Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kargı Mahallesi’nde, Özyer Grup’a ait Liberty Fabay otelin önünde bulunan ve 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olan Karataş Plajı’ndaki tepenin imar planlarına aykırı olarak yol edilmesi ve kanalın yönünün değiştirilmesine karşı, Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi; Devlet Su İşleri önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Sermayeye değil halka karşı olan sorumluluklarınızı yerine getirin” denildi.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kargı Mahallesi’ndeki Karataş Plajı’nda yer alan ve mevcut imar planlarında 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak koruma altında bulunan tepe, 2025 yılının Ocak ayında iş makineleriyle yok edilmişti. Söz konusu alan, 21. ve 22. Dönem AK Parti Muğla Milletvekili Hasan Özyer’e ait Özyer Grup bünyesindeki Liberty Fabay otelinin önünde yer almıştı.
Yapılan çalışmanın, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından hazırlanan Değirmenboğazı Deresi Islah Projesi kapsamında gerçekleştirildiği öne sürülmüştü. Ancak, imar planına aykırı bir şekilde kanalın yönü değiştirilmiş ve bu süreçte deniz kaplumbağalarının üreme alanı olarak işaretlenen bölgeler de tahrip edilmişti.
Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, 9 Ocak’ta yaptığı açıklamada tüm çalışmaların yasal olduğunu söylemişti. 29 Ocak’ta yaptığı bir diğer açıklamada ise belediyenin bu alanda yetki ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, “Eğer yasal olmayan bir durum olsa size açıklama yaparım” demişti.
Yapılan ıslah çalışmasına ilişkin Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi bugün (12 Şubat) saat 13.30’da Fethiye’de Cahit Gündüz Caddesi’nde bulunan Devlet Su İşleri (DSİ) önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, DSİ 21. Şube Müdürlüğü tarafından ihale edilen “Değirmenboğazı Deresi Islah Çalışması” projesinin ihale bedeli, sözleşme tarihi, süresi ve proje detaylarının belirsiz olduğu vurgulandı. İhale sürecinin şeffaf olmadığına dair soru işaretleri bulunduğu belirtilerek, Karataş’taki yıkımın gerçekten ıslah mı yoksa rant amaçlı bir talan mı olduğu sorusunu tekrar gündeme getirmek için basın açıklaması yapıldığı ifade edildi.
Özel bir firmanın talebi doğrultusunda DSİ 21. Bölge Müdürlüğü’nce Değirmenboğazı Deresi’nin bazı bölümlerinde dere yatağının genişlik ve güzergahında değişiklik yapılarak statü olarak “Özel Islah Projesi” şeklinde projenin hazırlandığı ifade edilen açıklamada, “1. Derece Arkeolojik Sit alanlarını da kapsamış olması nedeniyle Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, Orman arazisi olması nedeniyle Orman Bölge Müdürlüğü’nden gerekli ancak yeterli olmayan onaylar alınmış ve Fethiye Kaymakamlığı’na özel bir firma tarafından yapılacağı bildiriminde bulunulmuştur” denildi.
“KAZI VE HAFRİYAT ÇALIŞMALARININ BAŞLATILMIŞ OLMASI MEVZUATLARA AYKIRIDIR VE YASAL DEĞİLDİR”
Açıklamada; Değirmenboğazı Deresi Islah Projesi’nin genişliği ve yeni güzergahı, yürürlükte bulunan 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Çiftlik Uygulama İmar Planı ve hükümlerine aykırı olduğu ifade edildi.
DSİ tarafından projelendirilen dere yatağının güzergahının mevcut plan kararlarını dikkate almadan yeniden oluşturulduğu ifade edilen açıklamada, “Yeniden oluşturulan dere yatağı güzergahına ilişkin yapılması zorunlu olan koruma amaçlı imar planı değişiklikleri yapılmamıştır. Yapılması zorunlu olan koruma amaçlı imar planı değişiklikleri onaylanarak yürürlüğe girmeden, mevcut imar planı kararları ile çelişkili durumdaki dere yatağına ait kazı ve hafriyat çalışmalarının başlatılmış olması mevzuatlara aykırıdır ve yasal değildir” ifadeleri kullanıldı.
