Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi, Özyer Grup’a ait Liberty Fabay otelin önünde bulunan Karataş Plajı’ndaki tahribat ile ilgili Fethiye Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasının ardından suç duyurusunda bulundu. Basın açıklamasında, “Karataş Sahili’nde yürütülen hukuksuz projeler, sadece ekosistemi değil; hepimizin geleceğini yok ediyor” denildi.
Haber: Hülya Çetinkaya – Duru Şevval Ayyüce
Muğla’nın Fethiye ilçesinde; Devlet Su İşleri (DSİ) 21. Şube Müdürlüğü tarafından ihale edildiği belirtilen “Değirmenboğazı Deresi Islah Çalışması”na karşı, Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi; basın açıklaması serisine başlayacağını duyurmuştu.
12 Şubat’ta DSİ önünde, 13 Şubat’ta ise Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü önünde ve 18 Şubat’ta Fethiye Kaymakamlığı ve 21 Şubat’ta Fethiye Belediyesi önünde yapılan basın açıklamalarının ardından bugün (24 Şubat) saat 12.30’da Fethiye Adliyesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından İnisiyatif adına Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.
“BU SKANDAL KARŞISINDA SORUMLULAR ÜÇ MAYMUNU OYNAMAYA DEVAM EDİYOR”
Basın açıklamasını İnisiyatif adına Yeşim Dursun okudu. Rant uğruna doğanın katledildiği; sahiller ve kıyıların betonlaştırıldığına dikkat çeken açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Karataş Sahili’nde yürütülen hukuksuz projeler, sadece ekosistemi değil; hepimizin geleceğini yok ediyor. Anayasal hakkımız olan kıyılara erişim hakkı gasp ediliyor, sermayeye peşkeş çekiliyor, özetle ekokırım yaşanıyor. Doğa talanına göz yumuluyor.”
Kamuya ait arazilerin üzerinde kaçak yapıların yükseldiği vurgulanan açıklamada, “Bu skandal karşısında sorumlular üç maymunu oynamaya devam ediyor” denildi.
Açıklamada; bu yağmaya, hukuksuzluğa ve doğa katliamına sessiz kalmayacakları belirtilerek “Karataş Sahili’ni yok etmeye çalışanlardan hesap sormak için suç duyurusunda bulunuyoruz. Adalet arayışımıza destek veren, doğamıza sahip çıkan duyarlı yurttaşlar, çevre savunucuları ve hukukçuları ile buradayız” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın sonunda ise şu sözlere yer verildi:
“Bugün susarsak, yarın kaybedecek bir doğamız kalmayacak! Biz bitti demeden bitmeyecek bu mücadelede bugüne kadar gerek fiziken gerek mesajlarıyla destek olan tüm halka teşekkür ediyoruz.”
“ADALETTEN BAŞKA SIĞINACAĞIMIZ HİÇBİR YER KALMADI”
Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmaktan başka çareleri kalmadığı için Fethiye Adliyesi’nde olduklarını ifade eden Turan Yurteser, şunları söyledi:
“Bugün Karataş Deresi ve çevresinde yapılan uygunsuz imarlaşma, yapılaşma ve işgallerin şikâyetini iletmek üzere Cumhuriyet Başsavcımızı ziyarete geldik ve toplu olarak dilekçelerimizi verdik.”
Halkın malı olan Karataş Plajı ve tekneleri denize kavuşturdukları Karataş Deresi’nin, bir özel şahıs tarafından işgal edildiğini vurgulayan Yurteser, şu ifadeleri kullandı:
“Bazı resmî kurum ve kuruluşlar güya yasallaştırdılar. Biz bunun yasallığının ötesinde bir gasp olduğunu ve halkın anasının ak sütü gibi helal olan yerlerinin birileri için kullanımına, tasarrufuna bırakıldığından eminiz. Bunun için de adaletten başka sığınacağımız hiçbir yer kalmadı.”
“KARATAJ PLAJI’NA GİRMEYE KALKTIĞIMIZ ZAMAN ORADAKİ GÜVENLİK GÖREVLİSİ ADI ALTINDA KİŞİLER TARAFINDAN DARBEDİLMEKLE TEHDİT EDİLİYORUZ”
Yanıklar Köyü’nde yaşayan biri olarak şu anda ‘oteller bölgesine’ giremediğini söyleyen Yurteser, “Deniz kenarına çıkamıyorum, amatör balıkçı olmama rağmen teknemi denize indiremiyorum, o yolları kullanamıyorum çünkü inşaat malzemeleri tarafından geçiş alanlarımız işgal altında” dedi.
