Millet İttifakı 13’üncü Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Muğla’da Menteşe Açık Oto Pazarı’nda düzenlenen mitingde, “Hiçbir ayrım yapmayacağım. Herkesi kucaklayacağım. Bunlar gibi olmayacağız, toplumu ayrıştırmayacağız” dedi.
14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne dokuz gün kala, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saat 13.00’de Mersin’de ardından saat 17.00’de Muğla’da düzenlenecek mitinglerde yurttaşlara hitap etti.
Kılıçdaroğlu’ndan önce Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu bir konuşma yaptı.
“TERÖRİSTLE İŞ BİRLİĞİ YAPANLAR OSMAN ÖCALAN’I TRT’YE ÇIKARANLARDIR”
Cumhurbaşkanı adayları altı genel başkan ve iki belediye başkanıyla Anadolu’yu dolaştıklarını belirten Davutoğlu, “Değişimin ayak izleri görülüyor. Yeni bir Türkiye, yeni bir bahara doğru yürüdüğümüzü herkes görüyor. Biz zaten görüyoruz. Bizim yüreğimiz açık. İktidarlarını kendi cepleri, yakınları için düşünenler de görüyorlar. Onun için de paniğe kapıldılar. Söyledikleri söz, ortaya koyacakları vizyon kalmayınca bizi tehdit ediyorlar. Parlamenter sistemde, ucube Cumhurbaşkanı hükümet sistemine kadar üç bakanlık seçim öncesi istifa ederlerdi. Biri Adalet Bakanı, biri Ulaştırma Bakanı, biri İçişleri Bakanı. Şimdi bırakın istifa etmeyi en militanları İçişleri Bakanı ile Adalet Bakanı. Ne diyor Adalet Bakanı? Muhalefet teröristlerle işbirliği yapıyormuş. TC tarihinde herhangi birimizin terörle bağlantısı varsa işte meydan. Biz hukuktan kaçmadık. Ama bakın şimdi. Onlarınki spekülasyon. Ama bir gerçek var. 2019’da seçimleri kazanmak için bunlar kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkarmadılar mı? Unutturamazlar. 15 Mayıs günü hukuk gerçek tarafsızlığına kavuştuğunda soracak. Osman Öcalan’ı kim çıkardı ekranlara? Teröristle iş birliği yapanlar Osman Öcalan’ı televizyona çıkaranlardır” diye konuştu.
İmralı’dan mektubu kimin getirdiğini soran Davutoğlu, “Erdoğan’ın izni olmadan kimse İmralı’ya kimse gidemez. İmralı’dan medet umanlar kimseye laf söyleyemez. İmar baronlarına da, faiz baronlarına da, uyuşturucu baronlarına da son vermeye geliyor. 15 Mayıs sabahı yasaklar gidecek özgürlükler gelecek. Kutuplaşma gidecek, kucaklaşma gelecek. Yolsuzluklar gidecek, siyasi ahlak gelecek. Hukuksuzluk gidecek adalet gelecek. Hak, hukuk, adalet gelecek. Yoksulluk gidecek hıdrellez aşkına bereket gelecek” ifadelerini kullandı.
“DEVLETTE ADALETİ EGEMEN KILACAĞIZ”
Ardından Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı.
Türkiye’nin değişime, kucaklaşmaya ve beraber olmaya ihtiyacı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “85 milyona sözüm var. 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım, ayrım yapmayacağım, herkesi kucaklayacağım. Bunlar gibi olmayacağım, toplumu kutuplaştırmayacağım. Ahlakı, adaleti egemen kılacağız. Kadın erkek eşitliğini sağlayacağız. Kadına yönelik şiddeti en sert şekilde engelleyeceğiz. İlk sözüm kadınlara. Hayat pahalılığını en acı ve derinden yaşayan evdeki kadındır. Pazara gittiğinde o yangını görür ve o yangını mutfağına taşır. Kadın evladını okula gönderirken beslenme çantasına ne koyacağım diye çoğu zaman düşünür. Kadın ne kadar güçlü ise toplum da o kadar güçlüdür. Kadın ne kadar eğitimli ise toplum da o kadar eğitimlidir” diye konuştu.
“AİLE DESTEKLERİ SİGORTASINI GETİRECEĞİZ”
Eğer bir değişim istiyorsak sandığa gitmemiz gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Kadını ile erkeği ile sandığa gideceğiz. Bir çocuk açsa unutmayın 85 milyon açız demektir. O nedenle biz aile destekleri sigortasını getireceğiz. Bütün kadınların sosyal güvense devlet olacak. Kadın tıpkı memur gibi, işçi gibi, emekli gibi gidecek bankadan aylığını alacak. Çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. Hiçbir yoksul aile ben yoksulum diye sokağa çıkıp, bana yardım edin diye cümle kullanmayacak. Yardımını zaten sosyal devlet sağlayacak. Kadınlar diyorlar ki, bize aylık yerine acaba katılım bankalarında altın hesabı açabilir misiniz? Ama limit belli. O limitlerde altın hebası açabiliriz.
Sosyal devlet sizin güvenceniz olacak. Tarlada bahçede çalışan kadınlar. Gençler, onların da bütün sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Zamanı geldiğinde kadınların tamamı emeklilik hakkını kavuşmuş olacak. Böylece kırsal ve köyler boşalmayacak” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerin atama beklediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Bütün köy okullarını açacağız. Cumhuriyetin 100’üncü yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Böylece kırsalda çocuğunu okula göndereceğim diye kentin merkezine gelmeyecek, öğretmen orada olacak. Okul orada olacak, dolayısı ile evladını rahatlıkla okula gönderecek” dedi.