‘Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit Alanları ile Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bulunan Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Yerlerin İdaresi Hakkında Yönetmelik’e atıfta bulunulan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yönetmelik hükümlerine uygun olarak, ormanlık ve kıyı alanlarının tahsisi gerçekleştirilmemiştir. Ekonomik ve sosyal gelişmeye engel olmaksızın, çevre değerlerini ekonomik politikalar karşısında korumak, planlanan bir faaliyetin yol açabileceği bütün olumsuz çevresel etkilerin önceden tespit edilip, gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayan Proje Tanıtım Dosyası ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu hazırlanmadan ve ilgili bakanlıklar tarafından onaylanmadan böylesine büyük hacimli projelerin yürürlüğe girmesi ve kazı-hafriyat ve inşai faaliyetlere başlanılması mümkün değildir.”
“FİİLİ VE HUKUKİ OLARAK GERİ DURMAYACAĞIMIZI BURADAN HAYKIRIYORUZ”
Açıklamada, yeniden belirlenen dere yatağı güzergahının doğrudan açık denize ulaşmasının, rüzgar ve dalga yönü açısından dere ağzında katı malzeme birikimini artıracağı ve bunun taşkın riskini yükselteceği belirtildi.
DSİ tarafından daha önce oluşturulan ve kamulaştırılan eski dere yatağının, kıvrılarak ‘S’ şekline getirildiği belirtilen açıklamada, “Güneydoğu istikametinden denize kavuşması hakim rüzgar ve dalga yönü açısından suyun ve dere ağzının çok daha kolay ve etkin çalışmasını sağlamak amaçlı yapılmıştı” denildi.
9 Ocak 2025 tarihinde yaptıkları basın açıklamasına atıfta bulunulan açıklamada, “Korunması gereken ve halka ait alanların devlet kurumları eliyle sermayeye peşkeş çekildiğini biliyor ve bunun karşısında mücadele edeceğimizi, fiili ve hukuki olarak geri durmayacağımızı buradan haykırıyoruz. İlgili kurumlara verilen dilekçelerin cevaplarını hala alamadığımızı kendilerine hatırlatıyor ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“DENİZLER VE NEHİRLER SERMAYE DEĞİL, ORTAK DEĞERLERİMİZDİR”
Tüm yetkili kurum ve kuruluşlara seslenilen açıklamada “Bu bir ıslah değil, talandır! İlgili tüm kurumlara buradan tekrar sesleniyoruz; sermayeye değil halka karşı olan sorumluluklarınızı yerine getirin. Geçmişte halkın ortak alanı olan bu sahili ve kıyıyı halktan alıp sermayeye teslim etmenize izin vermeyeceğiz” denildi.
Açıklamada, DSİ önünde başlatılan basın açıklamalarının yarın (13 Şubat) Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü önünde devam edeceği vurgulanarak; “Fethiye halkını birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Denizler ve nehirler sermaye değil, ortak değerlerimizdir. ‘Islah’ adı altında yapılan talana karşı duruyoruz. Kıyılar hepimizin” denildi.
“BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN’ MANTIĞI ARTIK BİTTİ”
Basın açıklamasının ardından Gündem Fethiye’nin sorularını yanıtlayan Nuyan İnanç, sadece Fethiye’de değil her yerde korkunç bir talan olduğunu ifade etti.
Kanunları değiştirerek her şeyi mübah hale getirdiklerini vurgulayan İnanç, şu ifadeleri kullandı:
“Ne bir doğa saygısı var; ne bir orada yaşayan canlılara saygı var, ne insanlara saygı var, ne halka saygı var hiç kimseye bir saygı yok. Sadece rant derdi ceplerimizde olsun. Bizden sonra tufan mantığıyla maalesef bugünlere geliniyor. İşte görüyorsunuz bir avuç insan bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Buna dur demeye çalışıyoruz.”
Ülkede kanunların olduğunu fakat kişilere göre esnetildiklerini vurgulayan İnanç, “Biz istediğimiz kadar buna karşı çıkalım. Yaptırımlarımız sadece tepki durumunda kalıyor, daha da ilerletmeye çalışacağız. Yeter ki arkamızdaki insanlar da bizi desteklesin” dedi.
Herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirten İnanç, son olarak şunları söyledi:
“Bir şeyleri değiştirmeye başlayalım. Hiç değilse bilinçli, aklı eren insanlar olarak bunu başarmamız lazım. Örnek olmak zorundayız. Her şeye sessiz kalmak; ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ mantığı artık bitti. Ülke işte böyle böyle bu hale geldi.”
