Ortak yaşam alanı olan kıyıların ticarileştirilmesine karşı mücadele eden yurttaşlar; Fethiye de dahil olmak üzere 17 farklı noktada bir araya gelerek, eş zamanlı yapılan basın açıklamalarıyla Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı’nı (KIYIDA) kurduklarını duyurdu.
Kıyıları kullanmakla ilgili haklarının engellenmesine ve ortak yaşam alanı olan kıyıların ticarileştirilmesine yönelik girişimlere karşı mücadele eden yurttaşlar, Fethiye de dahil olmak üzere 17 farklı noktada bir araya geldi.
Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Çalış Plajı’nda, 12.30’da bir araya gelen yurttaşlar, yürüyüş yaptı. Yürüyüşe eski Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu da katıldı. Saat 13.00’te eş zamanlı olarak basın açıklaması yapıldı ve Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı’nın (KIYIDA) kurulduğu açıklandı.
Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı adına açıklamayı Selda Salkaya okudu.
Açıklamada, kıyı hareketlerinin Türkiye’nin dört bir yanında mücadele ettikleri ve kıyı hareketleri olarak bir araya geldikleri belirtilerek, “Bundan sonra mücadelemizi dayanışmayla daha da güçlendirerek, Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı’nı kuruyoruz” sözlerine yer verildi.
Kıyı savunucuları olarak doğanın bir parçası olan kıyıların yok edilmeye çalışıldığını bildikleri söylenerek, “Kıyılar üzerindeki rant politikalarına dur diyoruz” denildi ve şu ifadeler dile getirildi:
“Bir yandan kıyıların işletmeye açılması yoluyla özel-mülkleştirildiğini ve halkın serbest ve ücretsiz erişimine kapatıldığını görüyor, bir yandan da kıyılardaki doğal yaşamı bozan tüm yapılaşma ve hizmet adı altındaki faaliyetlerin kıyı ekosistemine geri dönüşsüz zararlar verdiğini biliyoruz.”
“KIYILARIN, YOK OLMAYA DOĞRU HIZLA GİTTİĞİNİ GÖRENLER OLARAK BİR ARAYA GELDİK”
Ayrıca açıklamada, “Yeryüzünün varoluşuyla birlikte var olan kara ve su ekosistemlerinin kesişme noktaları, biyolojik çeşitliliğin en zengin olduğu kıyıların, iklim kriziyle birlikte yok olmaya doğru hızla gittiğini gören ve bu gidişe karşı mücadele etmeyi hepimizin insanca yaşaması için görev sayanlar bir araya geldik” denildi.
Yeryüzünde her yıl binlerce türün yok olduğunun farkında oldukları belirtilerek, “Yeryüzünün, doğaya hakim olma anlayışındaki endüstriyel kapitalizmle mücadele etmeden kurtulamayacağının farkındayız” sözlerine yer verildi.
Ekolojik ortak varlıkları yok etmeye devam ederek, çeşitli ticari yöntemlerle kıyıların yok edilmesine çözüm bulunamayacağını düşündükleri söylenen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Ticari girişimler kâr güdüsünden ayrı düşünülemez; kıyılara kar edilecek varlıklar olarak bakılamaz. Kıyıların deniz ve kara ekosistemlerinin bir araya geldiği, tüm canlılar ve cansızların varoluş alanı olduğunu biliyoruz; bu ortak varlığın kâr uğruna yok edilerek, bir avuç sermayedara terk edilmesine karşı çıkacağız.”
“ENDÜSTRİYEL KAPİTALİZM DENİZ, GÖL VE AKARSU KIYILARINI YOK EDECEK”
Bunları yanı sıra açıklamada, “Endüstriyel kapitalizmin deniz, göl ve akarsu kıyılarını yok edeceği ve yıllar sonra geriye terk edilmiş, yağmalanmış kıyılar kalacağı konusunda uyarıyor ve daha çok kâr uğruna kıyıların bu hale getirilmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz” denildi.
Yerellerdeki özerk kıyı hareketleri olarak haklılıklarından aldıkları güçlerin farkında oldukları belirtilerek, “Ama bir araya gelmenin, dayanışmanın gücünün de farkındayız” sözlerine yer verildi.
