Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Muğla Şubeler Platformu, KESK’in 30’uncu yıl dönümü dolayısıyla açıklama yaptı. Açıklamada, “Bugün, bizim için sadece bir kutlama günü değil; mücadeleyi yükseltme kararlılığımızı haykırdığımız, azmimizi bilediğimiz, umudumuza sımsıkı sarıldığımız gündür” denildi.
KESK Muğla Şubeler Platformu, yaptığı yazılı açıklamayla KESK’in kuruluşunun 30’uncu yıl dönümünü kutladı.
“30’ncu yılımız bu ülkede: Kapı kulu zihniyetini yıkıp kamu emekçisi kimliğini kazandıranlara; Emeğin, demokrasinin, özgürlüğün Türkiye’sini kurma umudunu büyütenlere kutlu olsun!” denilen açıklamada, KESK’in tarih hakkında şu ifadeler kullanıldı:
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!
Anadolu’nun binlerce yıllık hak arama geleneğinin, adalet ve eşitlik arayışının; zulme, sömürüye karşı direnişinin bugüne uzanan örgütlü ifadesidir.
Bu ülkede yaşayan farklı kimliklere sahip tüm halkların, emekçilerin bu farklılıklarını zenginliğe çevirdiği, emek, özgürlük ve hak mücadelesinin tarihidir.
12 Eylül faşist cunta darbesinin karanlığını yırtanların tarihidir.
12 Eylül faşizm sonrasının ilk mitingi olan Kamu Çalışanları Sendikal Haklar Mitingi’ni yaratanların tarihidir.
Darbe sonrasında ilk iş bırakan, önüne kurulan barikatları kumdan kaleler gibi yıkarak Ankara Kızılay Meydanı’na akan yüz binlerin, dünden bugüne uzanan direniş destanının tarihidir.
‘Memurun da sendikası mı olur’ diyenlerin kapılarına vurduğu mühürleri söküp atanların, kapı kulu değil emekçi olduğunu ispatlayanların tarihidir.
Filli meşru mücadelesi ile Türkiye’de kamu emekçilerine sendikal örgütlenmeyi kazandıranların tarihidir.
‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ diyenlerin baskılara karşı, dayanışmanın, kenetlenmenin, yılgınlığa düşmemenin tarihidir.
KESK’in, sadece sendikaların bir araya gelmesinden oluşmuş bir çatı örgütü ve konfederasyon olmadığının vurgulandığı açıklamada, “KESK, en ücra köşesine kadar uzanan 11 kolu ile bu ülkenin emekçilerinin insanca bir yaşam mücadelesinin adıdır” denildi.
“KELİMENİN TAM ANLAMIYLA BİR ZULÜM DÖNEMİNDEN GEÇİYORUZ”
Türkiye’de emeğiyle geçinen tüm kesimlerin önünde her zaman zorlu süreçler ve mücadeleleri olduğunun altının çizildiği açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Bugün de kelimenin tam anlamıyla bir zulüm döneminden geçiyoruz. Ülkemizin adım adım içine itildiği ekonomik, siyasal, toplumsal bunalım gittikçe derinleşiyor. İktidarda olanlar ‘asgari ücretliler ülkesine’ çevirdikleri ülkede ‘Yerli ve milli IMF programı’ ve onun bir parçası olan bütçe ile emeğe daha fazla yoksulluktan, güvencesizlikten, geleceksizlikten başka bir şey vaat etmiyor.
Ülkenin kaynakları, bizlerden toplanan vergiler bir kez da sermayeye, silah tekellerine, saraylara akıtılıyor. Elimizde kalan son haklara da göz konulan saldırılar demokrasinin, hukukun tamamen rafa kaldırılmak istendiği, halk iradesinin yok sayıldığı otoriter rejim ile tahkim ediliyor.”
Açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi:
“Ancak tüm baskılara rağmen emeği sömüren, Anayasa’yı ve yasaları ayaklar altına alan düzene karşı ses yükseltenlerin sayısı, mücadeleye katılımı da artmaya devam ediyor. Dolayısıyla ‘emeği yoksullaştırılan, halkı ezen bu bozuk düzene itirazım var’ diyen tüm kesimlerin birleşik mücadele zemini de güçleniyor.”
“TÜM KESİMLERLE YOLLARIMIZIN KESİŞTİĞİ MİTİNGLERİMİZ, BİRLEŞİK MÜCADELEYE ÖNEMLİ KATKILAR SUNMUŞTUR”
Mücadele dinamiğinin ve birleşik mücadele zeminini; 22 Kasım’da Adana ve Samsun’da, 29 Kasım’da Van ve İzmir’de gerçekleştirdikleri “Geçinemiyoruz, Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye İstiyoruz” mitingleriyle yansıttıklarının belirtildiği açıklamada, şunlara dikkat çekildi:
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!
“Emek, demokrasi, barış ve ekoloji mücadelesi veren tüm kesimlerle yollarımızın kesiştiği mitinglerimiz birleşik mücadeleye önemli katkılar sunmuştur. Dolayısıyla 30’uncu yaşımıza girdiğimiz bugün bizim için sadece bir kutlama günü değil; mücadeleyi yükseltme kararlılığımızı haykırdığımız, azmimizi bilediğimiz, umudumuza sımsıkı sarıldığımız gündür.”
KESK olarak, “Hak verilmez, mücadele ile alınır” ilkesinden taviz vermeden yol aldıklarının vurgulandığı açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Bundan sonra da rüzgâr gücüyle değil rüzgâra karşı durarak yükselttiğimiz mücadele bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğiz. Geçmişten geleceğe uzanan emek, demokrasi, barış ve laik bir yaşam için birlikte mücadelemizi büyüteceğiz.
Faşizme karşı demokrasi; emperyalizme karşı bağımsızlık, savaşa karşı barış; baskılara karşı özgürlük; nefrete, düşmanlığa ırkçılığa, şovenizme karşı tüm farklılıkların tanındığı, emeğin birliği için, laik bir ülke için mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Türkiye’deki emekçilerin hak ettikleri, özledikleri bir ülkeye ve dünyaya kavuşacaklarına dair inançlarını hep koruduklarının ifade edildiği açıklamada, son olarak şunların altı çizildi:
“Bugün de yürekten inanıyoruz ki: Er ya da geç emek kazanacak, insanca yaşam mücadelemiz kazanacak. Demokrasi kazanacak, barış ve kardeşlik kazanacak, biz kazanacağız! Birlikte kazanacağız! Haklılığın ve kararlılığın mücadelesi ile dolu onurlu tarihimize yeni sayfalar eklemeye devam edeceğiz. Yaşasın KESK! Yaşasın emek, demokrasi ve barış mücadelemiz!”
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!













