Kemerköy Termik Santrali’nin kapatılması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na açılan davanın duruşması öncesi Menteşe’de bulunan Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı: “Muğla’nın kömürlü termik santralleri hukuksuzca çalıştırılmaya devam ediliyor.”
Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş’nin (YK Enerji) çevre yatırımlarının tamamlanması gereken tarih olarak belirlenen 31 Aralık 2019’a rağmen, 2023 Ağustos’unda sadece yüzde 60’ının tamamlandığını açıklaması sonrasında, Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği’nin (KARDOK) yasal adımlar atmıştı.
KARDOK’un Kemerköy Termik Santrali’nin kapatılması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na açtığı davanın bugün Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görülen duruşması öncesinde 104 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) ve siyasi partinin imzasını taşıyan basın açıklaması Menteşe’de bulunan Sınırsızlık Meydanı’nda bugün saat 13.00’te okundu.
“MUĞLA’NIN KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALLERİ HUKUKSUZCA ÇALIŞTIRILMAYA DEVAM EDİLİYOR”
Basın açıklamasını grup adına Bahadır Altan okudu. Açıklamada, termik santrallerin hukuksuzca faaliyetlerine devam ettiğini belirtti ve şu ifadeleri kullanıldı:
“Tüm canlıların sağlığına zarar veren, ekosistemlere ve iklime ağır tahribat veren, verimli tarım arazilerini, yeraltı- yerüstü sularını ve köyleri yok eden, havayı kirleten, uzun yıllarca etkisi sürecek ağır tahribatlar yarattığı için ekokırım suçlusu olan ve ticari ömrünü dahi çoktan tüketmiş Muğla’nın kömürlü termik santralleri hukuksuzca çalıştırılmaya devam ediliyor.”
Akbelen Ormanı’nı yok eden Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali’nin, dinamitlerle ekokırım suçu işlediği; İkizköy, Karadam ve Karacahisar başta olmak üzere bölgedeki pek çok köyü yok edeceğini ifade edildi.
“MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ”
Akbelen Ormanı’nda kesilen ağaçlara, yerinden edilen-öldürülen tüm hayvanlara, zorunlu göçe zorlanacak olan köylülere söz verildiği belirtilen açıklamada, “Mücadeleye devam ediyoruz. Kömürün ve termik santrallerin on yıllardır yaratmış olduğu bu yıkıma karşı direnenler olarak herkesi köylerin, ormanların, havzaların, suların, gezegenin yok olmaya karşı attıkları çığlığa süresiz kulak vermeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
“TERMİK SANTRALLERİN KAPATILMASI İÇİN DAYANIŞMAYI BÜYÜTÜYORUZ”
Açıklamada, termik santrallere karşı verilen mücadeleyi zarara uğratacak her saldırıya karşı köylülerle, ekolojistlerle, emek ve meslek örgütleriyle, yaşamdan yana siyasi partilerle bir arada olunacağı vurgulandı ve şu ifadelere yer verdi:
“Akbelen direnişini bitti sananlar ya da yalnız sananlar bilmelidir ki; havayı, suyu, toprağı, yabandan köye, köyden kente tüm yaşam alanlarını savunanlar olarak bir aradayız. Mülksüzleştirilen, yoksunluk ve yoksullukla baş başa bırakılan, üretim araçları ellerinden alınan, yaşam kültürleri yok edilmek istenen, göçe zorlanan İkizköylülerin hakları için de buradayız. İkizköylülerle birlikte verdiğimiz mücadele daha bitmedi. Termik santrallerin kapatılması için dayanışmayı büyütüyoruz!”
Doğa haklarının korunması gerektiğinin altını çizen açıklamada, “Hukuk, termik santrallerin kapatılması gerektiğini söylüyor. Gezegen, fosil yakıtların kullanımına son vermemiz gerektiğini gösteriyor. Sermayenin kâr hırsı tüm yaşam alanlarını yok ettikçe, kapitalist bu büyümenin sürdürülemez olduğu açığa çıkıyor. Doğa haklarını korumamızı bekliyor, iklim adalet istiyor” dendi.
Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan termik santrallerinin çevreye verdikleri zarardan ötürü kapatılması gerektiğine dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 20 yıl önce verdiği karar hatırlatılarak üç termik santralin çalıştırılmasının durdurulmasının gerektiğini belirtildi.
“MAHKEME HEYETİ OLARAK BU SUÇA ORTAK OLMAYIN”
Son olarak açıklamada, şu ifadeleri kullanıldı:
“3 Haziran Pazartesi günü Kemerköy Termik Santrali’nin çevre izninin iptali için görülecek duruşmada şirketin çevre izinlerinin iptal edilmesi ve adaletin tesis edilmesi için sesleniyoruz! Mahkeme heyeti olarak bu suça ortak olmayın, iktidarın Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarını uygulamamasına ortak olmayın, kararınızı gerçekler doğrultusunda verin! Hukuku adaletten yana işletin!”
İKİZKÖYLÜLER DURUŞMA ÖNCESİ MUĞLA İDARE MAHKEMESİ’NE YÜRÜDÜ
Basın açıklaması öncesi İkizköylüler, tarafından konuşmalar yapıldı. İkizköylüler, termik santralin sağlıklarına zarar verdiğini ve çevrelerindeki birçok kişinin kanser sebebiyle hayatını kaybettiğini söyledi.
Bölgedeki termik santraller ve madenlerin üretim yapmalarını olumsuz etkilediğini ifade eden İkizköylüler; hayvanlarının ölü doğum yaptıklarını, arılarının ise çam ağaçlarının kesilmesi sebebiyle aç kalarak öldüklerini belirtti.
Dava Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görülmeye başlandı
Konuşmalar ve basın açıklaması sonrası grup, Muğla 2. İdare Mahkemesi’ne yürüdü. Yürüyüşte, “Katil Limak Akbelen’den defol”, “Biz bitti demeden bu dava bitmez”, “Her yer Akbelen, her yer direniş” sloganları atıldı.
Daha önce Muğla‘daki termik santrallerin kapatılması için açılan davalarda olumlu sonuçlar alınmıştı. Aydın İdare Mahkemesi’nin Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin kapatılması yönünde 1997 yılında verdiği karar, Danıştay tarafından onaylanmıştı. Ancak Türkiye, Danıştay kararını uygulamadığı için 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından mahkûm edilmişti.