgedeki ve ildeki kurumların izinleriyle yapılmış ama bakanlıkların, genel müdürlüklerin ve ilgili kurumların hiçbirisinin bundan haberi yok.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ve Kaymakamlığın sorumlu olduğunu söyleyen Bölükbaşı, “Bir kıyı şeridi yok oldu, 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı yok oldu, orası talan edildi. Orman İşletme tarafından; 2 bin 444 metrekare ormanlık alan 29 değil, 49 yıllığına kiraya verildi. Bunun üzerine ne yapacaktık, susacak mıydık?” dedi.
Konuşmaya da devam edeceklerini açıklayan Bölükbaşı, “Her şey Karataş’la başladı, bardağı taşıran son damla oldu” ifadelerini kullandı.
“FİİLEN VE HUKUKEN BURADAYIZ, TAKİPTEYİZ”
İlgili ve sorumlu kurumların önünde basın açıklaması yapma kararını aldıklarını vurgulayan Bölükbaşı, bugün basın açıklamalarının ikincisini gerçekleştirdiklerini hatırlatarak; “İki – üç basın açıklaması daha planlıyoruz. Gününe ve saatine henüz karar vermedik ama önümüzdeki hafta içerisinde ajandamıza aldık. Bunun da en kısa zamanda duyurusunu yapacağız” dedi.
Resmî olarak müracaat ettikleri kurumlardan herhangi bir dönüş alamadıklarını belirten Bölükbaşı, şunları dile getirdi:
“Belediye, bilgi edinmek için verdiğimiz iki dilekçenin de cevabını verdi ancak gelen cevabın sorduğumuz sorularla hiçbir ilgisi yok. Biz sanki bambaşka bir şey söylemişiz, onlar bambaşka bir şey yazmışlar. O yüzden sorularımızı sormaya devam edeceğiz.”
Hukuki anlamda da altyapı hazırlıklarına başladıklarını bildiren Bölükbaşı, “Fiilen ve hukuken buradayız, takipteyiz” ifadelerini kullandı.

“HİÇ BÖYLE BİR TALAN, BÖYLE BİR RANT YIKIMI PEŞKEŞİ GÖRMEMİŞTİM”
Bölükbaşı, basın açıklamalarını hafta içi yaptıklarını ve mesai saatine denk gelmesine rağmen hem sosyal medyadan hem de eylemlere katılım açısından destek gördüklerini dile getirdi.
Basın açıklamalarından haberi olmayan yurttaşları ise bir an önce bilgilendirip, takvimi açıklayıp, fiziki olarak eylemlerde görmek istediklerini ifade eden Bölükbaşı, son olarak şunları söyledi:
“Başka Fethiye yok. Burada doğdum, burada büyüdüm. Hiç böyle bir talan, böyle bir rant yıkımı peşkeşi görmemiştim. Başka şehirlerde yaşadım ama buradaki kadar görmemiştim. Buna şahit olmak gerçekten çok ama çok üzücü.”
“FETHİYELİLERİN BİRÇOĞU KÖR, SAĞIR, DİLSİZİ OYNUYOR”
Eyleme katılan Kıyılar Halkındır İnisiyatifi Gönüllüsü Mete Kekeç, bu projenin aslında bir ıslah çalışması olmadığını; arsa ve rant yaratma çalışması olduğunu belirtti.
Eski dere yatağının üstünün doldurulduğunu ve Özyer’in otelinin doldurulan alana doğru uzadığını söyleyen Kekeç, şu ifadeleri kullandı:
“Adam iyi ki iki dönem milletvekilliği yaptı, dört dönem yapmış olsaydı Fethiye’yi komple alacaktı. Bu kadar olmaz.”
Doğal güzelliklerin geri dönülmemek üzere yok edildiğini dile getiren Kekeç, son olarak şunları söyledi:
“Fethiyelilerin birçoğu kör, sağır, dilsizi oynuyor. Sırf bizim insanımız o otelde çalışacak diye doğayı talan ediyorsun. Hayır efendim çalışacak çok yer var.”
NE OLMUŞTU?
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kargı Mahallesi’ndeki Karataş Plajı’nda yer alan ve mevcut imar planlarında 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak koruma altında bulunan tepe, 2025 yılının Ocak ayında iş makineleriyle yok edilmişti. Söz konusu alan, 21. ve 22. Dönem AK Parti Muğla Milletvekili Hasan Özyer’e ait Özyer Grup bünyesindeki Liberty Fabay otelinin önünde yer almıştı.
Yapılan çalışmanın, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından hazırlanan Değirmenboğazı Deresi Islah Projesi kapsamında gerçekleştirildiği öne sürülmüştü. Ancak, imar planına aykırı bir şekilde kanalın yönü değiştirilmiş ve bu süreçte deniz kaplumbağalarının üreme alanı olarak işaretlenen bölgeler de tahrip edilmişti.
Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, 9 Ocak’ta yaptığı açıklamada tüm çalışmaların yasal olduğunu söylemişti. 29 Ocak’ta yaptığı bir diğer açıklamada ise belediyenin bu alanda yetki ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, “Eğer yasal olmayan bir durum olsa size açıklama yaparım” demişti.