Talan politikalarına karşı yerel direnişleri güçlendirmek ve yereller arasında dayanışma köprüleri kurmak amacıyla bir araya geldikleri aktarılan açıklamada, “Kıyı savunucuları olarak, mücadelemizde haklıyız. Yaptığımız şey basit; kamusal haklarımızı, ekolojiyi ve müşterek varlığımız olan doğayı savunuyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“ZATEN BİZİM OLANI GERİ ALMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”
Yasal düzenlemelerin verdiği güvenceyi, kıyıların kamu yararına kullanılmasının zorunlu olduğunu bildikleri dile getirilen açıklamada, “Bizler zaten bizim olanı geri almak için mücadele ediyoruz” denildi ve şu sözlere yer verildi:
“Kıyılar konusunda belirlenmiş kotalar üzerinden pazarlık yapmayacağımızın; bizlerden çalınan kıyıların hepsini geri istediğimizin bilinmesini istiyoruz. Kıyıların sadece insanların olmadığı bilinciyle, tüm ekosistemiyle bir bütün olarak korunması için, tüm kıyıların kendi doğallığında bırakılması için mücadele ediyoruz.”
Açıklamada, “Mücadelemizde, yerel yönetimlerin ve demokratik kitle örgütlerinin de dayanışma içinde olacağını biliyor ve tüm demokratik kurumları Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı ile birlikte mücadeleye davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Son olarak açıklamada, şu sözler dile getirildi:
Bugün Datça’dan, Akyaka’dan, Çanakkale’den, Burgazada’dan, Heybeliada’dan, Burhaniye’den, Bodrum’dan, Dalyan’dan, Ayvalık’tan, İznik’ten, Fethiye’den, Güzelbahçe’den, Altınoluk’tan, Dikili’den, Köyceğiz’den, Van’dan hep birlikte sesimizi yükseltiyoruz.
Kıyıları özgürleştirmek için bugün her zamankinden daha güçlüyüz. Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı’nı, KIYIDA’yı kurduğumuzu Türkiye’nin dört bir yanından ilan ediyoruz.
Yaşam KIYIDA,
Mücadele KIYIDA,
Dayanışma KIYIDA
Hepimiz KIYIDA’yız
Kazanacağız!
KIYILAR HALKINDIR İNİSİYATİFİ: “İNİSİYATİF, KIYILARIMIZI KORUMAK İÇİN OLUŞTURULDU”
KIYIDA’nın açıklaması üzerine Kıyılar Halkındır İnisiyatifi de açıklama yaptı. İnisiyatif adına açıklamayı Muhittin Tekman okudu.
Açıklamada, “Çalış Plajı’nda Kıyılar Halkındır İnisiyatifi olarak bir araya geldik. Bu İnisiyatif, kıyılarımızı korumak, sürdürülebilir kalkınma sağlamak ve gelecek nesillere temiz ve sağlıklı bir çevre bırakmak için oluşturuldu” ifadeleri dile getirildi.
Yasal hakların yok sayılarak uygulamalar yapıldığı ve bu uygulamalara dur demek için bir araya geldikleri belirtilerek, “Kamuoyunun sesini yetkililere duyurmak için elimizde kalan son plajlarımızdan birindeyiz” sözlerine yer verildi.
Çalış Plajı’nda olmaktan, serbestçe kıyıyı kullanmaktan ve keyifle denize girmekten çok mutlu oldukları söylenen açıklamada, “Hakkımız olan bu mutluluğu Faralya’da, Ölüdeniz’de, Oyuktepe koylarında, Çalış’ta, İnlice’de, Göcek koylarında ve güzel yurdumuzun bütün kıyılarında yaşamak istiyoruz” denildi.
“İŞLETMELER, İZİNLENDİRİLEN YERLERDE HİZMETLERİNİ SUNABİLİRLER ANCAK, KIYI ŞERİDİ HALKINDIR”
Ayrıca açıklamada, “İşletmeler, kıyı – kenar çizgisinin dışında planlanmış, çevre imar planına uygun olarak izinlendirilen yerlerde hizmetlerini sunabilirler. Ancak, kıyı şeridi halkındır!” denildi ve şu sözlere yer verildi:
“Kıyılarımıza hep birlikte sahip çıkarak yalnızca yasal haklarımızı değil, geleceğimizi, kültürel mirasımızı ve ekosistemimizi de koruyabileceğimizin bilincindeyiz. Bu nedenle, Türkiye’nin dört bir yanında ve Kıbrıs’ta mücadele eden kıyı hareketleri olarak bir araya geliyor ve bundan sonra mücadelemizi dayanışmayla daha da güçlendirerek, ‘Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı’na destek veriyoruz.”
Basın açıklamalarının bitmesi üzerine Çalış Plajı’nda forum düzenlendi.