Yurteser, kendisinin seyahat hakkının ve hürriyetinin, anayasal en tabii haklarının kısıtlanmış durumda olduğuna dikkat çekti.
Yerel yönetimlerin bu konuda hiçbir şey yapmadığını belirten Yurteser, “Gerekçe olarak bize buranın tamamen turizm bölgesi olduğunu; Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kontrol ve denetiminde olduğu bahanesiyle hiçbir işlem yapamıyorlar” ifadelerini kullandı.
Şu anda Karataş Bölgesi’ne girip çıkamadıklarını dile getiren Yurteser, şunları söyledi:
“Bir, mal güvenliğimiz yok çünkü her taraf inşaat malzemeleri ve inşaat makineleriyle yoğunlaşmış durumda, tehlike arz ediyor. İki, girmeye kalktığımız zaman oradaki güvenlik görevlisi adı altında kişiler tarafından darbedilmekle tehdit ediliyoruz.”
Yurteser, bu konuda üzgün olduğunu ifade ederek “Bütün bunları bildirmek için, Cumhuriyet Başsavcılığı’na grup olarak, doğa savaşçıları olarak yasal hakkımızı, dilekçemizi ilettik. Bundan sonra olacakları hep birlikte göreceğiz” dedi.
“KARATAŞ’TA CİDDİ BİR TALAN VE YIKIM VAR”
Suç duyurusunun tesliminin ardından Gamze Yılmaz Çatak, suç duyurusunda bulunma gerekçeleri ile ilgili şu açıklamaları yaptı:
“Hepimizin bildiği gibi Karataş’ta ciddi bir talan ve yıkım var. Dolayısıyla burada devlet kurumlarının da yasal kılıfı altında buna göz yumması ve burayı, aslında koca bir alanı, caretta carettaların yaşam alanını, halkın kullanımına açık olan arazileri bir grup sermaye hatta doğrudan bir sermaye peşkeş çekmeleri ile ilgili.”
Devletin görevinin; yurttaşın, vatandaşın, halkın çıkarlarını korumak olduğunu vurgulayan Yılmaz, uygulamaların ise buna göre yapması gerektiğini söyledi.
Karataş Plajı’nda ise bir vatandaşın isteğiyle değiştirilen dere yatağı ve sermayeye peşkeş çekilen koca bir doğal alan olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Biz bugün aslında burada bunların soruşturulması ve bu kurumların da hesap vermesi için bir suç duyurusunda bulunmaya geldik. Zaten önceki basın açıklamalarımızdan da takip etmiştir yurttaşlarımız, Fethiyeliler. Burada hakikaten ciddi bir yıkım, talan oldu; doğal yaşam tahrip edildi.”
“TÜM FETHİYELİ YURTTAŞLARI, ASLINDA KENDİLERİNİN OLAN BU ALANLARA SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
Gelecek zamanda belki plajın bir kısmının halkın kullanımına açıldığını iddia edeceklerini söyleyen Yılmaz, “Ancak sadece oranın bir kısmının halkın kullanımına açık olması; oradaki yıkımı, talanı, doğal yaşamı mahvettikleri gerçeğini değiştirmeyecek ve bunları geri getiremeyeceğiz” dedi.
Yılmaz, mücadeleleri ile ilgili şu açıklamaları yaptı:
“Bu bir emsal olsun, bu bir örnek teşkil etsin ve bununla ilgili mücadelemizi büyütelim ve böyle elini kolunu sallayarak sadece parası olanların, sermayenin bir yerlere çökmesi, çöreklenmesine artık bir son verelim diye bugün buradayız.”
Konuşmasının sonunda Karataş Plajı’nın tahrip edilmesine karşı gerçekleştirdikleri mücadeleye çağrıda bulunan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Tüm Fethiyeli yurttaşları, aslında kendilerinin olan bu alanlara; kamunun olan, bizim olan bu alanlara hep birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz. Yoksa gözünü dağ, taşa, kıyıya; boş gördükleri, kendilerince para olarak gördükleri tüm alanlara dikiyorlar ve o alanlara saldırıyorlar. Onlar bunu devleti de kurumları da arkalarına alarak yapıyorlar. Ancak onlar ne kadar bu yıkımı örgütlü yapıyorsa biz de örgütlü bir şekilde bunun karşısında durmak zorundayız. Artık hakikaten bir alanımız kalmadı ve mücadele etmedikçe her biri elimizden birer birer alınıyor. Artık buna bir son verelim. Mücadeleyi büyütelim, sermayeye karşı yurttaşların birlikte mücadele etmesini sağlayalım diyoruz.”