“KÖYLER ÜRETİM MERKEZİ OLACAK”
Kırsalda sadece öğretmen değil, imam ve ziraat teknisyenleri olacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Hayvancılık yapılıyorsa veteriner de olacak. Köyler üretim merkezi olacak. Hiç bir üretici zarar etmeyecek. Buğday et, canlı havyan, arpa, mısır dışarıdan geliyor. Türkiye cennet gibi bir ülke. Yedi iklim var bizde. Çalışan insanlarımız var. Toprağımız var, suyumuz var. Her şeyimiz var ama çiftçiyi toprağa küstürdükleri için ekip biçemiyorlar. Emin olun bu ülkeye baharları getireceğiz” diye konuştu.
5 milyon 300 bin gencin ilk kez oy kullanacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Gençler benim umudum sizsiniz. 5 milyon 300 bin genç ilk kez gidecek, sandıkta oy kullanacak. Gençler demokrasiyi bu ülkeye getirecek. Otoriter yönetimi değiştirecek. Gençlerin Türkiye ve dünya siyasi tarihine bırakacağı çok önemli bir armağan olacak. Millet İttifakı’na vereceğiniz bir oyun ne kadar değerli olduğunu unutmayın” hatırlatmasında bulundu.
Türkiye’deki sığınmacılar konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, “Bizler yetki verdiğiniz zaman en geç iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’ye geri göndereceğiz. Yani yollayacağız Suriye’ye. Kaç yıldır ev sahipliği yapıyoruz. Eyvallah. Ama artık yeter. Onlar kendi ülkelerinde daha mutlu olurlar. Irkçılık yapmadan onların yollarını, köylerini okullarını, evlerini kreşlerini AB fonları ile yapacağız. Bizim müteahhitlerimiz yapacak. Götüreceğiz yerleştireceğiz oraya. Dolayısı ile bizim gençlerimiz iş, güç sahibi olacak. Bizim gençlerimiz çalışacak” dedi.
“O PARALARI SON KURUŞUNA KADAR GETİRECEĞİM”
22 yıldır yiye yiye doymadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “22 yılda yurt dışına götürdükleri 418 milyar dolar. O paraları son kuruşuna kadar getireceğim ve bu millete vereceğim. Sanıyorlar ki Bay Kemal bunları seyredecek! Yemezler! Şuna güveniyorlar: ‘Götürdük de nasıl getirecek?’ O paraları dışarıda hangi bankaya yatırdığınızı biliyorum! Bütün dünya biliniyor. Hiçbir uluslararası mahkeme bir devletin soyulmasına evet dememiştir. Bütün kararlara baktık, Ortak Mutabakat Metni’mize ekledik. O paraları son kuruşuna kadar getireceğim” diye konuştu.
Saraylara oturma gibi bir merakı olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ben sizler gibi mütevazı yaşıyorum zaten. Bir evim var ve mutfağımı hepiniz biliyorsunuz. Mutlu bir evimiz var huzur içerisinde yaşıyoruz. Millet açlıktan kıvranırken mutfaklarda yangın varken sarayda mı oturulur? Sizler nasıl yaşıyorsanız, inanın Bay Kemal de öyle yaşayacak. Mütevazı yaşayacak. Siyasetçi topluma örnek olmak zorundadır. Allah nasip eder Cumhurbaşkanı seçildiğimde saraya değil Gazi Mustafa Kemal’in Çankaya’sına gideceğim. Beraber gideceğiz. Kendi tarihimize uygun olarak ülkenin şanını şerefini koruyarak cumhurbaşkanı koltuğuna oturduğunuzda ülkenin itibarını korumak zorundasınız” belirlemesini yaptı.
Terör nedeniyle kendilerini suçladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Ya arkadaş terör örgütünün saldırdığı kişi benim ve bir askerimiz şehit oldu. Sen oğlunu, çocuklarını paralı askerliğe gönderirken, garibanın oğlu gibi oğlunu askere gönderen de benim. Dolayısıyla vatanseverlikse sen benim yanımda vatanseverlik edebiyatı yapamazsın. Hele hele benim yanımda hiç milliyetçilik yapamazsın. Bizim iki kırmızı çizgimiz var. Vatan ve bayrak” ifadelerini kullandı.
“BEŞ YIL İÇİNDE İSTANBUL’UN NÜFUSU 2,5 MİLYON AZALACAK”
Üretirken, ne kadar güçlü olursak, dünyaya karşı da o kadar güçlü olacağımızı savunan Kılıçdaroğlu, “Beş yıl içinde Akdeniz havzasının en güçlü devleti olacağız. Beş yıl içinde İstanbul’un nüfusu 2,5 milyon azalacak. Mersin havzası Akdeniz’in en büyük üretim merkezine dönüşecek. Kayseri’yi, Çankırı’yı Yozgat’ı demir ağlarla İskenderun limanına bağlayacağız. Lojistik masrafların tümünü devlet olarak biz ödeyeceğiz. Bütün üniversiteler bilgi üretecek. Herkesin düşüncesine saygı duyacağız” dedi.